Egoist okur

Hepimiz aynı oyunlarda yaralandık

“‘Bu sene bir tuhaflaştı havalar’ sohbetine malzeme verecek kadar tuhaf şeyler oluyordu havalarda” diyor Mahil Ünsal Eriş. Ben de diyorum ki bu sene bir güzelleşti öyküler. Hani, “İçime bir ad koyacak olsam Leyla derim, öyle güzelim.” Bi tanecik Burcu Yıldızer bu kez Mahir Ünsal Eriş’in geçen yıl hepimizin okuyup hasta olduğu kitabı Bangır Bangır Ferdi […]

Read More

Grafik Kanon: Harikulâde bir ziyafet sofrası

Publisher’s Weekly, 500 sayfalık Grafik Kanon için “yılın çizgi edebiyat olayı!” demiş. Ve hakikaten doğruyu söylemiş. Bu kitap, uzun zamandır gördüğüm en mükellef ziyafet sofralarından biri. Bu sofrada büyük edebiyat yapıtlarının mini birer çizgi romana dönüşmüş biçimleri var. Gılgamış Destanı, Tehlikeli İlişkiler ve daha neler neler… Mevlana’dan 7 Öğüt, Mayaların kutsal kitabı Popol Vuh hatta Tibet […]

Read More

Deborah Harkness: “Tarih dedikleri dedektiflik, roman ise simyanın ta kendisi”

Şu sıralar yayıncılık dünyasındaki en popüler karakterler cadılar. Üstelik masallardan bildiğimiz cadıların aksine 21. yüzyıl cadıları güzel, masum, iyi kalpli ve neşeli… Anlaşılan 17. yüzyılda Salem’de kurulan ve binlerce genç kadının yakılmasıyla sonuçlanan cadı mahkemelerinin intikamı nihayet alındı ve görünen o ki cadılar beraat etti. Cadılı kitaplar arasında en dikkat çekici olansa bir aşk hikayesi, […]

Read More

Yanardağın Altında: Malcolm Lowry’den yıkıcı bir roman

Malcolm Lowry’nin neredeyse bilinen tek romanı olan Yanardağın Altında bir kült roman. Yazar, bir bölümünü II. Dünya Savaşı sürerken yazdığı ve toplam dokuz yılda kaleme aldığı romanda insanlık ruhu ve varoluş ile ilgili temel dertlerini, yarattığı her bir karakterle, ayrı ayrı anlatıyor. Malcolm Lowry ve eşi Jan Gabrial Malcolm Lowry’den yıkıcı bir roman Uzun yıllarını […]

Read More

Mühürlenmiş bir zamanın kilitlerini açan roman

Filiz Kansu’yla tanışmıyoruz. Hakkında bildiklerim de fazla değil. Ehlileştirilemeyen ruhlardan olduğunu, bir de saplantılı bir şekilde yazdığını biliyorum sadece. Kansu bu yazıda gazeteci, yazar arkadaşım Füsun’a “12 Eylül gibi mühürlenmiş bir zamanın kilitlerini açıyorsun, bir çilingir maharetiyle” diyor. İtiraf ediyorum, okurken gözlerim doldu. Romanı eline alıp bir gecede bitiren, sonra da sabaha karşı bu yazıyı […]

Read More

Simon Garfield’dan şahane kitap: “Tam Benim Tipim”

Bugünlerde Calibri adını çok duyuyoruz. Calibri dünyanın en çok kullanılan yazı fontu. Bizim hayatımıza girme sebebiyse Balyoz Davası. İyi ama bir yazı fontu böylesine kapsamlı bir davanın seyrini değiştirebilir mi? “Nedir bu Calibri’nin aslı astarı” diye merak etmek bizim de hakkımız değil mi? Balyoz Davası’nın seyrini bir yazı fontu mu değiştirecek? Bugünlerde hayatımıza Calibri denen […]

Read More

Füsun Saka’dan ilk roman: “Zamansız”

Hastane odasında yatarken vakit geçirmek için bir yabancıyla internet üzerinden yazışmaya başlayan kadın kahramanımızın iç dünyasını, chat diyalogları üzerinden aktarıyor Zamansız. Geçmişi sarsıntılı, bugünü sıkıntılı, geleceği belirsiz bir kadını anlatıyor okurlara. Taşradaki bir istasyon şefinin kızı, kabuslarla dolu çocukluk günlerini, sorunlu cinsel ilişkilerini, 12 Eylül dönemi işkencelerini, mutsuz evliliğini anlatırken bir kadının öyküsünü bir dönemin […]

