Egoist okur

Hem tanıdık hem de alabildiğine yabancı: Doppelganger

Alt başlığı “Ayna Dünyaya Yolculuk” olan Doppelganger, Hayır Demek Yetmez, Yanıyoruz, Bu Her Şeyi Değiştirir, No Logo ve Şok Doktrini gibi kitapların yazarı Naomi Klein’ın son kitabı. Klein, “ayna dünya” kavramıyla gerçek dünyanın çarpıtılmış ve kurgusal bir versiyonunun dijital ortamda egemen hale geldiğini ve bu durumun bireylerin gerçekle bağlantısının kopardığını anlatıyor. Doppelganger, Naomi Klein “Gölgesiyle karşılaşıp onu kabul edemeyen kişi, kayıp bir ruhtur” […]

Read More

“Başka kimsede olmayan bir Kafka havası”

Yazıyı birkaç ay önce, öykücü, romancı, denemeci, yayıncı Ferit Edgü’yü kaybettiğimizde yazmıştım, “Şimdi onu yeniden, yeniden okumak ve tartışmak zamanı. Bir edebiyatçının en ihtiyaç duyacağı şey bu çünkü. Göçüp gittiğinde bile,” demiştim. Siteye almadığım yazıları bir araya getiriyorum, o yüzden bu anma yazısı geç de olsa burada yerini alsın. Birkaç yıl önce Egoist Okur’a gönderdiği yargıç Karak’ı okumak için Ferit […]

Read More

“Hikâye satıcılığı” olarak hikâye anlatıcılığı

“Herkesin ağzında bir ‘anlatı’ lafıdır gidiyor,” diyen ve bu anlatı enflasyonunu bir çeşit anlatı krizinin varlığına bağlayan Byung-Chul Han, Anlatının Krizi adlı kitabında, “Bütün bu storytelling yaygarasının ortasında, kendini anlam ve istikamet eksikliğiyle açığa vuran bir anlatı boşluğu hüküm sürüyor,” diye devam ediyor sözlerine. Peki ama anlatıya dair neyin krizi bu ya da neyin eksikliği? […]

Read More

Marcel Proust’un kayıp öyküsü bulundu

Kısa bir süre önce Kayıp Zamanın İzinde adlı dev eserin yazarı Marcel Proust’un çok gençken yazdığı bir öykü keşfedildi. Kayıtsız Adam adlı kitapta hem bu öyküyü hem de onun değme dedektiflik hikayelerine taş çıkaracak heyecanlı “bulunma” macerasını okuyabilirsiniz. Kayıtsız Adam PROUST & JIM CARREY: “Beni hafızandan siler miydin?” Marcel Proust’un kayıp öyküsü bulundu 1896 yılında […]

Read More

Bilimkurgu üstadı bir bahçıvanın nevrozları

Literatüre “robot” sözcüğünü kazandıran kişi olan Karel Čapek’in, Livera Yayınevi’nden çıkan Bahçıvanın Bir Yılı adlı kitabı şahane bir bahar-yaz okuması… Bahçıvanın Bir Yılı Richard Brautigan’ın başlattığı şiir ve tohum hareketi Karel Čapek’in RUR oyunundan Bilimkurgu üstadı bir bahçıvanın nevrozları 1890-1938 yılları arasında yaşayan Çek roman, öykü, oyun ve deneme yazarı Karel Čapek, bir taşra doktorunun […]

Read More

Mizah duygusunu yitiren bir dünyada Milan Kundera

Bir yazar düşünün; daha 40 yaşına gelmeden Nazilerin, ülkesini işgal ettiğine, aynı toprakların birkaç yıl sonra Stalinizme teslim olduğuna, Prag Baharı’yla gelen özgürleşmeye ve ardından bastıran yoğun Sovyet zorbalığına şahit olsun, dahası bunların hepsini romanlarında anlatsın… Kundera’nın ruh ve beden, hafıza ve unutuş, çıplaklık ve hazımsızlık, uçma arzusu ve zemini terk edememe, aşkın siyaseti ve […]

Read More

Ágota Kristóf’un dilini masallardan ödünç alan üçlemesi

Macar yazar Ágota Kristóf’un savaş ve kıyım, zorbalık ve başkaldırı, aşk ve yalnızlık, arzu ve kaybediş, gerçek ve kurmaca gibi kavramlar üzerine kurduğu ve dilini masallardan ödünç aldığı üçlemeyi, yani Büyük Defter, Kanıt ve Üçüncü Yalan’ı okudunuz mu? Büyük Defter / Kanıt / Üçüncü Yalan Agota Kristof Çeviren: Ayşe İnce Kurşunlu Yapı Kredi Yayınları Kitaplarda […]

Read More

Kitaplarda okuduğumuz saçlar bize ne söyler?

Bu yazıyı Milliyet Sanat dergisi için yazmıştım, buraya da alıyorum. İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan protesto dalgası sırasında yazmıştım. Okumanızı çok isterim… Shakespeare hakkında bilmek istediğiniz her şey Faulkner’ın öykücü olarak portresi Kitaplarda okuduğumuz saçlar bize ne söyler? L. Frank Baum’un Oz Büyücüsü romanının devam hikayelerinden birinde otuz kafalı bir prenses anlatılır. Prenses Langwidere, her […]

Read More

Andersen: “Ölü görünüyor olabilirim ama sadece uyuyorum”

Andersen’e “Danimarka’nın Shakespeare’i” diyorlar. Kendisi neredeyse her çocuğun ve yetişkinin bildiği harikulade masalların yaratıcısıy. Peki ama  gerçekte kim? Ve acaba ben onu neden bu kadar çok seviyorum? Karen Blixen’in rüyası: “Şimdi ne yapsak da bir parça eğlensek?” Ursula K. Le Guin: “Gölgesiyle karşılaşıp onu kabul edemeyen kişi, kayıp bir ruhtur” Seçme Masallar Andersen’i bu çok hüzünlü bakan […]

Read More

İskenderiye Dörtlüsü: Roman formunda upuzun bir şiir

Lawrence Durrell’ın başyapıtı İskenderiye Dörtlüsü, nihayet yeniden -Ülker İnce’nin şahane çevirisiyle- yayımlandı. Justine, Balthazar, Mountolive, Clea başlıklı romanlardan oluşan Dörtlü’yü yeniden okumanın tam zamanı. Ülker İnce: “Çeviri çevirmenin metnidir; o üretmiştir…” Justine’i almak için İskenderiye Dörtlüsü’nün yazarı Lawrence Durrell (1912-1990) İskenderiye Dörtlüsü: Roman formunda upuzun bir şiir – Peki bu ne kadar sürecek, bu aşk? […]

Read More