Egoist okur

Cennet ve cehennem öyküleri: Köşebaşındaki İğde

Can Gürses’le son konuştuğumuzda harika bir fikirden bahsetti. Heybesinde adı “Cennet de Cehennem de Bu Ellerde” olan bir öykü dizisi vardı. “El” öyküleri anlatacaktı; iyiliği de kötülüğü de taşıdığımız, cennetimizi ya da cehennemimizi yarattığımız ellerimizin öykülerini… Fikir öyle güzeldi mi soluğum kesildi. Ve çok geçmeden Can’dan ilk öykü geldi: “Köşebaşındaki İğde”. Şimdi aradan çekiliyorum, lütfen Can’ın […]

Read More

Bir tatil macerası: Zevkli rezilliğe dönüş!

Şifâhen Masallar’ın kurucusu masal âşığı yazar Beyza Akyüz‘ü biliyorsunuz. Ayda bir kez İstanbul’un başka bir semtinde masal geceleri düzenliyor. Dileyen herkes bu gecelere katılarak daha önce hiç görmediği, tanımadığı insanlara anılarını, deneyimlerini, hikayelerini; bildiği veya yarattığı masalları anlatıyor. Aralarda da yanlarında getirdikleri yiyecekleri, içecekleri paylaşıyorlar. (Şifâhen Masallar’ın Facebook sayfasını ziyaret ederseniz ayrıntıları öğrenebilirsiniz. Umarım kışın da devam eder) Beyza komik yazılar da […]

Read More

Tanrı çocuklardan konuşur

“Tanrı rüyalarda seslenir, vicdandan konuşur biliyorum. Ne zaman gün ortasında çarmıha çekilsem anımsatıyorum bunu kendime. Kızlarınıza ve oğullarınıza bakın… Ne zaman çarmıha çekilirseniz ve babanız ders niyetine de olsa gelmezse yardımınıza, dünyanın bütün kızlarına ve oğullarına bakın, onları görün, dinleyin, onların küçük adımlarını izleyin. Babanız gelmese bile çocuklar gelecektir…” Tanrı hiç beklemediğiniz yerde ve anda […]

Read More

“İlk yaradır en sağlamı, kalbe paslı çiviyle çakılanı…”

“Yirmi beşinde, otuz beşinde, kırk beşinde ve elli beşinde, hep bu merdivenlerdeki haline benzeyeceksin. İlk yaradır çünkü en sağlamı, kalbe paslı çiviyle çakılanı. İlk yarandır seni büyüten. İnsan nasıl benzerse ellerinde büyüdüğü annesine, sen de yarana benzeyecek; ne zaman kalbin kırılsa, bu merdivenlere geri döneceksin.” Unutma Beni Apartmanı, Rüyalar Anlatılmaz ve Saklı Bahçeler Haritası adlı romanların yazarı Nermin […]

Read More

Ateşin etrafında toplanıp masallar anlatalım…

“Ateş” ne yazık ki gerçek değil ama sanki hep orada… Şifâhen Masallar’ın kurucusu masal âşığı yazar Beyza Akyüz. Ayda bir kez İstanbul’un başka bir semtinde masal geceleri düzenliyor. Geçen hafta Çengelköy Açıkhava Sineması’nı kapattılar mesela… Dileyen herkes bu gecelere katılarak daha önce hiç görmediği, tanımadığı insanlara anılarını, deneyimlerini, hikayelerini; bildiği veya yarattığı masalları anlatıyor. Tıpkı […]

Read More

Korkma: BIRAK IŞIK GİRSİN İÇERİ…

Profesör Kemal Sayar’ın yeni bir kitabı çıktı. Beni Sessiz de Sevebilir misin? ünlü psikiyatrın  çeşitli vesilelerle kaleme aldığı makalelerinden oluşuyor. Kemal Sayar cevaplara inanmıyor, gene de bıkmadan, usanmadan soru soruyor ve kendi deyişiyle bütün yazılarını aslında “hem kendine hem de kendi gibi ruhlara birer şifa mektubu niyetine” yazıyor. Bu da öyle… “Şu âlemde yalnız değilmişim meğer” dedirten, zihnimizi […]

Read More

“Bana dayım olacak it öğretmişti bu moonwalk denen naneyi”

Deliduman, taşrada başlıyor ama sonra İstanbul’da hatta 31 Mayıs 2013 sonrası Gezi Parkı’nda, barikatların arkasında buluyoruz kendimizi, on yedi yaşındaki Çağlar İyice’yle beraber. Çağlar, kız kardeşi Çiğdem’i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mikrop Cengiz’i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı dedesini, hatırlarken kahrettiği babasını anlatıyor bize. Ve çok güzel anlatıyor. […]

Read More

Uğur Yücel ve o mel’un New York şehrinde sihirli bir tesadüf

“İsmiyle örtüşenler vardır. Çoklu anlamlar taşıyor benim ismim. Talih, şans, iyilik kaynağı olarak geçer anlamı. Tesadüf de var anlamları içinde. Ben şanslı ve bahtı açık biriyim. Ama tesadüf hayatımın en şaşılası yanıdır. Benim başıma gelen tesadüfleri duyanlar içten içe ‘bu adam mitoman mı’ diyebilir. Ya da bir yerde okumuştum, hayat tesadüfleri, onları güzel anlatan insanların […]

Read More

Okumasam deli olacaktım!

