Aslı E. Perker: “Karnım bir daha eskisi gibi düz olur mu? Hiç sanmam…”
Bedenimizde neremizi seviyoruz ve neremizi sevmiyoruz, neden? Oya Baydar’ın kitabını okurken zihnime takılan sorudan sonra birkaç kadın yazara bedenlerine dair takıntılarını sordum. Beğenmedikleri ya da tam tersi, onlara gurur veren fiziksel özelliklerini… Beni kırmayarak açık yüreklilikle cevap verenlerden biri de annelik ve yazarlığı şahane bir şekilde barıştıran Aslı E. Perker oldu. Aslı Perker: “Karnım bir daha eskisi […]
Read MoreYaşar Kemal’i niçin seviyoruz?
Yaşar Kemal öldü, çok üzgünüz. O yüzden bir ay kadar önce, 18 Ocak’ta yayınladığım bu yazıyı yeniden okumanın tam vakti… Türk edebiyatının yaşayan en büyük ismi Yaşar Kemal‘in hastaneye kaldırıldığı haberini duyalı çok olmadı. O yüzden onu çok sevdiğini bildiğim bazı yazarlara ve şairlere gidip Yaşar Kemal’i anlattırdım. Hem usta iyileştiğinde okursa eğer biraz neşelensin ve gücünü daha […]
Read MoreBurçe Bahadır: “İçin yanmazsa insan değilsin…”
“Özgecan’a hep birlikte, elbirliğiyle üzülmek ne kadar kolay. Masumiyeti göz bebeklerinden akan bir küçücük kız olduğu ne çok belli. Okuldan çıkmış, avm’ye gitmiş, annesi sütünü harçlığını vermiş, eve gitmek için akşam 8’de dolmuşa binmiş bir kız çocuğuna üzülmezsen, acımazsan zaten hayvansın, barbarsın, sapıksın demektir. Ya diğer ölü kadınlara? Onlara da kaşını şüpheyle kaldırmadan, bu kadar içten […]
Read MoreNermin Yıldırım: O ateşi siz yaktınız!
Nermin Yıldırım’ın 4,5 yaşında ölen Diyarbakırlı küçük kız için birkaç ay önce yazdığı ve OT Dergi’de yayınlanan bu yazıyı uzun uzadıya giriş falan eklemeden yayınlıyorum. Özgecan Aslan’ın feci şekilde öldürülmesinin üzerinden zaman geçmedi; üzgünüm, öfkeliyim, çaresizim, hepiniz gibi… Dergiye düştüğü küçük notta “Çocukların erkenden yaşlandığı bu âlemde, neşe bizim neyimize!” diyen Nermin gibi hissediyorum. Okuyun […]
Read More“Ben, Bay Çetneki’nin Ceketi”
“Edebiyatımızın Er Nemeçek’i” Nermin Yıldırım yazdı bu yazıyı. Aylar önce Ot Dergi’ye… Dünyanın en şahane çocuk kitabı olan Pal Çokağı Çocukları‘nın kıyıda kalmış, unutulmuş bir karakterinin ağzından. Her şeyi gören, işiten, bilen ama ko-nu-şa-ma-yan bu karakteri az sonra hatırlayacaksınız. Ve bana hak vereceksiniz; doğruya ulaşmak için bazen unutulmuş karakterlere kulak vermek gerek. Teşekkürler Er Nemeçek… Ben, Bay Çetneki’nin […]
Read MoreKadınlar için karanlık zamanlar mı?
