Egoist okur

İki yetenekli genç yazar: Tahereh Mafi + Ransom Riggs

Tahereh Mafi ve Ransom Riggs ikilisinden epeydir söz etmek istiyordum. Ünlü yönetmen Tim Burton’ın, Riggs’in romanından uyarladığı “Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları”nın fragmanlarının dönmeye başlaması vesile oldu. Tabii serinin İthaki etiketli devam kitaplarının yayınlanması da… Gülenay Börekçi Acayip fotoğraflar ve tuhaf çocukların yazarı Ransom Riggs’le röportaj Ransom Riggs + Tahereh Mafi: Fantastik edebiyatın iki süperstarı Fantastik […]

Read More

Hayatını “roman” yapan adam: Karl Ove Knausgaard

Yayın dünyasının birkaç yıldır yeni bir fenomeni var: Norveçli Karl Ove Knausgaard… Yazarın, 4000 sayfalık “Kavgam” adlı romanının ikinci cildi “Âşık Bir Adam” çıktı. Peki ama Knausgaard neden bu kadar büyük ün kazandı. Doğrudan kendi hayatından yola çıkarak yazan ilk yazar o muydu, yoksa bunu daha önce başkaları da yapmış mıydı? Knausgaard röportajı: “Hayatı kitaplar […]

Read More

Paul Nizon ve yaşamını sanat eserine dönüştüren adam

Arkadaşım Mehmet Hakan Kekeç’in San Fransisco Sanat Müzesi’nde bir köşeye gözlüğünü çıkarıp koyan ve böylece sanat dünyasında bir nevi infial yaratan, daha doğrusu “sanatsever” denen kişinin ille de sanattan anlayan kişi olması gerekmediğini, günümüzde onun da çoktan sıradan bir tüketiciye dönüştüğünü kanıtlayan gençle başlayıp çağdaş Alman edebiyatının en büyüklerinden Paul Nizon’a ve bizde yayınlanan ilk […]

Read More

Aşk gerçekleşmeyecek ideal, evlilikse acı hakikat…

William Goldman’ın aynı adlı romanından uyarlanan filmi “Princess Bride”, Westley adlı bir genç adamın, büyük aşkı Prenses Buttercup’ı bulma macerasını anlatıyor. Westley, prensesini ararken bin türlü belayı atlatıyor, defalarca vuruluyor, yaralanıyor hatta bir keresinde ölüyor ve “sihir yardımıyla” diriltiliyor. Masal bu ya; sonunda da aşkına kavuşuyor. Gelin görün ki o zorlu yolculuktan geriye birkaç küçük […]

Read More

Felsefe Muhabbetleri: “Iyy!” dediğimde gerçekte ne derim?

“Biliyoruz ki aşırı düşünmek zevki azaltır ve sürekli mutluluğu kovalamak insanı pekala mutsuz edebilir. Tıpkı bunun gibi, tadı güzel mi, değil mi diye gereğinden uzun düşünürsek şaraptan aldığımız zevk de başka bir şeye dönüşmez mi?” Açıkçası, sırf bu sorudan ötürü, ben şarabın da felsefesi olduğuna ikna oldum. Başlığa bakıp “Iyy!”, üstteki alıntıya bakıp şarap… Yok, […]

Read More

Belki başka bir hayatta: Bir kitap, bir film + bir sahaf dükkanı

Bir roman… Susan Sontag’ın bir sahafta bulduğu unutulmuş başyapıt, bir mücevher. Ve bir film… Neredeyse aynı tarihlerde aynı kitapçıda geçen ama yarım kalmaya mukadder bir başka aşk. Bence Leonid Tsıpkin’in YKY’den çıkmış “Baden Baden’de Yaz” romanını bir an önce edinin ve Dostoyevski’nin “Mutluluğu başkalarının acıları üzerine; tek bir yaşamın, mahvolmuş bir yaşamın, hele çocukların yaşamının üzerine […]

Read More

Stephen King’in rotasından John Steinbeck’le çıkmak

“Acaba bir şeyleri sevmek, sadece bizzat o şeyin kendisinden kaynaklanan bir öz yüzünden mi? Tamamen bizden, doğadan, dünyadan kopuk bir ‘şey’ var mı gerçekten? Bir kitabı, bir kadını, bir yeri; sırf onlar gerçekten güzel oldukları için mi seviyoruz?” diyen İsmail Yaprak, şahsi öyküsünden yola çıkarak yazdığı bu yazıda, hayatta sadece Stephen King romanları okumuş bir […]

Read More

Kıskançlık hakkında her şey ve o uğursuz cümle: “Oh olsun!”