“Yazmasaydım deli olacaktım, diyor ya Sait Faik. Ben, bilmiyorum, diyorum kendi kendime, bilmiyorum, yazmasam deli olur muydum? Ancak ‘Okumasaydım deli divane olacaktım’ diyorum yüksek sesle. Çünkü biliyorum, okumasam değişmeyecekti derim, değişmeyecekti fikrim ve okumasaydım, dünyaya giden yollar tıkanacak, tanıdığım tanıyacağım binlerce değil, sadece birkaç bahçe olacaktı, biliyorum okumasaydım, ruhum bir mengenede sıkışacak, kafamın kafa olması son […]

Read More

“Örtbas etme kültürü var gücüyle işledi”

“Onun ölümünün ardından adını vermeyen bir kişi ailesini arayarak Mustafa’nın arkadaşı olduğunu söylemiş ve şu bilgileri vermişti: “Çocuğunuzu öldüresiye dövdükleri sırada üzerinde sivil elbiseler vardı, sonra onu bir malzeme deposuna götürdüler. Burada, bir üniforma giydirdiler ve intihar süsü vermek için astılar. Ardından, sivil kıyafetlerini attılar. Onlar gittiklerinde, ben elbiseleri topladım ve size ulaşması için gizlice […]

Read More

“Bizi özgürleştiren ‘ötekiler’dir”

“Öykü küratörü” Murathan Mungan, okurla ilk kez buluşan öykülerden oluşan iki yeni seçkiyle yeniden okur karşısında. “Merhaba Asker”i gelecek hafta tanıtacağım, bu haftanın konusu “Kadınlar Arasında”. Küratör dediğim için anlamışsınızdır zaten, öyküler Mungan’ın değil, başka edebiyatçıların. Konu? Kendi deyişiyle; “Kısaca ve kabaca, kadınlar arasında aşk… Öte yandan her aşk hikâyesinin aslında başka şeylerin de hikâyesi […]

Read More

CEREN ÜNLÜ: Hadi gel manzaraya bak!

Ceren Ünlü’yle, Picus yıllarında tanışmıştım. Tam olarak nasıl oldu diye sorsanız, bilmiyorum, ayrıntıları unutmuşum. Benim için hep varmış gibiydi çünkü. Picus’a yazıyor, zaman zaman da röportajlar yapıyordu. Esas güzel olansa Ceren’in hikayeler üzerine sohbet edebileceğim harika bir arkadaş olmasıydı. Ama sonra farklı işler yaptı. Bitkilere, otlara, baharatlara merak sardı mesela… Ardından ondan da yorulup uzaklara, […]

Read More

ALİS’İN AYAKKABISI: Büyümüyor ama yaşıyor

Can Gürses’i duymuş muydunuz? Kitap-lık dergisine yaptığı röportajlardan yahut Bir+Bir için hazırladığı Edebiyat Gardrobu sayfalarından hatırlayabilirsiniz. Acayip yetenekli bir kalem olan dünyalar güzeli Can’ın ilk romanı da yayınlandı: En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın… Kemal Gökhan Gürses’in illüstrasyonlarıyla zenginleşen bu nefis romanı okumalısınız. Önümüzdeki hafta Can’la röportajımızı okuyunca zaten koşa koşa gidip alacaksınız. Ama o zamana dek […]

Read More

Ahmet Erhan için: “Çiçekçi Bana Bir Gül Ver…”

Kırmızı Kedi Yayınları Ahmet Erhan’ın bütün şiirlerini toplu olarak yayınladı: “Burada Gömülüdür Cilt I ve II”… Keşke sağ olsaydı, keşke kitabını hep birlikte okusaydık… (2015 Nisan edit’i) İki ciltlik kitabı satın almak için bu adrese bakabilirsiniz. “Tanrı zile basıyor. Kapıyı açıyorum. Tanrı’nın üzerinde oduncu gömleği, bir kolu boşlukta sallanıyor -gelmeden birkaç gün önce düşüp kolunu kırmış- […]

Read More

Kitap katli

Ustam ve Ben’in kahramanı Cihan, bir gece sarayın müneccimbaşısı Takiyyeddin’in yakılmak ve yıkılmak üzere olan rasathanesine giriyor gizlice, ustası mimar Sinan’ın arzusuyla… Yok olacak kitaplar, elyazmaları, haritalar, çizimlerden gücünün yettiğini heybesine atmak, kurtarabildiğini kurtarmak için. İşte o an tüyler ürpertici bir hadise gerçekleşiyor… Kitap katli “Bir an sonra oradaydı Cihan, pencereyi zorluyordu. Tahmin ettiği gibi […]

Read More