Kable’l-Dekadans, La Décadence, Postdecadence…

Dört haneli bir köy, rüyada görülen atlıların, karla birlikte onu yok etmeye gelmesini bekliyor… Bir profesör, üniversite binasının sessizliği içinde kendisi ile yıllanmış eşyalar arasında bir fark görmüyor… Robin Hood ruhlu bir hikâye satıcısı, hikâye yoksunluğu çeken insanlara, başka insanlardan aldığı hikâyeleri satıyor… Abu Mihran, herkesten birkaç kat daha iri bir diktatör ve üstünde artık […]
Read MoreSırasına tutunamayanların romanı: ÖLÜ REŞAT

Aslı Tohumcu yeni romanı Ölü Reşat’la önceki kitaplarından farklı bir izlek ve dille karşımıza çıkıyor. Daha önceki kitaplarında kadına yönelik şiddetle beraber gündelik hayatın üzerimizdeki şiddetini de konu alan yapıtlarıyla tanımıştık onu. Hayli sert ve depresif bir anlatımla okuyucuyu kucaklayan Tohumcu, bu bu sefer bambaşka bir uslupla geliyor. Gerginliği azaltılmış, ironisi tavan yapmış, fantastik öğelerin […]
Read MoreElif Şafak: “Yeni yılda tertemiz bir sayfa ihtimalini seviyoruz…”

Elif Şafak’la yenilenme ve dirilme arzumuzu tetikleyen ritüellerimizden, hayallerden, yaklaşan yeni yıldan, umuttan, çocukluktan, annelikten, kadınlık hallerinden hatta modadan, mutfaktan ve stilden söz ettik… Kadınca ve umutlu bir röportaj oldu. Başlayalım mı? “Hayalperest bir çocuk ve hayalperest bir genç kızdım. Şimdi de hayalperest bir kadınım” Yeni yıl yaklaşırken dilekler dilenir, bilhassa çocuklar çok hayal kurar. […]
Read MoreHAKAN GÜNDAY: “Yeter ki hayrete düşmeye hazır ol, meyilli ol, müsait ol”

Hakan Günday, günümüz edebiyatının en önemli kalemlerinden. Kinyas ve Kayra, Zargana, Piç, Malafa, Azil, Ziyan, Az ve Daha adlı romanların yazarı. Oyun yazarı olarak DOT Tiyatro’nun kadrosunda görev yapıyor ayrıca. Malafa’yı DOT için oyunlaştırmıştı, şimdilerde bir başka romanını uyarlıyor tiyatro sahnesine. Günday’ın ilgilendikleri arasında sinema da var. Daha doğrusu sinema onun romanlarının büyüsüne kapılmış durumda. […]
Read MoreNazlı Eray, “güzel kadınlardan korkan ıssız adam” Tanpınar’ı anlattı

Festivali ITEF’e, yabancı dillere çevrilen romanlarına, Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden yapılacağı söylenen dizi ve film uyarlamalarına rağmen, geç keşfettiğimiz Tanpınar’ı bugüne kadar hakkıyla anlatabilen, daha doğrusu anlatmaya yeltenen olmadı. Deneyenler oldu ama hepsinde eksik bir sürü şey vardı… Sırada Nazlı Eray’ın yeni romanı var. Eray aynı anda hem hüzünlü hem şakacı olabilen kendine has […]
Read MoreHamdi Koç-Teoman: “Özgür değilsen eğer, ‘Denedim’ bile diyemezsin”

Picus dergisindeki ilk günlerimdi; Teoman, Hamdi Koç’la konuşmuştu. Büyük olay olmuş, ortalık birbirine girmişti… “Kadın” yazarlardan erkek eleştirmenlere hatta damperli kamyonculara (!) kadar herkes alınacak bir şey bulmuştu Hamdi’nin söylediklerinde. Geçenlerde onun GQ dergisi tarafından yılın erkeği seçildiğini öğrenince geldi aklıma. Dedim ki içimden, “Böyle seksist ve demode erkek/kadın seçmeleri yapmak 1950’lerde, 60’larda, hadi bilemedin […]
Read MoreKemal Sayar: “Bir şeyden çok bahsediyorsak o bizim zırhımızdır”

Kemal Sayar‘la Timaş Yayınları’ndan çıkan Beni Sessiz de Sevebilir misin? adlı yeni kitabını konuşmak için buluştuk. Röportajımızın merkezinde, bir türlü susamayan, kendini ve dünyayı “dinleyemeyen” ve hayatının merkezine politikayı koyan insan; yani homo politicus vardı. Çünkü Sayar’a göre bu günlerde aralıksız, adeta öyle yapmazsak ölecekmişiz gibi bir hararetle politika konuşuyoruz, dahası büyük bir gerilim içinde birbirimizle kapışmaya hazır yaşıyoruz. […]
Read MoreAhmet Sami Özbudak: “Masumiyet yattığınız insan sayısıyla elden gidecek bir şey değil!”

İz adlı oyunuyla Avrupa’nın en iyi genç oyun yazarı seçilen ve ardından Afife Jale Ödülü kazanan Ahmet Sami şimdi ilk romanıyla karşımızda. Masturi Kabare, okuru alıp İstanbul’un bilinmeyen yüzüyle, daha doğrusu yüzleriyle tanıştırıyor. Yoksulların İstanbul’u, crème de la crème tabakanın İstanbul’u, gece hayatının efendisi veya kölesi olanların İstanbul’u… Bunlar Artemis Yayınları’ndan çıkan Masturi Kabare’de müthiş […]
Read More