Egoist okur

Azize Tan’la Ayvalık Film Festivali’ni konuştuk

Enfes bir film listesi, ödüllü yapımlar, unutulmaz klasikler, şahane etkinlikler… Seyir Derneği tarafından 16-21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni, festival direktörü Azize Tan anlattı…

Egoist Okur’da Ayvalık Uluslararası Film Festivali 

Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin resmi katalogunu indirmek için

Azize Tan röportajı

Azize Tan’la “Ayvalık Hatırası”

Ayvalık Uluslararası Film Festivali Direktörü Azize Tan: “Gelenin bir daha gelmek isteyeceği bir festival olsun istiyoruz”

Merhaba, parlak bir kariyeriniz ve festivaller konusunda müthiş bir deneyiminiz var. Fakat bir süre önce alternatif bir yol izleme, mainstream’in dışına çıkma gereği hissettiniz. Ya da bize öyle geldi. Bu sürecin sizin açınızdan nasıl yaşandığını anlatır mısınız?

Ana akımın dışına çıkma demeyelim. Şimdiye kadar çalıştığım tüm kurumlar, İKSV olsun, Başka Sinema olsun bağımsız sinemaya yakın duran yerlerdi. Benim tercihim daha ziyade kişisel. Bir dernek kurarak başta Ayvalık olmak üzere büyük şehirler dışında kalan yerlerde kültür sanat etkinlikleri gerçekleştirmek istiyoruz. Uzun yıllardır birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımla bir araya geldik. Bir nevi kamu hizmeti bilinciyle çalışıyoruz. Merkezimiz de Ayvalık. Bu kadar yıllık tecrübemizi İstanbul dışı yerlere aktarmak istedik hepimiz. Bizim gibi bağımsız sanat kurumlarıyla iş birlikleri de yapmak istiyoruz.

Peter von Kant

Peter von Kant

“Yarışmamız yok, kırmızı halımız yok, bol bol film izleyip filmler üzerine konuşabileceğimiz sohbet alanları yaratmak istiyoruz”

Bir Ege kasabasında uluslararası bir film festivali düzenlemek fikri tam olarak nereden çıktı ve siz, projeye hangi aşamada dahil oldunuz? Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ni diğer küçük ölçekli festivallerden ayıran şey nedir?

Ayvalık’a kasaba demek biraz haksızlık olur. Burası şehir kültürü olan bir yer. Ayrıca bir kesişme noktası çünkü civardan da çok sayıda insan gelebiliyor. İstanbul Film Festivali sonrası hep daha küçük ölçekli bir şehirde bir festival düzenlemek nasıl olur sorusunu sordum. Bir süre Edinburgh’da yaşadım. Burası bir festivaller şehri ve görece küçük bir kent. Cannes mesela Ayvalık’tan hallice bir yer. Avignon’da tiyatro festivalinin şehri nasıl dönüştürdüğünü görmek beni çok etkilemişti. Ayvalık’ı diğerlerinden ayıran en büyük özellik sanırım bizim diğer festivallere benzememe isteğimiz. Biz buraya özgü bir festival yapmak istiyoruz. Yarışmamız yok, kırmızı halımız yok, bol bol film izleyip filmler üzerine konuşabileceğimiz sohbet alanları yaratmak istiyoruz. En önemli özelliğimiz güçlü programımız. Gelenin bir daha gelmek isteyeceği bir festival olsun istiyoruz.

Ayvalık’ı nasıl anlatırsınız? Bu küçük beldeyi özel kılan ne?

Deniz ve güneş turizminin ötesinde kültürü, tarihi, mimarisi ve sakinleriyle, festival yapmak için ideal bir ortam sunuyor Ayvalık. Hem buranın yerlileri kültür sanata çok meraklı hem de sonradan yerleşen ve sayıları gittikçe artan kesim. Burada dostluklar kurduk. Festivali imece usulü yapıyoruz. Herkes işin ucundan tutuyor, katkı sağlıyor. Daha büyük şehirlerde yaşayamayacağınız bir yakınlık var burada.

Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi

Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi

“Fatih Özgüven’le çalışmak bir ayrıcalık”

Festivalin danışmanlığını sinema yazarı, çevirmen ve edebiyatçı Fatih Özgüven üstleniyor. Onunla çalışmak nasıldı?

