Egoist okur

ARZUM UZUN: “Tüm romanlarımın belkemiği melankoli”

Arzum Uzun’un “Süper Zeki Bir Kadının Über Salak Hikayesi”, “Nerdesin Aşkım”, “Bitli Pileyboy” adlı romanlarının kahramanı olan ve başını belaya sokmadan duramayan Bilun Yılmaz’ın komik, eğlenceli, bir yandan da hüzün hareleri taşıyan kılçıklı sesini şahsen seviyorum. Devam romanı, daha doğrusu başlangıç romanı “99 Yazı” ise biraz değişik. Bilun’un 15 yaşına gidiyoruz bu kez. Okurken insan […]

Read More

Stefan Ihrig röportajı: NAZİLER VE ATATÜRK

Tarihçi Stefan Ihrig’le Harvard Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Atatürk in the Nazi Imagination” (Nazi Muhayyilesinde Atatürk) adlı kitabıyla ilgili röportajı şubat ayında yapmış ve yayınlamıştım. Bu çok önemli kitap Türkiye’de Everest Yayınları etiketiyle yeni çıktı. Ben de röportajı yeniden yayınlamaya karar verdim. Önce kısa bir hatırlatma… Ihrig kitabında Alman Nazi lideri Adolf Hitler’in çağdaş Türkiye’nin kurucusu […]

Read More

Muriel Barbery: “Bahçemden topladığım kabak ve pancarlarla leziz çorbalar yapmak gurur veriyor”

“Kirpinin Zarafeti” adlı romanıyla keşfettiğimiz Fransız edebiyatçı Muriel Barbery, Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan “Gurmenin Son Yemeği” adlı romanında Marcel Proust’un adımlarını takip ederek yiyeceklerin peşinde hazza dair bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculukta hem dünyanın kendi çevresinde döndüğünü sanan bir yemek eleştirmeninin ehlileşme sürecini anlatıyor hem de ekmekten dondurmaya birçok lezzetin hayatımızdaki yerini araştırıyor. Bu lezzetlerden […]

Read More

Ümit Ünal: “Teyzem bana bir hikaye armağan etti…”

“Sevgili okuyucu, çok yakın bir zamanda teyzemi kaybettim. Ümit Ünal ve ben biliyoruz ki teyzenizin yaşam öyküsü, hayatınıza öyle bir baharat ekler ki, o tadın verdiği rayihayı onu hatırladıkça burun kanatlarınızda hissedebilirsiniz ancak. Teyzeniz gidince, o koku da gider, o kokunun yayıldığı ev de kapılarını bu dünyaya örter. Sizse bir daha kokusunu alamayacağınız bir baharatın […]

Read More

Jehan Barbur sordu, Neslihan Önderoğlu anlattı…

Dünya güzeli iki kadın. Biri canım arkadaşım Neslihan Önderoğlu, diğeri çok sevdiğim Jehan Barbur. Neslihan son yıllarda çıkan en yetkin öykü yazarlarından biri. “İçeri Girmez miydiniz?” ve “Mevsim Normalleri” adlı kitapları müthiş… “Bana Sesini Bırak” diye çocuklar için yazdığı bir de romanı var. (Benden duymuş olmayın ama önümüzdeki ay yeni kitabını okuyacağız.) Jehan Barbur ise […]

Read More

Tevfik Uyar: Pardon, siz hâlâ astrolojiye inanıyor musunuz?

Önce itiraflar: Geçmişte astroloji yazarlığı yapmış, hatta bir de astroloji dergisi çıkarmışlığım var. Şöyle ki… Gazetecilikte ilk işim Vizyon dergisindeydi. Galiba 1989’da, stajyer olarak girmiştim. Benden iki şey bekleniyordu; yayın yönetmeninin röportaj kasetlerini deşifre edecek, bir de astroloji sayfasını canımın istediği gibi dolduracaktım. “Nasıl olur, hık mık” diyecek oldum, dinlemediler. Her stajyerin bildiği gibi dergilerde […]

Read More

M.K. Perker: “UFO yaklaştı, yaklaştı ve tam tepemizde durdu…”

Kutlukhan Perker haftalık mizah dergisi Penguen’de çıkmış çizgi öykülerini “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” adıyla kitap olarak bir araya getirdi. Perker’in çizgi romanlarından, uzun soluklu işlerinden farklı olarak bu çok kısa öykülerde onun hayatından anlar, kişiler, olaylar var… Kiminde çocukluğunu, ailesiyle, arkadaşlarıyla arasında geçen matrak olayları okuyoruz, kiminde de “Çorbacıda Bitsin Bütün Sabahlar” serisinde olduğu […]

Read More

Mahsa Mohebali: “Zihnimiz, bir aşk romanları bombardımanı altında”

“Çocukluğumdan beri okumayı sever, öykü, roman, tarih, elime ne geçerse okurdum” diye anlatıyor Mahsa Mohebali. 16 yaşındayken Reza Baraheni’nin yaratıcı yazarlık atölyesine gitmiş ve önce ilk öyküsünü, sonra da ilk romanının taslaklarını yazmış. Üniversitede müzik okumaya başlayınca, yazmaya ara vermiş. Ta ki bir gün “Mutlu insan, hobisini işe dönüştürebilen insandır” sözünü işitene kadar. Müzik eğitimini […]

