Gerçek, unutulmuş, uydurulmuş, düşsel 174 dilde Alice
Alice çevirmek meselesiyle ilgili yazımın ikinci bölümüne geldi sıra. Sadece Alice çevirilerimi değil bu yazımı da mutlaka okuyun. Sayısız dilsel ve kültürel zorluğu barındıran Alice Harikalar Diyarında’nın niçin rahatlıkla bir çevirmenin kâbusu sayılabileceği üzerine kafa yormuştuk ya, bu kez gerçek, unutulmuş, uydurulmuş ve varsayımsal 174 dildeki bazı Alice çevirmenlerinin uyguladıkları stratejilere göz atıyoruz… Varsayımsal bir dile […]
Read MoreNabokov’dan çeviride sadakatin doğası üzerine bir şiir
Gene Nabokov’layız. Gene çeviri üzerine düşünüyoruz. 1955 yılında hayatının projesi saydığı Onegin çevirisini tamamladığında New Yorker dergisine bir şiir göndermiş ve bir ad bile koymadığı bu şiir aracılığıyla “harcıâlem” çevirisi için Puşkin’den özür dilemişti. Ben de işte şimdi o şiiri çevirmeye cüret ettim, “Hepsi diken, ama akraba senin gülüne,” dizesinin çeviride sadakatin doğasına ilişkin çok şey söylediği […]
Read MoreAlice kitapları niçin bir çevirmenin kâbusudur?
Her şeyden önce sormak hakkımız, en azından taze bir Alice çevirmeni olarak benim kesinlikle hakkım: Her yaştan okurun gözdesi olan Alice Harikalar Diyarında ile devam kitabı Aynalar Ülkesi, neden bir çevirmenin -her çevirmenin- kâbusudur? Okuyunuz. Lakin bu soruyu Türk yayıncılığının kendine has sorunsallarını dahil etmeden cevaplamaya çalıştığımı da unutmayınız. Yani bizim ülkemizde çevirmenin birkaç kâbusu […]
Read MoreŞahane 1 Kitap: Linguistik bir tren kazası
Eh, kolay değil, eşi menendi bulunmayan bir başyapıttan, dilimize çevrilmesi imkansız ve gereksiz bir kitaptan söz edeceğim bu yazıda. Ama ona iyi davranmayı da ihmal etmeyeceğim. “Gelmiş geçmiş bütün dil öğrenme kılavuzlarını bitiren kılavuz”, “linguistik bir tren kazası”, “mucizevi bir ahmaklıklar silsilesi” gibi eleştirilerle yerden yere vurulmak ve aynı sözlerle alkışlanmak her kitaba nasip olmaz […]
Read More3) Çeviride eksiksiz sadakat mümkün müdür?
Üçüncü ve son bölüm… Lawrence Venuti’nin editörlüğünde hazırlanan ve çeviri tarihi araştırmalarında önemli bir kaynak kabul edilen The Translation Studies Reader‘dan daha önceki iki yazıda söz etmiştim. Şimdi üçüncü bir yazıyla bu bir nevi mini çeviri dizisini tamamlıyorum. Şahsi fikrimi baştan söyleyeyim: Güzel olanın sadık da olmaması için hiçbir sebep yok bence, ihtimaller arasındaki en […]
Read More2) Nabokov’un çevirmen olarak portresi
Sıra geldi ikinci bölüme… Vladimir Nabokov beş yıl çalışarak Puşkin’in 250 sayfalık manzum romanı Yevgeni Onegin’i Rusçadan İngilizceye çevirdiğinde ortaya 1500 sayfalık bir metin çıkmıştı. Uzun açıklamaları ve yorumlarının yanı sıra çeviride uyguladığı stratejiyi ayrıntılı anlattığı makalelerle dikkat çeken bu şerhli çevirinin hikâyesini Nabokov sonradan bir makalesinde anlatmıştı. Meraklısına minik bir tüyo: İngiliz düello kurallarının Rusya’da nasıl […]
Read More1) Borges’ten çeviride mutlu ve yaratıcı sadakatsizliğe övgü
Çeviri üzerine üç bölüme ayırdığım yazımın ilki burada. Jorge Luis Borges, 1955 tarihinde yazdığı bir makalede, Binbir Gece Masalları’nın Richard Francis Burton, Dr. Joseph Charles Mardrus, Enno Littman hatta Jean Antoine Galland, Edward Lane gibi geçmiş çevirmenlerini ele almış, kaynak metni gizli gizli (ya da açıkça) kutsal sayan geleneksel çeviri anlayışına karşı çıkarak Binbir Gece […]
Read MoreYazarların en hınzırı: Nihal Yeğinobalı
Nihal Yeğinobalı kendisiyle yıllar önce yaptığım röportajda, “Birçok yazarın, yabancı yazarlardan ‘esinlendiği’ malzemeleri yapıtlarında kendilerininmiş gibi gösteregeldikleri bir ülkede, genç bir yazarın kendi özgün ürününü bir yabancıya mal etme gereği duymasının ardındaki ilginç öyküyü anlatmaya karar verdim,” demişti. Nihal Yeğinobalı deyince akla artık ilk olarak “Genç Kızlar” geliyor. Çünkü Yeğinobalı şahane bir sözde çeviri (pseudo […]
Read MoreAhmet Cemal: “Şiir çeviren kişi bir nevi şair olmalı”
“Şiir çevirmek için öncelikle besteci olmak, sözün bestecisi olmak gerek” demişti Rilke, Bachmann, Goethe, Kafka ve daha birçok büyük yazar ve şairin çevirmeni Ahmet Cemal. Nesli tükenenlerdendi, kaybı o yüzden derinden hissedildi, acı verdi… Geçen hafta ölen bu çok önemli çevirmen yazarımızı, Egoist Okur olarak ben de anmak istedim. İşte “sözün bestecisiyle” birkaç yıl önceki […]
Read MoreHani var kitap ama yok!