Fatih’le çalışmak bir ayrıcalık. Filmin ötesinde farklı sanat dallarını da programa katmak konusunda hemfikiriz. Festival içeriğine diğer festivallerde olmayan bir bakış açışı getiriyor. Fatih’ten her zaman bir şeyler öğrenmek mümkün. Alman ekolünden geldiği için çok da disiplinli.

Geleceğin Suçları

“Son bir yılın en merak edilen ödüllü filmlerini, yeni keşifleri ve klasikleri harmanlayan bir program yaptık”

Filmleri seçerken hangi kriterleri, gözettiniz?

Son bir yılın merak edilen, çok konuşulan ödüllü filmlerini, yeni keşifleri ve sinema klasiklerini harmanlayan bir program yaptık. Park Chan-Wook’un Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü kazanan son filmi Ayrılma Kararı ile açıyoruz festivali. Ressam, fotoğrafçı, seyyah Ulrike Ottinger bu yıl 80 yaşında. Biz de bu özgün sanatçının çektiği belki de en karakteristik filmi olan Dorian Gray’in Magazin Basınındaki Portresi’ni göstereceğiz. Jerzy Skolimowski, George Miller, Claire Denis, Kore-Eda Hirokazu, Dardenne Kardeşler, Mia Hansen-Løve’ın en son filmlerini göstereceğiz. François Ozon’dan Peter von Kant’la birlikte filme ilham olan Fassbinder’in Petra von Kant’ın Acı Gözyaşları da programda. Gelecek vaat eden yönetmenlerin Güneş Sonrası, Beş Şeytan gibi ilk filmlerine de yer veriyoruz.

Gösterimler dışında da yoğun bir program sunuyorsunuz; söyleşiler, paneller, atölyeler… Ve tabii belgeseller… Bu içeriği anlatır mısınız?

Dediğiniz gibi belgeseller programın önemli bir parçası. Biz de Ahmet Gürata moderatörlüğünde festivalde filmi gösterilecek Noah Amir Arjomand (Eat Your Catfish), Ceylan Özgün Özçelik (Cadı Üçlemesi 15+), Melik Saraçoğlu (Dermansız) ve Volkan Üce’nin  (Her Şey Dahil) konuşmacı olacağı, hakikat sonrası dönemde belgesellerde yeni anlatım olanaklarının tartışılacağı bir panel düzenledik. Armağan Çağlayan, Suna filminden yola çıkarak Çiğdem Sezgin ve Nurcan Eren ile kadın yoksulluğu, sinemada kadın temsili gibi konular üzerine sohbet edecek. Özen Yula festivalde filmi gösterilecek Funda Eryiğit, Hare Sürel, Gülçin Kültür Şahin ve Nihal Yalçın’a bir zanaat olarak oyunculuğun onlar için ne ifade ettiğini soracak. Tayfun Pirselimoğlu, Fatih Özgüven ve Alsı Ildır da “Şu Anlaşılmazlık Meselesi: Bir Filmi Anlamamak” başlıklı bir söyleşide yapacak. Lucile Hadžihalilović’in yönettiği Earwig filminden yola çıkarak festival filmlerinin neden çoğu zaman “anlaşılmaz” olarak nitelendirildiği üzerine bir konuşma yapmanın ilginç olacağını düşündük. Ayrıca Genç Sinema programı çerçevesinde festival gönüllüsü üniversite öğrencileri için sinemacı konuklarımızın katılacağı atölye çalışmaları düzenleyeceğiz.

Uluslararası programda yer alan filmler arasında şahsi favorileriniz hangileri?

Medusa Delux bu yıl benim için keşif oldu. Ai ve Öğle Güneşinde Yıldızlar ve tabii Ayrılma Kararı sevdiğim filmler.

Yüzler, John Cassavettes

Yüzler

“Güçlü bir yerli film seçkimiz var”

Peki aynısını yerli sinema bölümünde yer alan filmler için sorsam… Hangi filmleri kesinlikle kaçırmamalıyız?

Güçlü bir yerli film seçkimiz var. Uzun metraj, belgesel ve kısalardan oluşan. Tayfun Pirselimoğlu’nun Yabancı Film dalında Oscar Adayı olduğu filmi Kerr, Çilingir Sofrası, Zuhal, boyun eğmeyen bir kadın hikâyesi Suna,beni çok duygulandıran Eat Your Catfish, bu yıl çok ses getiren Aşk, Mark ve Ölüm. Kısa film seçkimizi özellikle öneriyorum: Belki Bir Gün Gideriz, Lekesiz, Our Ark, Rüzgar İçinde, Sıradan Bir Gün, Stiletto, Susam.