Read More

Gay romanı yazmak için ille gay mi olmalı? Ve akla gelen başka sorular…

Yazar Ayşe Kulin’in yeni romanı Gizli Anların Yolcusu tartışmaları da beraberinde getirdi. Şimdi twitter’da ve internetteki başka mekanlarda eşcinsel olmayan bir yazarın eşcinsel dünyayı anlatan bir roman yazmasının doğru olup olmadığı, daha doğrusu bilmediği bu dünyayı hakkıyla anlatıp anlatamayacağı konuşuluyor. Gay romanı yazmak için ille gay mi olmalı? İnternette Ayşe Kulin’in yeni romanı Gizli Anların […]

Read More

SON TOLSTOY: Zahar Prilepin

Hiçbir romanını okumadım ama yazılanlardan anladığım kadarıyla Ruslar bu yazarı bir rock yıldızını sever gibi seviyorlar. Sokaklarda posterleri satılıyor, imza günleri hınca hınç dolup taşıyor, dergiler, gazeteler boyuna ondan söz ediyor. Kısacası, son 10 yılda birçok önemli ödülü toplayan Zahar Prilepin, Rus gençliğinin yeni idolü. SON TOLSTOY: Zahar Prilepin Rusların yazıyla ilişkilerinin sağlamlığı ortada. Edebiyatın […]

Read More

Ludmila Filipova: “Tuna’yla 09.09.2009’da tanıştık!”

Osman Sınav’ın Ludmila Filipova’nın bir romanını dizi haline getirdiğini öğrenince, zaman kaybetmeden Filipova’yla röportaj yapmak şart olmuştu. İlk romanı Aramızdaki Duvar nihayet Doğan Kitap’tan çıkınca, onunla birkaç ay önce yaptığımız bu röportajı Egoist Okur’a da almaya karar verdim. Ludmila romanlarını, Osman Sınav’a duyduğu hayranlığı ve elbette 9’ların bol olduğu uğurlu bir tarihte, 09.09.2009’da tanıştığı ve […]

Read More

Bay Perşembe’den Kişisel Toplantı Notları

“20’li yaşlarını 90’larda yaşamış, ama dibine kadar yaşamış olanlar bilirler 6:45 kitaplarının ve K.T.N.’nın taşıdığı gizli anlamları…” diyor Rafet “Bay Perşembe” Arslan. Ve devam ediyor: “Kaan Çaydamlı’nın yeri ayrıdır, çünkü o benim kişisel tarihimde kavşak noktası olmuş üç kitabın da yayıncısıdır; girişlerindeki K.T.N. ile birlikte…” K.T.N., yani 6:45’çilerin Kişisel Toplantı Notları, Rafet’e bir vakitler esas […]

Read More

Melida Tüzünoğlu: “Islıkla çalınan bir melodi gibi, dalgacı ve hüzünlü…”

Melida Tüzünoğlu, ilk kitabı Ambulansla Dünya Turu’nu yazmaktan çok yayınlatmaya vakit harcamış ve yayınevi bulmakta epey zorlanmış. “Avangard metinlere inanmayan, cesarete ve tutkuya yüz vermeyen, risk almayan yayınevlerinin aksine” sonunda romanı basmayı April Yayınları kabul etmiş. Büyük bir heyecanla… Üstelik hiçbir zaman bir “çok satan” olamayacağını bile bile… Bana gelince; ben romanı okumakta bir parça […]

Read More

Yazarlar ve ufak tefek rahatsızlıkları

Çevirisindeki ciddi sorunlara rağmen Javier Marias’ın kitabına bayılmıştım. Güzel tarafı, haklarında her şeyi bildiğimizi sandığımız bazı büyük yazarlara dair çok çekici bilgiler içermesiydi. Finalde yer alan Kusursuz Sanatçılar bölümü ve yazar fotoğrafları üzerine bir de yazı yazmayı planlamıştım; araya bir sürü başka şey girdiği için, kaldı. O yüzden Arzu Erol’dan bu yazının gelmesi şahane oldu. […]

Read More