Egoist okur

Şiirin Gılgamış Destanı’yla başlayan tarihi

Şiirin Kısa Tarihi adlı yapıtı en güzel anlatan şey yazarın ilk cümleleri: “Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.” Şiirin Kısa Tarihi Şiir […]

Read More

Simenon’dan Dave Eggers’a 9 yazardan 9 roman

Savaşın silahları, hayatın mektupları… Mikail Şişkin imzalı “Mektupların Romanı”nı gördüğüm an çarpıldım. Kapağın çağrısına uyduğum için pişman değilim. Şu cümlenin de artık hayatımda bir yeri var: “Başından geçenlerin sözcüklerle anlatılabileceği fikrine kapılırsan, başından hiçbir şey geçmemiş demektir.” Buna ve aşağıda tanıttığım diğer romanlara da bir göz atmalısınız. Bir yazarın büyük sorusu Mektupların Romanı Mektupların Romanı, […]

Read More

Dorsay’ın kaleminden övgüler, yergiler, atışmalar

Atillâ Dorsay, yazarlık hayatında yaşadığı dikkat çekici tartışmaları Tartışmalar, Polemikler, Kavgalar adlı anı kitabında bir araya getirmişti. Övgüler, Yergiler, Atışmalar adlı yeni bir kitap hazırlayan usta kalem, bu kez 2000-2014 yılları arasına eğildi. Neler yok ki bu yeni eserde… Ülkemizde kadının konumu, siyaset ve sanat arasındaki bağlar, linç kültürü, Türkan Şoray tutkusu, Sezen Aksu aşkı… […]

Read More

Yeni kitaplar, yeni maceralar: Kasım 2022

Yeni çıkan kitaplar arasından seçtiklerim. Roman, öykü, şiir… Aralarında bir yemek kültürü kitabı ve çocuklar için yazılmış pek şahane bir roman da var. Yeni kitaplar Hayvan Hükümranlığı Jean-Baptiste Del Amo Çeviren: Şule Çiltaş Can Yayınları Çok büyük övgülerle karşılanmış bu romanı okumak yüreğimin kaldırabileceği bir şey midir diye korkmuyor değilim ama listeme eklemeden de olmazdı. […]

Read More

Oğlunu iyileştirirken kendi iyileşen Kenzaburo Oë

Kenzaburo Oë’nin Sessiz Çığlık romanı, yazgılarını suçlayıp duran ama esas suçlamaları gerekenin kendi korkuları, kendi önyargıları olduğunu idrak eden iki kardeşin hikâyesi. Ama ben bu yazıda Oe’nin kendi hikayesinden bahsedeceğim. Hekimlerin bile umutsuzluğa kapılmasına yol açacak kadar büyük bir fiziksel bozuklukla doğan oğlunu yaşatma kararı ve sanatın iyileştirdiği Hikari’nin zamanla dünyaca tanınan bir besteci haline […]

Read More

“Ucube kavramı hayatın her anında bizimle”

“Ucube” temalı 20 öykü… Kadim karanlık güçler, teknolojinin insanı esir ettiği alanlar, çeşitli sebeplerle yaşanmaz hale gelen metropoller, birbirleriyle göz göze gelemeyen insanlar, bitmek tükenmek bilmeyen çöpler, kadın cinayetleri, cinsiyet kabulleri, baskı ve zorbalık, yalan ve çok yüzlülük… Görmek istemediklerimiz, umursamadıklarımız, yok saydıklarımız, başka bir deyişle yüzeyin altında sıkışıp kalan ve gün ışığına çıkmak için […]

Read More

Karamazov Kardeşler’i Nietzsche yazsaydı?

Hayır, hayır, yanlış görmediniz. Ama tabii böyle bir kitap aslında yok. Kapağı Pierre Bayard’dan ilhamla ben hazırladım. Ama düşünmeye değmez mi? Sahiden de Yabancı’yı Camus değil Kafka, Rüzgâr Gibi Geçti’yi Margaret Mitchell değil Tolstoy yazsaydı, Potemkin Zırhlısı filmini Eisenstein değil Hitchcock çekseydi bize ne olurdu? Peki, Ya Eserler Yazar Değiştirseydi? “Ulysses”i okumadım ve bundan utanmıyorum! Karamazov […]

Read More

Edebiyatçının bir günlük yazarı olarak portresi

Günlüğün kökenleri epeyce gerilere, binlerce yıl önce tacirlerin alıp sattıklarını, çiftçilerinse ekip biçtiklerini kaydettiği defterlere kadar uzanıyor. Geçmişte şahsi birer istatistik oluşturma amacıyla tutulan ilk günlüklerin yanı sıra günahlarını kâğıda dökerek itiraf eden ve böylece bir nevi “öz-terapi” yapanların tuttuğu daha ruhani günlükler de varmış. Aradan geçen yıllar içinde bunlar toplumlara ayna tutan birer belgeye […]

