Ya anneniz bir goril olsaydı?
Gökçe Gökçeer bu kez başka türlü bir kitap tanıtmış. Adı bile, “Hey burada bir duralım, bu kitaba mutlaka bakalım” diyor. Benim Annem Bir Goril’in yazarı Frida Nilsson. Bize bir kez daha yeni bir yazar, yeni bir kitap ve yeni bir yayınevi (Habitus Minör) keşfettirdiği için teşekkürler Gökçe :)
Sağda Benim Annem Bir Goril adlı kitabın yazarını görüyorsunuz. Soldaki görür görmez hastası olduğum illüstrasyon ise bu adresten alındı.
Ya anneniz bir goril olsaydı?
Bu yaz keşfettiğim en güzel kitaplardan biriydi Benim Annem Bir Goril. Hakkında yazmak için o kadar geç kaldım ki, kitaba haksızlık ettiğim duygusunu yenemiyorum. Çok farklı, sanki özlem duyduğum hislerle, yer yer de gözyaşlarıyla okuduğum Benim Annem Bir Goril’i, 2014’ün en özel kitaplarından biri ilan etmekte beis görmüyorum.
Mimozalar çocuk yurdundayız. Jonna, oradaki her çocuk gibi potansiyel anne babasının hayalini kuruyor. Saçlarını topuz yapmış, güzel bir anne ve kendini ailesine adamış, parlayan ayakkabılarıyla göz alan cana yakın bir baba… Yurttaki Gerd ise, bu güzel hayalin orta yerine dalıp her şeyi mahveden huysuz bir yönetici. Sevgisiz, takıntılı derecede düzenli, sevimsiz bir figür. Bir gün, hiç beklenmedik anda çıkıp gelen dişi bir goril de, dışarıdan bakıldığında son derece çirkin, bakımsız ve korkutucu görünüyor. Ama gelin görün ki, o koca cüssenin altından kırık bir kalp ve küçük bir çocuk çıkıyor.
Yazar, sonuna doğru giderek çözülen bir hikayeyi son derece akıcı bir kurguyla anlatmış. Dikkatli okurun belki de tahmin edebileceği harika son, gözyaşıyla ıslanmış bir gülümsemeyle karşılanabilir. Sahaf olmayı hayal eden, binlerce kitabı olan bir gorilden kime zarar gelir? Bu yüzden Jonna’nın da, başta kendisini evlat edinmesine karşı olduğu ve belli etmemeye çalışsa da çok korktuğu gorili giderek sevmesi tesadüf değil. Gorilin sevilmeyecek yanı yok. Üstelik, herkesi kandırarak para kazanmaya çalışan bir hurdacı o; alenen sahtekar yani. Ayrıca son derece dağınık, pis ve hijyenin ne olduğundan haberi bile yok. Peki kimin umurunda? Jonna’nın gorilin tuvalet kulübesinde asılı bir resimde gördüğü yazı gibi; ‘’Titanik’te gerek yok paniğe!’’ Kitapta tüm karakterlerin ismi olduğu halde gorile bir isim vermemek ise, yazarın yerinde bir kararı olmuş. Goril, her ne kadar insanlaştırılmışsa da, sadece goril işte. Aynı zamanda yumuşacık kalpli, şefkatiyle Jonna’yı sarıp sarmalayan müthiş bir anne. İsmi lazım değil.
Habitus Kitap’ın çocuk kitapları yayımlayan Habitus Minör serisinden çıkan Benim Annem Bir Goril, daha önce başka kitabını okumadığımız İsveçli yazar Frida Nilsson’a ait. Çevirinin Almanca yerine İsveççe orijinalinden yapılmasını tercih ederdik elbette. Ancak kitap, bir yayınevi için öyle güzel bir keşif ki, buna takılarak vakit kaybetmenin anlamı yok. Kitap 2005’te değil sanki 30 yıl önce yazılmış hissi yarattı bende; yazarın üslubu ve yakalanan duygu bunu işaret ediyor. Bu tarifi zor, yıllar öncesinden çıkıp gelmiş havası yaratan özlem dolu hissi ancak siz de okursanız anlayabilirsiniz. Habitus Minör’ün yoluna hızla devam etmesini dileyerek, yeni kitapları heyecanla beklemeye koyuluyorum.
Gökçe Gökçeer
Subscribe
0 Comments
oldest