Egoist okur

İnci Aral: “Annie Ernaux’nun kadını seksi ve tabulardan kurtulmuş bir şekilde “insan” kılan YALIN TUTKU’su”

Romanlarında bildiğim en güçlü kimi zaman da yıkıcı hatta tehlikeli ama mutlaka müthiş cazibeli kadın karakterlerden birkaçını yaratmış olan İnci Aral, Unutmak adlı kitapta Tolga Meriç’in “Aşksız cinselliği tükenişe, bitişe, ölüme dair mi buluyorsunuz?” sorusunu şöyle cevaplamış:

“Hayır, hiç öyle bulmuyorum. Cinsellik aşksız da olabilir. Aşksız birlikteliklerin onur kırıcı olarak yansıtılması toplumun genel bakışıyla ilgili. Cinsellik bütün dinlerde günah. Âdem’le Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan da cinsellik. Din kitaplarının hiçbirinde cinselliğin zevkli bir şey olduğundan ya da insanın en muhteşem özgürlük alanı olduğundan söz edilmez, öncelik üreme faaliyetindedir. Özellikle Hıristiyanlıkta. Hele meşru yani tarif edilmiş cinselliğin dışındaki eğilimler taşlanarak öldürülme gibi çok ağır cezalara çarptırılmış. Kavrayışlar ne kadar değişse farklılaşsa da, alt bilincimize kuşaktan kuşağa aktarılan bir bilgi bu. Bu bakışı bağışlatan tek şeyse sevgi ya da aşk. İkinci bir şey: Sevgisiz ya da aşksız cinsellikte nesneleşme, şeyleşme olgusu var. O durumda cinsellik sevilmiş ve seçilmiş olduğun için yaşanmıyor seninle. Senin yerine bir başkası da olabilecekken o anda sen olduğun için yaşanıyor. Senin biricik olmanla ilgili değil bu ve  tedirgin edici bir yanı var.”

Ve devam ediyor: “Her insanın içinde bir kadın bir de erkek vardır. Ayrıca cinsellik söz konusu olduğunda bütün kapılar açılabilir, denenebilir. İster ya da istemez, cesaret eder, edemez, ama teorik olarak insanın çok zengin potansiyeli olduğu gerçek. Önemli olan yazarın olasılıklar üzerinde düşünebilmesi. Burada asıl  önemli olan ruhsallık. O çakışma, o paralellik yakalanabildiği anda kadın ya da erkek oluşun önemi yok. Bu da çok fazla kurgulanarak gerçekleşen bir şey değil. Bizi asıl korkutan ve durduran şartlanmalar. Yazdıklarım bu bakış acısının ürünü.”

Egoist Okur için, cinsellik üzerine yazmaktan, romanlarında bu konuyu deşmekten çekinmeyen İnci Aral’a en seksi bulduğu roman kahramanının hangisi olduğunu sordum…

Gülenay Börekçi

İnci Aral

‘Tavrı, büyüleyici gerçekliği ya da aşktaki zalimliğiyle beni çekmiş, olan birçok erkek ve kadın tipi var’

Okuduğum yüzlerce roman, sevdiğim, bütünleştiğim binlerce roman kahramanı içinden “en seksi olan”ını seçmeme imkan yok. Öncelikle baktığım insanın bu özelliği değil. Ama tavrı, büyüleyici gerçekliği ya da aşktaki zalimliğiyle beni çekmiş, olan birçok erkek ve kadın tipi var. Aklıma ilk gelenden söz edeyim:

Annie Ernaux’nun Yalın Tutku adlı küçük romanının adsız kadın kahramanı. Kahraman aslında yazarın kendisidir. Doğu Avrupalı, evli bir genç adamla yaşadığı gizli aşkın, gözüpek ama asla açık saçık olmayan tensel hikayesini, o yoğun fiziksel tutku yolculuğunu, net, katı, kısa cümlelerle sarsıcı bir biçimde en önemlisi de adama duyduğu dehşetli, çılgın arzuyu hayatının odağına yerleştirerek anlatır. Önemli bir Fransız yazarı olan Ernaux, bu romanda cesaretle ve seçilmiş derin cümlelerle aşkın en yalın halini olağanüstü bir biçimde dile getirir ve erkeği değil ama kadını hem sahici, hem çok seksi hem de tabulardan kurtulmuş bir biçimde insan kılar.

Subscribe
Notify of

0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments