Egoist okur

Burak Turna: “Bir dedektif gibi suçun peşine düştüm”

“Metal Fırtına”nın yazarlarından Burak Turna, “Osmanlı’nın Gizlenen İşgali 1909” adlı kitabında, Osmanlı İmparatorluğu’nun dünyanın büyük ülkelerinin askerleri ve donanmaları tarafından, terör örgütleriyle ortaklık içinde işgal edildiğini ve bu işgalin askeri şifreler yoluyla tarihten tamamen gizlendiğini anlatıyor. Bunu yaparken de belgelerden; dönemin gazete kupürlerinden, makalalelerinden yararlanıyor. Bir süredir duruyordu aşağıda okuyacağınız sorular ve cevaplar ama bir […]

Read More

İlk aşkın komik ve hüzünlü öyküsü: ELEANOR & PARK

Güzel aşk romanları başka dünyalardan gelen benzer ruhların buluşmasıdır. Satürn’den, Plüton’dan değil, zengin-yoksul, güzel-çirkin, iyi-kötü, genç-yaşlı, Doğulu-Batılı, ne bileyim, yeraltı-yer üstü gibi farklılıklardan bahsediyorum. Klişeleri arttırabilir, işin içine orijinal buluşlar da katabilirsiniz ama değişen bir şey olmaz. Romanlarda âşıklar hep “uzaklardan” bulur birbirlerini. “Çalıkuşu” Feride ile sinir kuzeni Kâmran gibi aynı evde büyümüş olsalar bile… […]

Read More

Yazar vicdanı ya da devlet adına utanmak

Semih Büyü, Okurken adlı köşesinde bu kez Seray Şahiner’in Can Yayınları’ndan çıkan ve BirGün gazetesi, Ot dergi ve farklı mecralarda yazdığı yazılarını derlediği yeni kitabı “Reklamı Atla”yı yazdı. Yazar vicdanı ya da devlet adına utanmak Türkiyeli edebiyatçıların çoğunun eşitlik, özgürlük, adalet gibi sol değerlere sahip olduğu kabul edilmekle birlikte yapıtlarında bunları nasıl işledikleri, güncel ve […]

Read More

Sinan Sülün’den kalbinizi kanatlandıracak bir iyilikler kitabı

Tuba Dere, Ayraç dergisinde kitap değerlendirme yazıları, Hece Õykü dergisindeyse roman kahramanlarına mektuplar kaleme alıyor. Öykü ve yazılarına Siyah Sanat, Ayna İnsan, Lacivert Öykü Şiir dergilerinde de rastlanabiliyor. Beyaz Bulut adlı çocuk edebiyatı dergisinde de masalları yayınlanıyor. Bu onun Egoist Okur’a ilk misafirliği. Yeni yazılarını bekliyoruz… Sinan Sülün’ün İletişim Yayınları’ndan çıkan romanı için “İyimser bir […]

Read More

“Pera Palas’ta Gece Yarısı” ve casusların gölgeleri

Agatha Christie’nin Doğu Ekspresi’nde Cinayet adlı ünlü polisiyesinin 80’inci yılında Pera Palas Oteli, “Zamanda Yolculuk” adlı gezi programını başlatmıştı. Programa katılanlar özel rehberler eşliğinde gündüz İstanbul’u gezip akşam da otelin restoranı Agatha’da yemek yiyecek ünlü yazarın adıyla anılan 411 numaralı odada kalabilecekti. Ben programa ilk katılanlardan biri olmuştum. Charles King’in “Pera Palas’ta Gece Yarısı: Modern […]

Read More

Hatıraların izini taşıyan kitap: BİR SABAH ERKENDEN

Amerikalı Virginia Baily’nin imzasını taşıyan ve Timaş Yayınları etiketiyle çıkan “Bir Sabah Erkenden”, savaşın açtığı yaralar, aidiyet, aşk ve aile bağları üzerine çok güzel ve dokunaklı bir roman… Üstelik yazarının hayatından izler taşıyor. Solda yazarı, Virginia Daily’i görüyorsunuz. Sağdaki fotoğraf ise ünlü yönetmen Robert Rossellini’nin tam da romanda anlatılan dönemde geçen “Roma Açık Şehir” filminden […]

Read More

Hepimiz Alper Kamu’yuz!

