Egoist okur

“Edebiyat ölüme karşı en yakın dostum oldu”

İnci Aral’dan şahane bir yeni roman ve röportaj… Aral, Yukarlarda En Uzaklarda adlı yeni romanında bize hayat ve ölüm üzerine çok tuhaf ve üzerine düşünmesi, kafa yorması müthiş zevkli sorular soruyor, sorduruyor.

Read More

“Elinden tutulması gereken bir çocuk kadın olmayı reddetti”

Kadınsız bir inkılabın mümkün olamayacağını savunan ve cumhuriyet yönetimine kadınların da katılması için mücadele eden aktivist yazar Nezihe Muhiddin’le ilgili bu röportaj. Nezihe Muhiddin, iktidarın topluma dayattığı “resmi cumhuriyet kadını” elbisesine sığamayıp erkeğin gölgesindeki “çocuk kadın” olmayı reddedince usulsüzlükle suçlanmış, yargılanmış, ismi antolojilerden bile silinmişti. Hikâyesini, Kadınsız İnkılap adlı kitabın yazarı Yaprak Zihnioğlu’na sordum. İpek Çalışlar “Boyun […]

Read More

“Boyun eğme ekolünden olmayan iki kadın”

Gazeteci yazar İpek Çalışlar’a erkek dünyasında var olma mücadelesi vermiş iki kadını sordum. Biliyorsunuz, İpek Hanım, Mustafa Kemal Atatürk’la yaptığı fırtınalı evlilikle anılan Latife Hanım’ın ve aktivistliğiyle olduğu kadar Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olmasıyla da tanıdığımız Halide Edip Adıvar‘ın biyografilerini yazdı. İşte onunla Halide Edip ve Latife Hanım’a dair konuştuklarımız… Yaprak Zihnioğlu Nezihe Muhiddin’i […]

Read More

Binnur Kaya ile korkular, zaaflar ve aşka dair

Binnur Kaya ile bu röportajı Vavien filminin setinde yapmıştım, anlatayım. Senaryosunu Engin Günaydın’ın yazdığı ve Taylan Biraderler’in yönettiği Vavien, Tokat’ın Erbaa ilçesinde çekiliyordu. Kalktım gittim röportaj için. İlk sabah uyandığımda kaldığım otelin kahvaltı salonuna indim. Baktım Binnur Kaya da orada, açık büfede. Bir çay alayım, sonra da yanına gidip kendimi tanıtayım diye düşündüm. Bir baktım […]

Read More

“Öykülerim çırılçıplak çünkü onları ben seve seve soydum”

Yalçın Tosun’u ilk okuduğumda beni etkileyen, kitaplarını merakla beklememe neden olan şey, öykülerinin çağrıştırdıklarıyla, anımsattıklarıyla, bastırılan, geride kaldığı sanılan şeyleri gün yüzüne çıkarmasıyla insanı bazen günler, bazen aylar süren bir boşluğa itivermesiydi. Okunur okunmaz unutulan, hafızada yitip giden öyküler değildi bunlar. Varlığını inatla sürdüren, insanın içinde yaşayan, gününe karışan, en sıradan hayat pratiklerine dahil olan […]

Read More

Yıldız Kenter: “En zor rol, şimdi oynayacağım roldür”

Selim İleri 2005’te Yıldız Kenter’le bir röportaj yapmıştı, biz de bunu Picus dergisinde yayınlamıştık. Sahnelerimizin o en parlak yıldızını bu röportajla anmak istedim ben, yanında en sevdiği dostlarından biriyle… (Bilin isterim, bu zarif röportajın satır aralarında bazıları can yakan, bazıları büyüleyici öyle önemli ayrıntılar var ki. Tek sazıyla nasıl bir orkestra haline geldiğini de anlatıyor, […]

Read More

“Bugünün romanıyla ilgili büyük endişem şu: İnsan acısı yok!”

37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı olması vesilesiyle çağdaş edebiyatımızın büyük ustası Selim İleri’nin iki romanı arka arkaya yayımlandı, bir de elbette fotoğraflı anılar kitabı. Romanların ikisi de birer ikisi de birer “yalnızlık haykırışı”… Kumkuma bir dönem “Şair-i Azam” olarak anılan ve yere göğe sığdırılamayan ama sonra hızla unutuluşa terk edilen Abdülhak Hamid Tarhan’ın […]

Read More

Selim İleri: “Bu filmi mutlaka seyretmenizi rica edeceğim sizden”

Selim İleri sohbetinde bir arkadaşımın sorusunu da götürmüştüm yanımda. İşte o soruyu yönelttiğimde, Selim İleri‘yi de, Türkan Şoray’ı da daha fazla sevmeme yol açan bir an yaşandı. Röportajın bu kısacık bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum. Röportajda bahsi geçen filmin YouTube’da bulduğum bir kopyasını da sona ekliyorum. “Bugünün romanıyla ilgili büyük endişem şu: İnsan acısı yok!” “Benden […]