İsmail Yaprak’tan yeni yazı… Görünüşe göre neredeyse hemen her şeyin çevrildiği günümüz Türkiye’sinin bazı anlaşılmaz çeviri sorunları üzerine… “Bu yazının, ‘Neden bazı büyük klasikler hâlâ çevrilmiyor’ ve ‘Neden zaten çevrilmiş birçok önemli kitap yeniden basılmıyor’ gibi belli başlı sorularının özellikle yayınevi editörleri, eleştirmenler, okurlar tarafından okunması, tartışılması en büyük isteğim” diyor İsmail. Okuyalım, konuşalım… Türkiye’nin […]
Read MoreTALAT SAİT HALMAN: “Shakespeare çevirileriyle o kadar ıstırap çektim ki cennette bir yer kazanmışımdır”
Bir süre önce kaybettiğimiz Talat Sait Halman önemli bir kültür ve edebiyat adamı, ayrıca şair ve çevirmendi. Türkçe’ye bugüne dek çeşitli dillerden 2500, İngilizce’ye Türkçe’den 2000 şiir çevirmişti. Aşağıdaki röportajı onunla birkaç yıl önce Picus için yapmış, şiiri, çeviriyi, Shakespeare’i konuşmuştuk. Tabii çeviri sorunlarını da… “Ne bir çeviri kuramı yaratabildik, ne çeviri eleştirisi yapabildik” Can Kulağı, […]
Read MoreMartin Riker: “Tanpınar, Batı dünyası için heyecan verici bir keşif oldu”
Martin Riker’ın adını, ilk kez Saatleri Ayarlama Enstitüsü için kaleme aldığı eleştiri yazısıyla işittik. New York Times’da çıkan eleştirinin sebebi Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanının nihayet İngilizce olarak, hem de Penguin Yayınevi’nin Dünya Klasikleri serisinden çıkmasıydı. Riker’a Tanpınar’ı ve dünya edebiyatındaki yerini sordum… Tanpınar ve kucağındaki o güzel kara kedi… Kalem Ajans arşivinden alındı. Martin Riker: […]
Read MoreMahir Ünsal Eriş: “Dilde evrime inanmak zorundayız!”
Yazar ve çevirmen Mahir Ünsal Eriş’i biliyorsunuz; Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde ve Olduğu Kadar Güzeldik kitaplarının yaratıcısı. Egoist Okur olarak biz, yani siz ve ben Eriş’le öykülerini çok seviyoruz. O yüzden diyorum ki en iyisi sevgili yazarımızın bu hafta sonundan itibaren Arnavutköy-Gümüşlük Akademisi’nde başlatacağı Dilbazlık Atölyesi’nde buluşalım ve 10 dil bilen bu genç yazarın […]
Read MoreKawa Nemir: “Kürtçe uyandı, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!”
Ortak arkadaşımız Umay Umay sayesinde tanıştığım Kawa Nemir’le röportaj yapmayı Ulysses ve Joyce aşkım yüzünden istemiştim. William Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Rüyası ve Hamlet oyunlarında sahneye çıkan Kawa Nemir, aktörlüğünün yanı sıra Kürt edebiyatının dikkat çekici genç şairlerinden ve çevirmenlerindendi. Yıllardır Shakespeare’den Faulkner’a, Wilde’dan Eliot’a Anglo-Sakson edebiyatın birçok yazar ve şairini hayran olunacak bir kararlılık […]
Read More