Anısına bölümünde Erden Kıral, Cüneyt Arkın, Cem Madra ve muhteşem Peter Brook’u anıyorsunuz. Bir de arkadaşım Cüneyt Cebenoyan adına bir atölye programı düzenleniyor. Bu isimler sinema açısından neden önemliydi?

Cüneyt çocukların sinemayla tanışmasına önem veriyordu. Vefatının ardından eşi Ayşegül Cebenoyan, kızı Elif Cebenoyan ve dostları onun adına Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları adında bir oluşumu hayata geçirdi. Çocuklara filmler gösterip atölye çalışmalarıyla görsel okur-yazarlık kazanmalarını hedefleyen bu oluşumla işbirliği yapıyoruz biz de. 17 ve 18 Eylül’de çocuklar için Sabancı Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde ücretsiz film gösterimleri ve atölye çalışmaları yapacağız. Erden Kıral, sinemamız açısından önemli bir yönetmendi. Çok meraklıydı ve sinemada neler olup bittiğini her daim takip ederdi. Cüneyt Arkın, sinemamızda bir ikon. Cem Madra, Ayvalıklı bir sanatçıydı ve çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. Peter Brook aslında tiyatronun ustası kabul edilir ama biz bu çok yönlü sanatçıyı Jeanne Moreau’ya Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ni kazandıran filmiyle anmak istedik.

Petra von Kant'ın Acı Göz Yaşları

Petra von Kant’ın Acı Gözyaşları

“Yeni Bir…” ödülü çok konuşulacak

Son olarak “Yeni Bir…” ödülünün ayrıntılarını ve genç sinemacıları soracağım. Sinemanın geleceğinden umutlanmamız için sebeplerimiz neler?

Festivalde bu yıl Mey-Diageo sponsorluğunda “Yeni Bir…” ödülünü vereceğiz. Kariyerinin başındaki bir sinemacıyı teşvik etmek amacıyla vereceğimiz ödül 40.000 TL değerinde. Ressam Levent Aygül, yazar yönetmen, oyuncu Ercan Kesal, yapımcı Nadir Öperli, oyuncu Tülin Özen ve yönetmen Aslı Özge’den oluşan jürinin ödüllendirdiği isim 16 Eylül akşamı açılış töreninde açıklanacak. Bu yılki ilk filmlere ve kısa filmlere baktığımızda sinemanın geleceğinden umutlanmak için yeterince sebep olduğunu düşünüyorum. Bu ilk filmlerin devamının gelmesini sağlamak ve bu genç isimleri desteklemek de amacımız.

Leonard Cohen

Leonard Cohen

Ayvalık Uluslararası Film Festivali’ne katkı sağlayan kişiler, kurumlar

“Hedefimiz Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nin hem Türkiye hem de uluslararası festival takviminde kendine has kimliğiyle bilinir olması, güçlü içeriğiyle ön planda olması. Ayvalık Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin çok büyük katkılarıyla gerçekleşiyor festival. Kültür İçin Alan da hem Genç Sinema programımızın hem de bu yıl 24-25 Eylül’de festivalin hemen sonrası Diyarbakır’a götüreceğimiz Ayvalık seçkisinin destekçisi. Mey-Diageo bu yıl ilk kez vereceğimiz ‘Yeni Bir…’ ödülümüzün sponsoru. Ayvalık deyince zeytin ve zeytinyağı çok önemli. Komili ve Kürşat bu anlamda festivale büyük destek veriyor.  Bilginer-Melin Ayvalık Sanat Kültür Eğitim Vakfı, yerel bir kurum ve hep yanımızda. MUBI, OGM Pictures ve ellinci yaşını kutlayan Milliyet Sanat da bu yıl büyük katkıda bulundular. Kendine Has da öyle. Setur, Ayvalık Marina, Yves Rocher, Festival dostlarımız Ali Ertuğrul, İnci Vural, Esra Başak, Şerif Kaynar, Eren ve Alptekin Coşkun, Yaman Eymür, Fatma ve Mustafa Kürşat’ın yanı sıra AIMA, Kraft, Ayvalık Ticaret Odası, Çamlık 87, Çöpmadam, Ayvalıkzade, Barbunun Çiftliği ve Medya Takip Merkezi de destek veren kuruluşlar. Dediğim gibi herkesin katkısıyla gerçekleşiyor festival.”

Gülenay Börekçi

Subscribe
Notify of

0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments