Egoist okur

Celil Oker’den Hikâye Anlatıcılığı Kılavuzu

Celil Oker  yaratıcı yazarlık atölyelerinde, Joseph Campbell’ın ayak izlerini takip ediyor. Birtakım temel ilkeleri var Oker’in, “Yaratıcılık doğuştan gelen bir yetenek ya da armağan değildir, öğrenilir, yani çalışarak elde edilir” diyor mesela ve “Acaba ben de bir gün yazar olabilir miyim?” sorusunu zihnimize çakanların, insanlığın başından beri yaptığımız bir eylem konusunda kendimizi yetersiz hissetmemize sebep olduklarını söylüyor.

Celil Oker: “Hayatın içindeki yeni icatları şahane buluyorum”

Hikaye Anlatıcılığı Kılavuzu için link

“Yazar olabilir miyim?”

Bu isimde bir kitap da yazıldı ama işin aslı bu soru yanlış bir soru.

Doğrusu: Bunun için çok ama çok çalışmayı göze alabilir miyim?

Celil Oker Bilgi Üniversitesi’nde, masal bilimci Joseph Campbell’ın teorileriyle desteklediği enteresan bir yazma dersi veriyor yıllardır. Campbell, “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” adlı kitabında, en sıradan görünen insanın hayatının bile bir yolculuk olduğunu ve herkesin kendi yolculuğunda ‘kahraman olma’ potansiyeli taşıdığını anlatır. Yeter ki dostlarla ya da düşmanlarla karşılaştığı, engellere takıldığı, beklemediği darbeler yediği ve yine beklemediği yardımlar aldığı ama engellerle mücadele ederken bile büyüdüğü, öğrendiği bu yolculuğun sonunda “iksiri” bulup getirebilsin. İksir, kahramanın deneyimlerinden öğrendiklerini başkalarına da aktarabilmesinin simgesi aslında. Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri için Kutsal Kâse, “Külkedisi” masalındaki prens için ise âşık olduğu genç kızın ayakkabısının kayıp teki olabiliyor. Çok daha başka şekillerde de çıkabiliyor karşımıza.

Celil Oker de atölye çalışmalarında bu kuramı roman sanatına uyarlayarak, Campbell’ın ayak izlerini takip ediyor bir bakıma. Birtakım temel ilkeleri var; “Yaratıcılık doğuştan gelen bir yetenek ya da armağan değildir, öğrenilir, yani çalışarak elde edilir” diyor mesela. “Acaba ben de bir gün yazar olabilir miyim?” sorusunu zihnimize çakanların insanlığın başından beri yaptığımız bir eylem konusunda kendimizi yetersiz hissetmemize sebep olduklarını söylüyor.

Ve bir yol haritası tutuşturuyor okurunun eline. O haritada, kurmacanın olay örgüsü, karakter yaratmak, çatışma, diyalog ve üslup gibi temel öğeleri somut örneklerle anlatılıyor, hikâye sanatının incelikleri gösteriliyor, işin püf noktalarına ve bu alanda sık yapılan yanlışlara dikkat çekiliyor. “Genç Yazarlar İçin Hikâye Anlatıcılığı Kılavuzu” okuyanı yazar yapar mı bilemem ama cesaret vereceğine şüphem yok.

Gülenay Börekçi

Subscribe
Notify of

0 Comments
oldest
newest most voted
Inline Feedbacks
View all comments