Egoist okur

Mizah duygusunu yitiren bir dünyada Milan Kundera

Bir yazar düşünün; daha 40 yaşına gelmeden Nazilerin, ülkesini işgal ettiğine, aynı toprakların birkaç yıl sonra Stalinizme teslim olduğuna, Prag Baharı’yla gelen özgürleşmeye ve ardından bastıran yoğun Sovyet zorbalığına şahit olsun, dahası bunların hepsini romanlarında anlatsın… Kundera’nın ruh ve beden, hafıza ve unutuş, çıplaklık ve hazımsızlık, uçma arzusu ve zemini terk edememe, aşkın siyaseti ve […]

Read More

Knut Hamsun’dan trajik bir aşk hikâyesi

Nobel ödüllü edebiyatçı Knut Hamsun, Victoria adını taşıyan incecik ama güzel, güçlü ve şiirli novella’sında sınıf ayrımcılığı ve toplumsal baskının belirgin olduğu bir toplumda aşkın imkansızlığından bahsediyor. Victoria’yı satın almak için Knausgaard: “Hayatı kitaplar değil edebiyat değiştirir” Knut Hamsun’dan trajik bir aşk hikâyesi Ünlü yazar Arthur Koestler, Knut Hamsun’un Victoria’sını “Tarihin en büyük aşk hikâyelerinden […]

Read More

Ágota Kristóf’un dilini masallardan ödünç alan üçlemesi

Macar yazar Ágota Kristóf’un savaş ve kıyım, zorbalık ve başkaldırı, aşk ve yalnızlık, arzu ve kaybediş, gerçek ve kurmaca gibi kavramlar üzerine kurduğu ve dilini masallardan ödünç aldığı üçlemeyi, yani Büyük Defter, Kanıt ve Üçüncü Yalan’ı okudunuz mu? Büyük Defter / Kanıt / Üçüncü Yalan Agota Kristof Çeviren: Ayşe İnce Kurşunlu Yapı Kredi Yayınları Kitaplarda […]

Read More

Şiirin Gılgamış Destanı’yla başlayan tarihi

Şiirin Kısa Tarihi adlı yapıtı en güzel anlatan şey yazarın ilk cümleleri: “Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.” Şiirin Kısa Tarihi Şiir […]

Read More

Kitaplarda okuduğumuz saçlar bize ne söyler?

Bu yazıyı Milliyet Sanat dergisi için yazmıştım, buraya da alıyorum. İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan protesto dalgası sırasında yazmıştım. Okumanızı çok isterim… Shakespeare hakkında bilmek istediğiniz her şey Faulkner’ın öykücü olarak portresi Kitaplarda okuduğumuz saçlar bize ne söyler? L. Frank Baum’un Oz Büyücüsü romanının devam hikayelerinden birinde otuz kafalı bir prenses anlatılır. Prenses Langwidere, her […]

Read More

Camus’ye göre seyahatin faydaları

Seyahati zor ama öğretici bir deneyim sayan ve “Seyahat etmenin insana haz veren bir yanı yoktur. Haz bizi kendimizden uzaklaştırır, seyahatse bizi kendimize geri getirir,” diyen Fransız yazar Albert Camus, ABD ve Güney Amerika seyahatlerinde tuttuğu notları küçük bir kitapta toplamıştı. Yolculuk Günlükleri Albert Camus Can Yayınları Herkes kendi vebasını içinde taşır Albert Camus’ye göre […]

Read More

Bazı büyük yazarların olmayacak acayiplikleri

Öğreniyoruz ki, içlerindeki karanlığı görelim, bilelim diye türlü çeşit oyunlar icat eden büyük edebiyatçıların her şeye rağmen bizden gizledikleri büyük sırları da var. Mesela Dave Eggers’in “Sadece Ona Ait Kalsın İstediği Bazı Şeyler Vardı” adlı kısa öyküsü, bomboş beş sayfadan oluşuyordu, dolayısıyla Eggers’ın sadece ona ait kalsın istediği sırlarının mahiyetini öğrenemedik. Bana inanmıyorsanız öykü kitabı […]

Read More

Andersen: “Ölü görünüyor olabilirim ama sadece uyuyorum”

Andersen’e “Danimarka’nın Shakespeare’i” diyorlar. Kendisi neredeyse her çocuğun ve yetişkinin bildiği harikulade masalların yaratıcısı. Peki ama bu adam gerçekte kimdi? Daha önemlisi ben onu neden bu kadar çok seviyorum?   Karen Blixen’in rüyası: “Şimdi ne yapsak da bir parça eğlensek?” Ursula K. Le Guin: “Gölgesiyle karşılaşıp onu kabul edemeyen kişi, kayıp bir ruhtur” Seçme Masallar Andersen’i bu çok […]