Read More

“Romanım bir milyon satarsa Boğaz’da bir yalı alacağım”

Milrose Min’in başı derttedir. Sonunda okul idaresi, kendi kendiyle konuştuğu gerekçesiyle onun “profesyonel yardım” almasına karar verir. Ama bilmedikleri bir şey vardır: Milrose aslında kendi kendiyle değil okulu mesken tutan hayaletlerle konuşmaktadır. Üstelik sadece konuşmakla da kalmaz, hayaletlerden bazılarıyla basbayağı sıkı fıkı dost olmuştur. Dolayısıyla “profesyonel yardım” adı altında kendisine dayatılan tuhaf hatta tehlikeli denebilecek […]

Read More

Ünver Alibey, yeni romanı Işık Prensi’ni anlattı

Yazar, editör Ünver Alibey’i 2000’lerin ortalarından beri tanıyorum ama yüz yüze tanışma fırsatımız hiç olmadı. Olsun, bir gün tanışırız. O zamana dek küçük röportajlarda buluşmaya devam. Genç yetişkinler için kaleme aldığı yeni romanı Işık Prensi vesilesiyle birkaç soru sordum ona bu kez. Beş kitaplık “Işıyanların Gizi” serisinin ilk kitabı olan romanda boyutlar arası yolculuk, Humphrey […]

Read More

Yonca Eldener’den yeni roman: İSTANBUL’UN HAYALETLERİ

İstanbul’un Hayaletleri kalbinde şehri taşıyan, hızlı ve sürükleyici bir macera romanı. Kuyumun, kuyumculuğun kalbi Çuhacı Han’dan Şerefiye Sarnıcı’na, Valens Su Kemeri’nden Çatladıkapı’daki efsanevi Bizans sarayı Bukoleon’a birçok eşsiz mekânda geçen olaylarla örülü. Tarihi gizemle, mitolojiyi bilimle buluşturmayı seven yazar Yonca Eldener yeni romanını Sayım Çınar‘a anlattı… Şehrin kalbi, romanın kalbi: İSTANBUL’UN HAYALETLERİ İstanbul’un Hayaletleri gizem, macera […]

Read More

A’mâk-ı Hayal yeniden, Burak Dak’ın illüstrasyonlarıyla

“Ben niyet ettim ki bu hayatı; dünyaya niye geldiğimizi, ne olacağımızı, bizi göndereni anlamadan terk etmeyeyim. Ah ne olurdu ki bu suallere ben ispatî veya inkârî birer cevab verebileyim!” Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi, dağılıp parçalanmış bir insanın tasavvufi olgunlaşma hikâyesini çok katmanlı edebi bir biçimle anlatırken okuru hayali ve hakiki yolculuklara çıkarıyor. Tasavvufi, felsefi, sosyal ve […]

Read More

Bakalım, görelim, biraz da uçalım: 10 kitap, 10 bakış

Hayatım, Marc Chagall. Zygmunt Bauman ile Söyleşiler, Keith Tester. Kedi ve Fare, Günter Grass. Yeniden Anımsanan Savaş, Geoff Dyer. A’dan B’ye ve Gerisin Geriye, Andy Warhol. Theo’ya Mektuplar, Vincent van Gogh. Faşizm Kehanetleri, George Orwell. Simone de Beauvoir Aramızda, Julia Kristeva. Sosyalizm ve İnsan Ruhu, Oscar Wilde. İşte Leonardo Da Vinci, Joost Keizer. Hepsini hararetle tavsiye ederim. 8 KİTAP: Aşkın kırmızısı, siyahı, edebiyatı Hayatım, Marc […]

Read More

YAPRAKLAR EVİ: Deneysel ve edebi pop kültür

Geçen ay uzun roman okumayı sevmediğimi yazmış hatta destekçi olarak yanıma Anton Çehov, Saul Bellow ve Ian McEwan’ı almıştım. (Linki aşağıya bıraktım.) İşe bakın ki bu ay Monokl Yayınları’ndan çıkan Yapraklar Evi’ni yazıyorum. Uzun mu? Çok uzun. Sevdim mi? Eh, pek sayılmaz. Daha ziyade yazarının, çevirmeninin, tasarımcısının, yayınevinin çabasına saygı duydum. Gülenay Börekçi Uzun roman […]

Read More

H. Salih Zengin: “Masalsız bir çocukluk, yitik bir çocukluktur”

Sarı Kedi karşı kıyıdaki arkadaşlarının yanına geçmenin çaresini arıyor. Fakat yüzme bilmeyen bir kedi olarak o koca denizi nasıl geçecekti ki? Peki ya her gece odasına çekilip yatağında kitap okuyan ve masalları çok seven küçük Zeze? Geceleri gözünde gözlüğü‚ elinde kitabı uyuyakaldığında ne oluyor, Zeze ne görüyor rüyasında? Bir de şuna bakın… Ormanda yaşayan hayvanlar […]

Read More