“Cumartesi, her zamanki yağmurlu cumartesilerden biriydi. Geç bir kahvaltının ardından babam bulmaca üzerine bulmaca çözmeye, annem de çamaşıra girişmişti. Bütün orta sınıf çalışanları gibi iş günlerini hafta sonunu bekleyerek, hafta sonunu da iş günlerini özleyerek geçiriyorlardı. Ömürlerinin son dakikasının nasıl geldiğini anlayamayacaklardı bile. Sistemin zaferi.” Beş yaşındaki bir çocuğun ağzından çıkabilecek cümleler mi bunlar! Evet, […]

Read More

PARFÜMÜN DANSI: Tom Robbins’ten arzunun felsefesi

Ünlü romanı “Parfümün Dansı”nda Tom Robbins, hayatımızı var eden en temel kavramlar hakkında düşünmeye ve insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatıldığı düşsel  bir yolculuğa çağırıyor okuru. Ölümsüzlüğün peşinde Batı’dan Doğu’ya, oradan Amerika’ya uzanan ve yüzyıllar süren bir yolculuğa… Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan; yani Bay Mantıksız, Bay İçgüdü, […]

Read More

50 parlak mimarlık fikri

En büyük tutkusu mimarlık olan İngiliz yönetmen Peter Greenaway’le 1990’ların sonunda bir röportaj yapmıştım. Sanırım “The Belly of an Architect” filmini gecikmeli bir şekilde seyrettiğim zamanlardı. Mimarinin niçin en üstün sanat dalı olduğunu şöyle anlatmıştı: “Sizi rahatsız eden bir müziğe katlanmak zorunda değilsiniz. Ya o müziğin işitildiği mekândan çıkıp gidersiniz ya da sesini kısarsınız. Aynısı […]

Read More

Danimarka’nın şifacı prensesi Märtha Louise: “Melekler her yerde”

Norveç Prensesi Märtha Louise’in Elisabeth Nordeng’le yazdığı Şifre adlı kitap Yabancı Yayınları’ndan çıktı. Meleklerle konuştuğu, astral seyahatler yaptığı için prensese bir nevi deli gözüyle bakılıyor ama o yürüdüğü yoldan vazgeçmeye niyetli değil. Şifacılık ve medyumluk yapmaya dahası Astarte Institute adlı okulunda bunları başkalarına da öğretmeye devam ediyor. “Bana spiritüel âleme geçiş için bir şifre verildi […]

Read More

Santana’nın vokalistiydi, aşk romanları kraliçesi oldu…

Stanford Üniversitesi İktisat bölümü mezunu Bella Andre, bir çırpıda, hani bazı gazetecilerin hiç sevmediğim deyişiyle “cırt diye” okunan hafif ve epeyce erotik aşk romanları yazıyor. Her seferinde de çok satan kitap listelerine girmeyi başarıyor. Ev kadını görünümüne rağmen Bella Andre enteresan bir kadın. Çok gençken yıllarca Crosby Stills, Nash & Young gibi grupların, Santana ve Jewel […]

Read More

Marie Force: “Reçeteler işe yarasaydı, hayat çok kolay olurdu”

“Aşka Düşünce”… “Bir Aşk Çarpıntısı”… “Sonrası Şiir Gibi”… “Bir Kıvılcım Yeter”… “Uzun Yağmurlardan Sonra”… “Grinin 50 Tonu” kadar olmasa da epeyce erotik denebilecek yeni jenerasyon birkaç aşk romanı. Yazarları Marie Force ve Bella Andre adlı iki kadın. En önemli özellikleri girişimci ruha sahip olmaları ve kitaplarını kendileri yayınlamaları. Marie Force ve Bella Andre, geleneksel yayınevleriyle […]

Read More

Tunç Kılınç: “Bu kitapta olmayan tek şey ‘Gel ben sana öğreteyim’ havası”

Sosyal medyanın takip edilen sitelerinden Fikir Atölyesi’nin ve Faili Meçhul Kıyak Hareketi’nin kurucusu, hayranları tarafından “Kurumsal hayatın Behzat Ç.’si” diye anılan Tunç Kılınç’ın “Sıfır”ı, sıra dışı bir yolculuğun hikayesi, herkesin yolculuğunun bittiği yerden, yani ölümden başlıyor ve geriye doğru ilerliyor… Hayata yeniden başlama isteği uyandıran, sıfırdan yeni bir hayat inşa etmenin güzelliğini hatırlatan bu tuhaf […]

Read More

Meriç Mekik: “İnsan âşık olmayagörsün, hayatı bir dakikada değişiyor”

Sizi çok tatlı bir yazarla tanıştıracağım bu hafta. Meriç Mekik, nam-ı diğer “Mericit Jones”un Dex Kitap etiketiyle çıkan romanı “Ahh Kalbim”in kahramanı Aylin, evli, mutlu, üstelik “top gibi” hamileyken kocası tarafından terk ediliyor. Ve kızını, ona hâlâ 13 yaşındaymış gibi davranan anne-babasının yanında büyütmeye başlıyor. Hayatı hiç kolay değil; pazarlamacı olarak çalıştığı işyerinde bir türlü […]

Read More

“Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz”

“‘Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz’da Semih Gümüş, bir eleştirmen olarak değil tabii ama bir yazar olarak, roman gibi bir romanın nasıl yazılabileceğini büyük bir ustalıkla göstermiş. Kullandığı edebiyat tekniklerini genişçe tartışanlar çıkacaktır. Biz şu kadarını söyleyelim: Doğayı, doğamızı, içerdiği şiddet ve vahşete rağmen doğal olandaki iyiye evrilme eğilimini gösteren bu roman, aynı zamanda roman […]

Read More