Sizin için kıskanç denebilir mi? Haset duygusunu mu kendinize daha yakın bulursunuz, yoksa imrenmeyi mi? Başkalarının kaybı, kazancınız ya da mutluluğunuz oldu mu hiç? Çok mu uzak bu duygular size? O halde Peter Toohey’in “Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık” adlı kitabını okuyun. Okuduktan sonra bakalım ne kadar emin olabileceksiniz kendinizden… Oh olsun! Doğan Kitap, […]

Read More

Dünyanın şairi Üsküdar’da: İŞTE BUNLAR HEP ŞİİR…

İstanbul’un en güzel, köklü tarihiyle en etkileyici semtlerinden biri olan Üsküdar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da şairlere ilham veriyor. II. Uluslararası Üsküdar Şiir Festivali sebebiyle, 15 ülkeden 33 şair, 16 Nisan’a kadar Üsküdar’da buluşuyor, şiirden, edebiyattan, hayattan konuşuyor… İşte şiiri, heyecanı ve İrlandalı ünlü şair ve romancı Nick Laird’in de aralarında bulunduğu özel […]

Read More

BİR ZAMANLAR SOSYAL MEDYA: İlk 2000 yıl

Hep söylüyorum, güneşin altında gerçekten de yeni bir şey yok, her şeyin bir eski versiyonu aranırsa mutlaka bulunuyor. İnternetin bile… “Tarih fısıldayan adam” lakaplı araştırmacı Tom Standage’ın “Duvara Yazmak: Sosyal Medyanın İlk 2000 Yılı” kitabından öğrendiğime göre, interneti oluşturan iletişim sisteminin, sosyal medyanın hatta tablet bilgisayarların kökeni çok eskilere, antik Roma dönemine dayanıyor. Sosyal medyada kullanılan […]

Read More

Kürk Mantolu Madonna sorusu: Neden bu kadar yalnızız?

Kütüphane Haftası’nın en çok okunan kitabı olmuş “Kürk Mantolu Madonna”.Çok güzel haber, sevineceğiz elbette. Ama Madonna’nın sırrının ne olduğunu merak da edeceğiz, sorular soracağız… Sabahattin Ali’nin diğer romanları, mesela bir “Kuyucaklı Yusuf” ya da “İçimizdeki Şeytan” neden aynı ilgiyi görmüyor? Genç okurlar bu tuhaf ve hazin aşk hikayesinde tam olarak ne buluyor? 28 adındaki genç […]

Read More

Bazı kitaplar beraber yaşamak içindir

Reşad Ekrem Koçu’nun herhangi bir kitabını alıp yaşadığınız dünyadan kurtulabilirsiniz. Zaman, mekân, insanlar, alışageldiğiniz değerler, doğrular, kriterler silinir. Yerine rengârenk ya da şairin dediği gibi “rengâhenk” bir evrende sürekli şaşırarak dolaşırken bulursunuz kendinizi. Doğan Kitap’tan çıkan “Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü” için de geçerli bu. Okuma Tavsiyesi Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü Reşad […]

Read More

Aşk, tabiat ve dünya algısı bağlamında FAKİR KENE

“Birhan Keskin‘in iyi bir ‘parrhesia’ örneği olan ‘Fakir Kene’si memleketin kirli ve dağınık atmosferine dair toplumsal bir manifesto gibi şiirin dokularına dağılır. Bu anlamda geminin su aldığı yerden konuşmayı huy edinir. Aydınlanmanın mümkün olmadığı bir vakte çakılı kalışımızı işaret eder. Çukurda oluşumuzun hikâyesini okutur bize: hiçbir zaman iyileşmeyeceğiz.” Veysi Erdoğan’ın yazısı, şair Birhan Keskin’in Metis’ten […]

Read More

Woolf hadisesi hatırlattı: “En iyi yazar, ölü kadın yazardır”

“Küçük yaşta yazarlığa, 59 yaşında mezarlığa adım attı. Dalgalarla sörf yapıp, nehir bile denmeyecek bir kaşık suda boğuldu. Bilinç akışı mı, nehir akışı mı? Odalarda ışıksızdı. Paranoyaklığı zaten Shakespeare’in olmayan kız kardeşi üzerine saatlerce konuşmasından belliydi. Geri gelir mi? Gelirse gelsin, kim korkar bakire kurttan? Bkz: Nicole Kidman.” 5 Çayı’nda Tolga Meriç’le bu hafta yukarıda […]

Read More

Eleştirmen zaafları

Arkadaşım Tolga Meriç’le genellikle hafta sonları buluşup çay içiyor, arada da en çok edebiyat konuşuyoruz. Çok yazı malzemesi çıkıyor ama mahalle baskısı mı demeli, otosansür mü bilmem, nedense yazmayı ihmal ediyoruz. Tehlikeli sulara girdiğimiz de oluyor… Dün bir karar aldık ve ne çıkarsa diyerek kayıt cihazını çalıştırdık. Son günlerin pek popüler Barış Bıçakçı eleştirilerinden başladık, […]

Read More