Bugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi
Posted by gülenay börekçi on November 9, 2015 · 2 Comments
“Bugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi. 3 buçuk yaşında kızı olan gencecik bir kadının hayatını sonlandıran adamın ‘tutku derecesinde aşırı sevgiden’ öldürdüğüne kanaat etti.”
“Bu ülke gencecik kadınları toprağa koymaya doymadı, doyamıyor. Hepimiz ölsek, öyle hemencecik de değil, ölmeden önce şöyle 15-20 kez bıçaklansak, sürüklensek, tecavüze uğrasak anca rahata erecek bütün memleket sanki. Hatice’nin mahkemesinin olduğu gün Burdur’da kadın heykeli saldırıya uğramış ve kan kırmızısına boyanmış. Kadının mermerine bile tahammül edemeyen sapıklarla aynı enleme aynı boylama denk gelmişiz. Öldür Allah bitmiyoruz bir yandan, bir yandan da üreyip duruyoruz.”
Burçe Bahadır
Bugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi
Yollar yürümekle aşınmıyormuş sahiden. Dilinde tüy bitse, canı anlamak istemeyince karşındakinin, anlamayabiliyormuş gerçekleri. Cehalet, maddi zorluklar, aptallık değilmiş sadece kötülüğün sebebi.
Bugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi. 3 buçuk yaşında kızı olan gencecik bir kadının hayatını sonlandıran adamın “tutku derecesinde aşırı sevgiden” öldürdüğüne kanaat etti.
Bu ülke gencecik kadınları toprağa koymaya doymadı, doyamıyor. Hepimiz ölsek, öyle hemencecik de değil, ölmeden önce şöyle 15-20 kez bıçaklansak, sürüklensek, tecavüze uğrasak anca rahata erecek bütün memleket sanki. Hatice’nin mahkemesinin olduğu gün Burdur’da kadın heykeli saldırıya uğramış ve kan kırmızısına boyanmış. Kadının mermerine bile tahammül edemeyen sapıklarla aynı enleme aynı boylama denk gelmişiz. Öldür Allah bitmiyoruz bir yandan, bir yandan da üreyip duruyoruz.
Şimdi bu akşam vakti oturdum, Hâkimin ne düşündüğünü merak ediyorum sadece. Böylesine tutku derecesinde aşkı, 16 kez bıçaklanmaya kadar varacak sevdayı hangi filmde gördü, hangi romanda okudu acaba? Beyni, kalbi, havsalası nasıl izin verdi böyle bir karar almaya? Biz, bütün memleket yıllardır kadın cinayetlerini konuşmuyor muyuz? Özgecan öldürüldüğünde hepimizin uykuları kaçmamış mıydı? Hepimiz ne kadar iyi insanlar olduğumuzu göstermek istercesine lanetlememiş miydik katili? Peki şimdi bu katilin farkı ne? Hatice’ye evlenme teklifi edebildiği için mi indirimi hak etti? Kadın onunla bir iki kere görüştüğü için mi hayatı üzerinde hak sahibi olabildi?
Hatice Kaçmaz’ın Haziran ayında görülen davasına gitmiştim. Katil süt dökmüş kedi gibi nasıl da güzel bir arkadaşlıkları olduğunu anlatıyordu. Ellerini önüne iliştirmiş, kravatını takmış, mahkemeye saygıda kusur etmeden Hatice’yi ne kadar sevdiğini anlatıyordu. Hatice’nin yaşlı anası ile babası çaresizce inliyordu arada bir. Ben taa arka sıradan duyuyordum onların iç çekişini. Akraba olduğunu tahmin ettiğim bir adam katile bağırdı. Onun da anasını bilmem ne edeceğini haykırarak. Öyle ya analar, bacılar, kızlar kendi aramızda alırız erkeklerin birbirinden intikamını.
Katil yine de yılmadan sevgisini anlattı. Hatta inanır mısınız tek taraflı da değilmiş sevgisi, karşılık bile görmüş. Bu kadın benim sevgilimdi diyorsa bir adam, bunun alt metni şudur elbette, hepimiz öğrendik artık: “ben bu kadını arayınca beni insan yerine koydu, yüzüme tükürmedi hatta telefonu açtı. Yemeğe çıktık, belki de yattık kalktık. Bu kadın bütün bunları yapabildiğine göre ya yolludur ya benimdir. Yolluysa ölmelidir. Eh benimse yine ölebilir.”
Hatice’nin avukatı Kadın Cinayetleri’ni Durduracağız Platformu’nun gencecik kadın avukatları söz aldı sonra. Ses kayıtlarını bulmuşlar. Meğer katilin evlenme teklifine hayır diyormuş Hatice, katilin anlattığının tam aksine. Zavallıcık nasıl da iletişim çağında yaşadığımızı unutmuş. Big Brother kırk yılın başı bir işe yarayacak, o da bu garibanı bulmuş iyi mi? Kayıtta Hatice korku dolu bir sesle “sen benden daha iyilerine layıksın” minvalinde sözler söylerken- bizimki meğer çok delikanlıymış, hiç de mahkemede durduğu gibi ürkek değilmiş- tehdit dolu bir sesle “beni terk ediyorsun ha, beni” diyor şaşkınlıkla.
