Eleştirmenden “Ben bir Uçurum İncisiyim” yazarına mektup
Şeyma Koç’un İthaki Yayınları etiketli “Ben Bir Uçurum İncisiyim” kitabındaki öyküleri henüz okumadım. Fakat eleştirmen Hülya Soyşekerci okudu, okumakla kalmayıp yazara, kitabına dair bir mektup gönderdi. Egoist Okur’a da bu mektubu yayınlamak düştü. (Şeyma ile Hülya Hanım’ın izniyle.) Söz! Şeyma Koç’un kitabını okuduktan sonra kendi düşüncelerimi de yazarım… Belki yazarla bir röportaj bile yaparız. 1856-1910 […]
Read MoreAlp Buğdaycı: SESLER YALAN SÖYLEMEZ
Vedalaşmayı beceremeyenlerdenim. Bugün kaybettiğim çok sevgili arkadaşım Alp Buğdaycı’yı ben bu yazısıyla hatırlayalım istiyorum. “Sesin Ruhu” ve “Sesin Aklı” iki belgesel çekmişti Alp. Hele son zamanlarda evinde profesyonel bir stüdyo kurmuştu ve sesle yatıp sesle kalkıyordu. Ses dedikleri şey de ona göre teknikten, montajdan ibaret değildi; kendine ait bir ruhu, aklı ve felsefesi vardı… Lütfen […]
Read MoreHangi kitaplar kıyametten sonraya kalsın?
Kitapların büyülü dünyasında kaybolmayı sevenler, yangında kurtarılacak listesinin en başına kitaplarını yerleştirenler, bu haberimiz size göre. Norveç’te kurulan Kıyamet Kütüphanesi’nde dünya edebiyatının en önemli kitapları toplanıyor. Amaç bunların kıyamet sonrasında da korunabilmesi. Demem o ki korkmayın sakın, kıyamet de kopsa, yer yerinden de oynasa ve yeryüzünde yaşayan tek canlı olarak siz de kalsanız, yalnız değilsiniz. […]
Read More“O taşın içinde bir at olduğunu nereden biliyordun?”
Buraya zaman zaman yazarları, edebiyatçıları da konuk ediyorum, biliyorsunuz… “Kırmızı Kuş”, “Barba ile Rabarba”, “Balaban ile Şakrak” gibi kitaplarıyla tanıdığımız Arslan Sayman’a “Çocuklar için yazmak dünyaya daha farklı bakmanı sağladı mı, daha da önemlisi çocuklar için yazdığın süre içinde sen de değiştin mi?” diye sordum. İşte verdiği cevap… Arslan Sayman “Çocuklar için yazmak beni büyüklerin […]
Read MoreCan Gürses ve kitapçıda cazibeli karşılaşmalar
“En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın”, “Kırık Beyaz” ve çocuklar için “İnce ile Uzun” serisinin yazarı olan, zaman zaman da Egoist için Cennet de Cehennem de Bu Ellerde öyküleri kaleme alan Can Gürses‘in cevaplarını okuyunca anladım ki bir zamanlar sahilde Kafka okuyan o küçük kız hâlâ en çok güzel kitapları seviyor. İllüstrasyonlar yazar ve enteresan […]
Read MoreCANER FİDANER: Registannâme
Beşinci Nihat Akkaraca Öykü Ödülü yarışmasında ikincilik kazanan bu çok güzel öykü, Caner Fidaner’in “Kalem Kutusu” adlı kitabında yer alıyor. Caner kitap yayınlanmadan önce göndermişti öyküyü, geçenlerde yeniden okuyunca yayınlamak istedim. Umarım devam ediyordur yazmaya… Registannâme Taşınmayı sevmesem de o bahaneyle kitapları derleyip toplamak hoşuma gider. Her seferinde dolapların, çekmecelerin diplerinde, kaybolduğu için uzun süredir […]
Read MoreBugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi
“Bugün bir hâkim, Hatice Kaçmaz’ın katiline indirim verdi. 3 buçuk yaşında kızı olan gencecik bir kadının hayatını sonlandıran adamın ‘tutku derecesinde aşırı sevgiden’ öldürdüğüne kanaat etti.” “Bu ülke gencecik kadınları toprağa koymaya doymadı, doyamıyor. Hepimiz ölsek, öyle hemencecik de değil, ölmeden önce şöyle 15-20 kez bıçaklansak, sürüklensek, tecavüze uğrasak anca rahata erecek bütün memleket sanki. […]
Read More“Anlamadan biriktirmek, bunların hayat diye yaşadığı…”
“Şimdi ben uzun bir uçak yolculuğunun ardından vardığım garip bir Avrupa şehrindeyim. Dışarıda son model arabalar, evin içinde üst üste yığılmış eşyalar, televizyonda reklamlar ve bitmek bilmeyen oyun havaları… Sizi temin ederim ki bayanlar baylar, burası soytarılarla dolu, mülevves kokulu, korkunç bir panayır alanı! Hediye edildiğim kadın, beni kıymetli el yazması kitaplar gibi, kitaplığının nezih […]
Read MoreCan Gürses: “Vücuduma ne hayranım, ne de ona düşmanım…”
Bedenimizde neremizi seviyoruz ve neremizi sevmiyoruz, neden? Oya Baydar’ın kitabını okurken zihnime takılan sorudan sonra birkaç kadın yazara bedenlerine dair takıntılarını sordum. Beğenmedikleri ya da tam tersi, onlara gurur veren fiziksel özelliklerini… Bu kadın yazarlardan biri de Can Gürses’ti. Cevap olarak tıpkı meslektaşı Aslı Tohumcu gibi “Ellerim” dedi. Ama sebepleri farklıydı. Okuyun… Can Gürses: “Yalnız öleceksek bari […]
Read MoreDeniz Durukan: “70’imde de kırmızı saçlarımı bayrak gibi sallayacağım”
Bedenimizde neremizi seviyoruz ve neremizi sevmiyoruz, neden? Oya Baydar’ın kitabını okurken zihnime takılan sorudan sonra birkaç kadın yazara bedenlerine dair takıntılarını sordum. Beğenmedikleri ya da tam tersi, onlara gurur veren fiziksel özelliklerini… “Ömrüm yeterse, 70’lik bir nine olana kadar kırmızı saçlarımı bayrak gibi sallayacağım” diyen Deniz Durukan iyi ki var, iyi ki saçlarını kırmızıya boyuyor ve […]
Read MoreAslı Tohumcu: “Kırmızı ve bordo ojelerle deneyler yapıyorum…”
Bedenimizde neremizi seviyoruz ve neremizi sevmiyoruz, neden? Oya Baydar’ın kitabını okurken zihnime takılan sorudan sonra birkaç kadın yazara bedenlerine dair takıntılarını sordum. Beğenmedikleri ya da tam tersi, onlara gurur veren fiziksel özelliklerini… İşte biriciğimiz Aslı Tohumcu’nun cevabı… Kırmızılı bordolu bir cevap oldu onunki, iç ısıtan, ferahlatan, gülümseten… Okuyunuz, seviniz :) Aslı Tohumcu: “İnsanları sadece yazdıklarıyla değil, […]
Read More