Read More

‘Stephen King’i okumasaydım, yazar da olamazdım’

Başka birçok önemli ödülün yanı sıra “Bram Stoker Romanda Üstün Başarı Ödülü”ne de layık bulunan “Kafamdaki Hayaletler”in yazarı Paul Tremblay’in aldığı en büyük ödül, türün yaşayan en büyük ustası Stephen King’in hayranlığını kazanması elbette. Kitabı okuyunca, “Korkuyu iliklerime kadar hissettim ve bilirsiniz beni korkutmak zordur” demiş King. Tremblay ilki gibi yine Numen Yayınları’ndan çıkan ve […]

Read More

Teoman: “Edebiyatta da hayatta da kırık dökük şeyleri seviyorum”

Teoman’la tanıştığımız günün üzerinden çok zaman geçti. Müzikte adını yeni yeni duyuruyordu. Röportaj yapmak için Cihangir’deki evine gittiğimde, bıkkın bir ifadeyle siyah-beyaz bir İtalyan filmi seyrediyordu. Ekrana gözüm iliştiğinde, altyazı falan görememiştim; İtalyanca da bilmiyormuş. “Eh, o zaman niye?” diye sormuştum haliyle. Bilmediği bir dilde film seyretmek ona daha eğlenceli geliyormuş. “Hikayeler uydurup diyaloglar yazıyorum. […]

Read More

Varoluşçular Kahvesi’nde Sarah Bakewell’le buluştuk

Sarah Bakewell’in ilk kitabı “Nasıl Yaşanır”ı okumak, benim için ilginç bir deneyimdi, çünkü o güne kadar nedense mesafeli durduğum ünlü denemeci Montaigne’i fena halde merak etmemi sağlamıştı. Şimdi sırada “Varoluşçular Kahvesi” var. Bakewell bu kez edebiyat tarihinin en merak edilen topluluklarından birini ele alıyor. BİR ZAMANLAR BLOGGING: Montaigne’in denemeleri Varoluşçular Kahvesi: Özgürlük, Varoluş ve Kayısı […]

Read More

Yalnızlığın en istisnai hali, dünyada bir başına olmak

Y kromozomunun yeryüzünden silinmiş olduğu, artık yalnızca kadınların yaşadığı bir dünya. Geçmişin siyasetinden, ekonomisinden, toplum yapısından, kültürel birikiminden, ilişki biçimlerinden nefret edilen bir dünya bu, çünkü hepsi erkek yapımı. Artık yeni kurallar var, çünkü eski insanlar yok. Constantine, böyle bir dünyaya doğan bir erkek çocuk. Nasıl olduğu bilinmiyor. Onu kapılarının önünde bulup evlat edinen iki […]

Read More

Darian Leader: “Tıbben çok ilerlediğimiz algısı bir illüzyon”

“Kadınlar Neden Yazdıkları Her Mektubu Göndermezler?”, “İş İşten Geçtikten Sonra Verilen Sözler” gibi kitapların yazarı klinik psikolog Darian Leader şimdi bambaşka bir kitapla okurlarının karşısında. Doğan Kitap etiketiyle yayımlanan “İnsan Neden Hasta Olur?” ufuk açan bir kitap. Yazarın bu keskin modern tıp eleştirisinde vardığı sonuç ürpertici: “Tıbbın bazı alanlarında çok ilerlemiş gibi görünüyoruz ama geri […]

Read More

Tuğçe Isıyel’e sordum: Psikanaliz, dünyayla aramızdaki fırtınayı sakinleştir mi?

Psikanalizin kurucu babası Sigmund Freud’un hayatı boyunca tek bir ödül aldığını, onun da Goethe Ödülü olduğunu ben Tuğçe Isıyel’den öğrendim. “Psikanalitik Edebiyat Okumaları” atölyeleri de düzenleyen Isıyel, psikanalizin edebiyatla kuvvetli bağlarını, ikisinin de dönüştürücü etkileri olduğunu hatta ‘bibliyotrapi’ yani kitaplarla tedavi gibi bir disiplinin de doğduğunu anlattı. Okuyalım. “Acıdan uzak durarak değil, hazza yaklaşarak mutlu […]

Read More

Engin Geçtan: “Gölgenin olduğu yerde hayat vardır”

Elveda sevgili Engin Geçtan, şu hayatta aldığım en müthiş iltifat sizden gelmişti, o anı hatırladıkça gözlerim doluyor. Sizi çok özleyeceğim. Saffet Murat Tura: “Bilimde sadakat yoktur” “Günah işleme eğilimimizin olduğunu kabul etmek bizi hafifletir” Psikiyatrist Engin Geçtan, Kırmızı Kitap, Dersaadette Dans, Kızarmış Palamutun Kokusu, Tren ve Kuru Su gibi başta karmakarışıklıklarıyla insanın başını döndüren ama […]

Read More