Sahi bu ne cüret Hatice? Sen nasıl bir ülkede yaşadığını bilmiyor musun kuzum? Nasıl terk edersin sana bela olmuş bu hayvanı? Niye idare edivermedin? Az biraz sıksaydın dişini, evlenseydin, birkaç yıl da öyle geçerdi en azından. Gelinlik giymiş olurdun, birkaç sene daha yaşardın, fena mı?
Sonra katil tekrar sözü alıyor. Hemen 112’yi aradım diyor. Genç avukatlar küt diye yine bir ses bandı çıkarıyorlar. Bak sen, Hatice can çekişirken kendisi aramış 112’yi meğer. Son bir çabayla telefona sarılmış, bıçaklandım gelin beni kurtarın diyor. Ölüyorum yetişin diyor.
Ben artık sadece Hatice’nin annesiyle babasının iç çekişini duyuyorum.
Mırıl mırıl bir sesle kendine yakın gördüğü orta yaşlı erkek hakime, birbirlerini nasıl da sevdiklerini anlatıyor bu defa katil. Hakim ‘ne ilgisi var bunların, olay gününü anlat’ diye azarlayınca umutlanıyorum. Nihayet gerçeği görebilen biri var diye… Bunca ses kaydından sonra rezil herif artık hak eden cezayı alır diye düşünüyorum.
Sonraki mahkemelerde Hakim değişmiş. Yerine başkası gelmiş. O da, bir kadınla buluşmaya kurban bıçağı ile giden adamın taammüden değil, ani bir ihtirasla kadını öldürdüğüne kanaat etmiş.
Şimdi ben bu akşam vakti oturup düşünüyorum yine. Bambaşka dünyalara ait haberleri bu kadar canımız yanmadan okuyacağımız günleri görebilecek miyiz biz de? Tamam bir Norveçli değil belki ama bir Arnavut kadar da mı olamayacağız? Bir kadının öldürülmesi ne zaman tuhaf karşılanacak bu memlekette? Biz ne zaman yaşayacağız?
Canımız tehlikede. Hepimiz tehdit altındayız. Bu tehdidin kaynağı sefaleti, perişanlığı vücudunun her zerresine sirayet etmiş o zavallı insan müsveddeleri değil. Sadece onlarla baş edebilmek çok kolay olurdu. Biraz korku salsan, seni soktum mu içeri bir daha çıkarmam desen, diyebilsen bir daha gıkını bile çıkaramayacak rezil sürüsünü sindirmek işten bile sayılmazdı.
Kadınlar için en büyük tehdit, bu katil sürüsüne fırsat verenlerdir.
Şimdi bu akşam vakti oturmuş düşünüyorum. Bir insanın en büyük isteği artık gazete haberlerine üzülmemek olabilir mi?
Burçe Bahadır
Bunlar da ilginizi çekebilir :
Bakalım olay tam da bu yazıda anlatıldığı gibi mi yoksa bilerek ve isteyerek olay çarpıtılmış mı? 1 ) Yazan kişi ses kayıtlarını dinlettiğini söyletiyor ki mahkemede bunu yapamaz. Öyle ortada ses kaydı felan dinletemez :) Bilirkişiye gider analizi yapılıp getirilir o şekilde takdir olur. 2 ) Çarpıtılan diğer olay indirimdir. Ceza indirimi aldığından bahsetmektedir. Halbuki olayda ceza indirimi felan yoktur. Hakim ceza indirimi de takdir etmemiştir. 3 ) Hakim avukatın iddia ettiği tasarlayarak adam öldürmeyi kabul etmemiştir. Olayların gelişimine göre incelemiş. Adamn olayı önceden tasarlayarak adam öldürdüğü iddiasını gerçek bulmamıştır. (doğru yada yanlış hakimin takdiri.) 4 ) Tasarlayarak adam öldürme… Read more »
1- Hatice Kaçmaz’ın olayında ses kayıtları internet’e bile düştü. İlle de fikir beyan etmek istiyorsanız, gündem hakkında fikir sahibi de olmalısınız. 2- Hakim ceza indirimi takdir etmiştir 3- Zaten mesele de budur. Hakim’in elinde kurban bıçağıyla buluşmaya giden bir adamın kurbanı tasarlayarak öldürmediğine hükmetmesidir. 4- Yanlış yapıldığını gördüğüm her durumda kararı sorgulamak da eleştirmek de haddimdir. Sorgulamayı, öğrenmeyi ve eleştirmeyi muhakemeniz elverdiği müddetçe size de tavsiye ederim. 5- Davanın savcısının cinsiyeti çok lüzumsuz ve art niyetli bir bilgidir. 6- Sanık 24 sene cezayı daha önce kendi kardeşini de öldürdüğü için almıştır. Daha önce suçu olmasaydı sadece Hatice Kaçmaz davasından bu… Read more »