Egoist okur

Tutkulu bir okurundan Stephen King’in yayıncısına mektup

İsmail Yaprak’ı Serbestiyet ve Sinematopya’daki yazılarından tanıyor olabilirsiniz. Ara sıra Egoist Okur’a da yazıyor. Kendisi tutkulu bir Stephen King hayranı aynı zamanda. Arkadaş olmamızın sebeplerinden biri bu. Ve Türkiye’deki yayıncılarının Stephen King’e büyük haksızlık ettiğini, onu “yanlış” yayınladıklarını düşünüyor. Haklı. Orası burası kesilip kuşa döndürülmüş  berbat çeviriler, kimi zaman çok saçma tasarlanmış kapaklar, dizgi hataları, […]

Read More

İstanbul Ansiklopedisi için yeni bir “Eskici Erhan” aranıyor!

Reşat Ekrem Koçu’nun tüm eserlerini yeniden yayınlamaya başlayan Doğan Kitap’a teşekkürü bir borç biliyorum. Fakat onlardan ya da memleketin diğer yayıncılarından bir ricam var: Reşad Ekrem Koçu’nun tarih boyunca İstanbul için önemli kim varsa zengin yoksul, güçlü güçsüz, akıllı meczup, terbiyeli edepsiz ayırt etmeden müthiş bir titizlik, adalet ve sahicilikle anlattığı şaheseri “İstanbul Ansiklopedisi”ni de […]

Read More

Başkan’ın bütün kitapları

ABD Başkanı Barack Obama’nın 23 Ağustos’a kadar Martha’s Vineyard’da yaz tatilinde olacağını sağır sultan bile duydu. Hatta Beyaz Saray’ın PR’cıları sağolsun, Obama’nın orada kaldığı günlerde hangi kitapları okuduğunu, okuyacağını da öğrendik. Altı kitaplık liste perşembe günü yayınlandı. Listeyi merak ediyorsanız, hiçbirini okumadım ama ilk bakışta bana fazla “New York Times” geldi. Alan Bennett’dan şahane bir […]

Read More

ÇİMEN YAPRAKLARI: Gerçek bir edebiyat deneyimi

“Bir dükkânda çalışırsanız, ben size o dükkânda en yakınlardan yakın sokulup çalışırım/ Kardeşine ya da en yakın arkadaşına armağanlar verirsen, ben de isterim kardeşin ya da en yakın arkadaşın gibi o armağanlardan/ Sevgilin, kocan, karın gündüz ya da gece hoş karşılanırsa, ben de onlar gibi hoş karşılanmalıyım/ Sen alçalır, suç işler, hasta olursan, ben de […]

Read More

Bir ön sevişme şekli olarak dondurma

Bu yazıyı geçen sene, Emine Şenlikoğlu, “Dondurma firmalarının amacının satış yapmak değil ‘rezilliği ve fuhşıyatı’ normal göstermeye çalışmak olduğunu ve ahirette onlardan davacı olacağını” söylediğinde yazmıştım. Yani şöyle… Düşünmüş, düşünmüş, Şenlikoğlu’na yardımcı olmak için sadece dondurmanın değil, çikolata, kremalı pasta, meyveli puding, kiraz, çilek, incir, şeftali, limon suyu, yumurta sarısı, sebzeli Çin çorbası gibi cinselliği […]

Read More

Pardon, neye bakmıştınız?

Bundan sonra kimse bir sanat eserine bakıp “Ben bundan hiçbir şey şey anlamadım” yahut “Ne kadar kolay görünüyor, aynısını ben de yapardım” demesin. BBC’nin sanat editörü Will Gompertz, modern sanatın 150 yıllık şaşırtıcı, sarsıcı kimi zaman da tuhaf hikayesi anlatırken bir yandan da bir şeyi sanat yapanın ne olduğunu zerrece kafanızın karışmasına müsaade etmeden, tane […]

Read More

Shakespeare’in titremesi, Orwell’in öksürüğü

Evleri, bahçeleri, çalışma odaları, yatak odaları, yetmedi çalışırken atıştırmayı sevdikleri yiyecekler; edebiyatçıların özel hayatlarına dair merakımız hiç geçmeyecek gibi. Bu konularda arka arkaya kitaplar çıkıyor. Ama bence en enteresanı bu elimdeki, yani “Shakespeare’in Titremesi, Orwell’in Öksürüğü”. Konu? Bildiniz: Büyük yazarların hastalıkları ve tedavi süreçleri. Jack London’ın ruhundaki fırtınalar, Jonathan Swift’in saplantılı temizlik düşkünlüğü, James Joyce’un geçirdiği […]

Read More

Gece senin, rüya senin, masal senin, sabah senin…

Sevginin büyüyle ve mucizeyle ilgisi yoktur. Gökten elma düşmeyecek bize. Sevmediğimiz bir markete gidip tek tek seçmek zorunda kalacağız. Kasada sıra beklerken üyelik kartı arayacağız çantamızda. “Perdemiz kadife olmasa bile”, Ikea da güzel olacak sevince. Günün yorgunluğuyla bir film izlemeye çalışırken o elmalar bitmeden uyuyakalacağız. Judith elmanın bir dilimini bu güzel kitap için ona ayırdığımızı […]