Read More

İskenderiye Dörtlüsü: Roman formunda upuzun bir şiir

Lawrence Durrell’ın başyapıtı İskenderiye Dörtlüsü, nihayet yeniden -Ülker İnce’nin şahane çevirisiyle- yayımlandı. Justine, Balthazar, Mountolive, Clea başlıklı romanlardan oluşan Dörtlü’yü yeniden okumanın tam zamanı. Ülker İnce: “Çeviri çevirmenin metnidir; o üretmiştir…” Justine’i almak için İskenderiye Dörtlüsü’nün yazarı Lawrence Durrell (1912-1990) İskenderiye Dörtlüsü: Roman formunda upuzun bir şiir – Peki bu ne kadar sürecek, bu aşk? […]

Read More

“Gölgesiyle karşılaşıp onu kabul edemeyen kişi, kayıp bir ruhtur”

Rüyaların, ejderhaların diliyle konuşan Ursula K. Le Guin’in Kadınlar Rüyalar Ejderhalar adında bir kitabı var. Kaç zamandır duruyordu kütüphanenin bir köşesinde ama okumamıştım. Geçenlerde karıştırayım dedim ve içinde nefesimi kesen bir yazısıyla karşılaştım. “Çocuk ve Gölge” başlıklı yazıda Ursula’mız benim pek sevdiğim bir Andersen masalı olan Gölge‘yi Jung’la ilişkilendirerek yorumluyordu. (Buraya kadar tamam aslında, adı […]

Read More

Karen Blixen’in rüyası: “Şimdi ne yapsak da biraz eğlensek?”

Danimarkalı masal cadısı Karen Blixen (ya da bir dönem öykülerini yayımlamayı tercih ettiği isimle Isak Dinesen) yurttaşı Hans Andersen’le düşsel buluşmasını anlatıyor. Sadece Andersen’e olan hayranlığını öğrenmek için değil, Blixen’in harikulade dünyasını anlamak için de okuyun lütfen.   Isak Dinesen ormanda bir aslan yavrusuna rastlarsa Ursula K. Le Guin: “Gölgesiyle karşılaşıp onu kabul edemeyen kişi, […]

Read More

“Aşınmış” bir hafızanın günlüğü: Piranesi

Jane Austenvâri gizemli öykü koleksiyonu Grace Adieu Hanımları ile Neil Gaiman’ın “Son 80 yılda basılmış en kusursuz roman” diye nitelendirdiği bol ödüllü Jonathan Strange ve Bay Norrell’in yazarı Susanna Clarke’ın bu kez geçmiş zamanlarda değil, yakın gelecekte geçen yeni kitabı çıktı. Romanın adı, labirentler, merdivenler ve ürkütücü işkence aletleri içeren 16 düşsel hapishane baskısıyla ün kazanan […]

Read More

T. S. Eliot’a ve o muazzam Çorak Ülke’sine dair

Amerikan asıllı İngiliz şair T.S. Eliot’ın iki büyük dünya savaşının tam arasında yazdığı “Çorak Ülke” 100 yaşında. Bu büyük eser şimdi Cem Yavuz’un çevirisi ve notlarıyla yayınlandı. Aşağıda büyük bir şairin muazzam yapıtını yazma serüvenini okuyacaksınız. Üstelik  gene bir iyileşme hikâyesi eşliğinde. Çorak Ülke T. S. Eliot’ı bir pop kültür fenomeni yapan kediler T.S. Eliot […]

Read More

Küçük Prens ve Sandman, karalanmış kâğıtlar cehenneminde

Kafam karışık. Arkadaşımla konuştuğumuz mevzular kafamda dolaşmaya devam ediyor. Hatta Küçük Prens’in Tilki’si ve Neil Gaiman’ın Sandman’i bile bir noktada işe karışıyor. KÜÇÜK PRENS: Yazarının çölde gördüğü halüsinasyonlardan doğdu Neil Gaiman’dan yazar adayına mektup: “DUVAR ÖR!” Küçük Prens, Sandman ve karalanmış kâğıtlar cehennemi ”Senin elinde kalem var, benim elimde silgi,” dedi arkadaşım, “Sen insanlara bomboş, ter temiz birer kâğıt muamelesi yapıyorsun, bense […]

Read More

Haruki Murakami’den bir yüzleşme ve bağışlama hikâyesi

Bir Kediyi Terk Etmek: Babam Hakkında, Haruki Murakami’den baba-oğul ilişkisi, yaşlanmak, savaş, tarih hakkında bir uzun öykü hatta yazarın bugüne dek yayımladığı en şahsi anlatı… Bir Kediyi Terk Etmek: Babam Hakkında, Haruki Murakami Egoist Okur’da Haruki Murakami Bir Kediyi Terk Etmek: Haruki Murakami’den bir yüzleşme ve bağışlama hikâyesi Rüzgârın Şarkısını Dinle, 1Q84, Sahilde Kafka, Haşlanmış […]

Read More