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı KSGM (Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü) verilerine göre, 2011-2013 arasında şiddete uğramış kadınların yüzde 92.5’u aile içi şiddet mağduru. Kadına yönelik şiddetle ilgili verilere baktığımızda sadece bizde değil, dünyada da ürkütücü rakamlar çıkıyor karşımıza. Acaba gerçekten öyle mi, yoksa bütün bu karanlık aslında ataerkil düzenin ciddi şekilde sarsıldığının ve […]
Read MoreBerrin Sönmez: “Kimse masum değil; hepimiz kadına şiddetin ortağıyız”
Aile içi şiddet gören kadınların yüzde 94.0’ı çalışmıyor, yüzde 6.0’ı çalışıyor. Soyal güvencesi olanların oranı yüzde 47, olmayanların oranı yüzde 53. Okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 33.5, ilkokul mezunu olanların oranıysa yüzde 29.3. kadınların öğrenim durumu arttıkça şiddete uğrama durumları da düşüyor. Üniversite mezunu olanlar toplamda sadece yüzde 2.8’lik bir bölümü oluşturuyor. “Kur’an, içinde ‘kadın […]
Read MoreAksu Bora: “Kadınların skandala değil, güçlenmeye ihtiyaçları var”
Aile içi şiddetin türüne bakıldığında yüzde 37’lik oranda fiziksel şiddet kullanıldığını görüyoruz. Ama daha yüksek oranlar da var: Yüzde 83.5’lik oranında psikolojik şiddet, yüzde 89.1 oranında ekonomik şiddet, yüzde 65.7 oranında sözel şiddet uygulanıyor. cinsel şiddet oranı yüzde 21.6. Ayizi Yayınevi ve Amargi Dergi’den Aksu Bora, “Feminizm son 30 yılda ciddi kök saldı, gelişti, yayıldı. […]
Read MoreSeray Şahiner: “Devlet bize belalı eski kocamız gibi davranıyor”
Aile içi şiddete uğrayan kadınlardan görücü usulüyle evlenenlerin oranı yüzde 69.0, anlaşarak severek evlenenlerin oranı yüzde 22.9, evliliğe zorlananların oranıysa yüzde 8.1. “Antabus” adlı romanında kadına şiddeti ele alan yazar Seray Şahiner, “Kadının iş hayatında ve sokakta görünür hale gelmesi devletin de kocanın da işine gelmiyor. Zaten çoğu zaman devlet belalı eski kocamız gibi davranıyor […]
Read MoreGaye Cön Şakar: “Rolleri ellerinden alınan erkekler şiddete başvuruyor”
Aile içi şiddet uygulayanın kimliğine bakıldığında başı yüzde 67.6’lık bir oranla kocalar çekiyor. Yüzde 14.8 babalar ve ağabeyler, yüzde 4.4 ailedeki diğer kadınlar, yüzde 2.8 oğullar, yüzde 2.0 kayınpederler ve kayınbiraderlerin şiddet uyguladığı görülüyor. Gaye Cön Şakar’a “feminist” sözcüğünü duyunca öcü görmüş gibi olan erkekler ve kadınların varlığını hatırlatıyorum. “Çünkü Türkiye’de feminizm erkek düşmanlığı olarak […]
Read MoreAtlamak düşmekten iyidir!
“On dört yaşındaydım ve dünyadan çok sıkılmıştım. Bana kalırsa yeterince yaşamıştım. Yara gibi bir şeydi hayat. Ağılıysa, hele de acıyorsa, en temizi kesip atmaktı.” “Kesip atmakta usta sayılırdım. Çünkü korkaktım. En kolay korkaklar kesip atar.” Unutma Beni Apartmanı, Rüyalar Anlatılmaz ve Saklı Bahçeler Haritası adlı romanların yazarı Nermin Yıldırım‘dan yaralarımıza ilaç niyetine. Atlamak düşmekten iyidir! […]
Read MoreYok sana hikaye mikaye!
“Sen iblis nedir bilir misin abicim? Hiç gördün mü? Ben gördüm. Kimileri hayatta bir kez ölündüğünü sanarak yaşlanır, ben onlardan değilim. Cehennemi de gördüm, iblisi de. Öldüm de dirildim de. Bir tek cenneti merak ediyorum. Ulan bu hayatta ucundan koklatmayan, ölünce cennetinin kapısını açar mı ki bana, bak onu hiç bilemiyorum. Sen cenneti gördün mü […]
Read More