Read More

50 yaşında bir ölümsüzlük elbisesi: YANIK SARAYLAR

Sevim Burak’ın ölümsüz eseri “Yanık Saraylar”, 50. yaşını kutluyor… Böyle sıradan bir cümleyle başladığım bu girizgâhın devamında sizinle, güzel bir kadının sıra dışı yazım dünyasının kapısını aralayacağız. Ve bunu belki de onun öyküleri üzerine yapılan en kapsamlı incelemenin mihmandarlığında gerçekleştireceğiz. Sevim Burak için “O, benim annelerimden biri” diyen akademisyen Seher Özkök’ün Sentez Yayınları’ndan çıkan “Yaşama […]

Read More

Javier’in melankolisi: Aldatmak bir cinayet şekli olabilir mi?

Tesadüfen gerçekleşen bir olay, peşi sıra gelen ani bir ölüm, kulak misafiri olunan tuhaf bir diyalog… İspanyol yazar Javier Marias, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı “Karasevdalılar”da, “Tesadüf diye bir şey yoktur” diyor. “Tesadüf sandığımız şey, çevremizde olup bitenlere kayıtsızlığımızdan bir an için sıyrıldığımızda fark ettiğimiz şeydir çoğu zaman. Halbuki dikkatimizi her daim hazır tutsak, […]

Read More

Siyaset varken ölümsüzlük için uğraşmaya DEĞMEZ

İsmail Güzelsoy, “Fennî Sihirler” adıyla yayımlanacak romanların ilki olan “Değmez”de var oluşa ilişkin büyüleri şimdiye kadar tam anlamıyla çözülememiş fakat birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde oldukları hep sezilmiş iki büyük sırrı iç içe işliyor: Aşk ve ölüm. Ayrıca bize “kendisine benzemeyen hiçbir şeye yaşam hakkı tanımayan öfkeli kalabalığın çocukları” olduğumuzu hatırlatırken, aşkın ve ölümün yarattığı […]

Read More

Arzu Akgün, Reşad Ekrem Koçu’nun mezarını ararken…

Artık hepimizin malumu; ister sadece arkadaş olsun ister sık sık uğranan bir sahaf yahut daha başka, daha mühim bir şey, Arzu’nun hayatına girmiş, girecek bütün erkekler Reşad Ekrem Koçu’yu bilmek, kabullenmek zorunda. Arzu dediğim, biliyorsunuz, fotoğraftaki güzel, tatlı kız. Egoist Okur’un yazarlarından. Bu defa Doğan Kitap’ın yeniden yayınlamaya başladığı Reşad Ekrem Koçu külliyatını yazdı. Daha doğrusu […]

Read More

Mevsim Normalleri: Unutmanın başlangıcı…

“Mevsim Normalleri, son zamanlarda adından sıkça bahsedilen Neslihan Önderoğlu’ nun ikinci öykü kitabı. Önderoğlu kişisel dramları çevre koşulları tarafından belirlenmiş öykü kişileriyle; kahraman olamamış veya bunu istememiş, metin sürecinde değişip gelişmemiş karakterleriyle çattığı öykülerinde, söyleyiş biçimini titizlikle seçiyor. Kamerayı bir noktaya odaklayıp okuma zamanında oluşan sahneye ışığı nereden tutacağını ve öyküye yapacağı renk müdahalesini okura […]

Read More

TEREMİN: Hayaletlerin ve müziğe âşık olanların sevdiği ses

Bir vakitler Replikas’tan bir Efkar Karması istemiştim. Listelerinde çok güzel şarkılar vardı, biri de Olivier Messiaen’ın Oraison’uydu. Ondes Mertonet adlı bir elektronik enstrüman için yazılan büyüleyici bir müzik. Ondes Mertonet’in herhalde bizim dilimizde bir karşılığı yok. Görünüşü küçük bir orga, sesi ise teremine benziyor. Léo Ferré’nin Charles Baudelaire şiirlerini okuduğu albümde fon müziği ondes mertonet’le çalınıyor. […]

Read More

Kundera’dan gülmeyi unutmuş bir yüzyılın insanlarına

“Hey, alaycılar, kendinize gelin, roman ölmedi! Yaşayan en büyük yazar Milan Kundera hâlâ hayatta ve şimdi onun yeni kitabını okumaya hazırlanıyoruz. Yeni çıkan ‘Kayıtsızlık Şenliği’, görkemli, güneşli, derin ve komik bir kitap” diye yazmıştı geçen yıl bir Fransız eleştirmen. İşte Kundera’nın son kitabını nihayet biz de okuyabileceğiz. “Kayıtsızlık Şenliği”, Can Yayınları etiketiyle raflarda… “Şeytan’ın kötülüğün […]

Read More