Read More

Özlem Kumrular: “Yazarken kendim bile acıkıyorum…”

Tarihçi Özlem Kumrular’ın “Hoşça Kal Milano Hoşça Kal Aşkım” adlı romanı yeni değil aslında; epey zaman önce yayınlanmış ve bir köşede kalmıştı. Yitik Ülke Yayınları bu çok eğlenceli, üstelik sözünü ettiği türlü çeşit İtalyan yemeği, tadı, kokusu sebebiyle kesinlikle iştah açan romanı yeniden yayınlayarak çok iyi etti. Konu? Şöyle: Milano’ya aşkı, heyecanı ve kahkahayı getiren […]

Read More

“Tohum ekilmezse, masal anlatılmazsa ölür”

Rüzgar Yolgezen ve ortağı Filiz’i hatırlayacaksınız, Avrupa’yı bisikletle, üstelik beş parasız dolaştıktan sonra memlekete dönmüş ve Bisikletli Sahaf adıyla kendilerini müthiş bir iş kurmuşlardı. (Aslında yolda karşılaşmış ve birbirlerine âşık olmuşlardı.) Bisikletle kitap alıp satma işi bu çok tatlı çifti bir süre oyaladı ama sonra yeniden yollara düşmek istediler. Şimdi bir yandan unutulmuş masalları derliyor, […]

Read More

Yann Martel: “İnanmamak daha kolay ama…”

Habertürk’ün hafta sonu eklerinde beraber çalıştığımız genç arkadaşım Alihan Mestçi geçen hafta Man Booker ödüllü ve bazı eleştirmenlerin, “Okuyanın Tanrı’ya inanmasını sağlayan kitap” diye tarif ettiği  “Pi’nin Yaşamı”nın Kanadalı yazarı Yann Martel’e le konuştu.  Bildiğiniz gibi, ünlü yönetmen Ang Lee geçen yıl bu romanı sinemaya uyarlayınca Martel de dünya çapında üne kavuşmuştu. Yazarın bir enteresan […]

Read More

Kemal Hamamcıoğlu: “Anlaşılmayı bir kenara bırakalım, sevmeyi konuşalım”

Sahnelendiği ilk günden itibaren büyük heyecan yarattı “Garaj”. Esas karakterleri bir otoparkta karşılaşan daha doğrusu “çarpışan” iki ruh; fotoğrafçılık öğrencisi Kahraman ve Orkide adını seçmiş bir trans. Birbirlerinden farklı kişiler oldukları için çarpışmanın şiddeti de haliyle ikisi için farklı oluyor. Ve biz, izledikçe, tanıdıkça ikisini de seviyoruz ama başka başka şekillerde… Kahraman, korkuları ve tedirginlikleriyle […]

Read More

Feride Çiçekoğlu soruyor: “İstanbul neye itiraz etti?”

Bazı kitaplar okumaya başlar başlamaz şölene dönüşür; konu ne olursa olsun mutluluk yaratır. Feride Çiçekoğlu’nun Metis Yayınları’ndan çıkan “Şehrin İtirazı” kitabı da benim için öyle. Çiçekoğlu isyanını, öfkesini gizleyemediği fakat naifliğinden hiçbir şey kaybetmeyen diliyle, benim gibi sinemayla başı hoş olmayanların bile ilgisini hep canlı tutuyor. Alt başlığı “Gezi Direnişi Öncesi İstanbul Filmlerinde İsyan Eşiği” […]

Read More

Nermin Yıldırım: “Gülerek direnmek diye bir şey var…”

Bir süredir Barselona’da yaşayan Nermin Yıldırım’la Doğan Kitap’tan çıkan son romanı “Unutma Dersleri” vesilesiyle bir röportaj yaptık ve romanını, Barselona ile İstanbul arasında mekik dokuduğu hayatını, rastlantı eseri bulduğu Mazi İmha Merkezi’nde aşkının acısını değil ama ona yaşattığı mutlulukları unutmak isteyen kahramanı Feribe’yi konuştuk. Yazıyla ilişkisinin ne zaman, nasıl başladığını sorduğumda, “Sanırım hep hayatımdaydı yazı. […]

Read More

L.X. Polastron: “Modernizm budalalığa engel olamadı”

Akademisyen Lucien X. Polastron, Everest Yayınları’ndan çıkan şahane kitabı “Kitap Yakmanın Tarihi”nde bir kitapseverin en büyük kâbusunu anlatıyor ve kitapların, kimi zaman da koca koca kütüphanelerin insanın küçük hırsları uğruna barbarca yok edilmesinden bahsediyor. Polastron, “Herkes gibi ben de İskenderiye ya da Qin Shiuang Di kütüphanelerinin hikâyelerini biliyordum. Derken kâğıdın evrensel tarihi hakkında çalışmaya başladım […]

Read More