Huzurlarınızda dünyanın EN TUHAF kitapları
Deli işi kitaplar sırf bizde çıkıyor sanmayın. Dünyanın en tuhaf isimli kitaplarına verilen pek şenlikli bir yarışma size bir fikir verebilir.
Ben de tuhaf kitaplar okumak istiyorum…
İngiltere’de çıkan kitap dergisi The Bookseller’ın geleneksel bir ödülü var. The Bookseller, 1978’den beri her yıl en tuhaf isimli kitaba ödül veriyor. Derginin editörlerinden Bruce Robertson, 78’de Frankfurt Kitap Fuarı’nı gezerken dişe dokunur hiçbir şey bulamamaktan öyle sıkılmış ki her yıl katılmaya mecbur olduğu bu fuar turlarını eğlenceli hale getirmenin yolunu, standlarda saçma isimli kitaplar aramakta bulmuş. Sonra da bu iş gelenekselleşmiş. Eh, “Goblinproofing One’s Chicken Coop” gibi nadide bir esere rastlasam ben de eğlenirim. Türkçesi, kümesteki cinleri kovmak… Sayfalar ilerledikçe cinlerin yanı sıra periler ve gulyabaniler de işin içine karışıyormuş ve siz kümesinizi bu türden tabiatüstü mahluklardan nasıl sonsuza dek arındıracağınızı öğreniyormuşsunuz. Kesinlikle elzem! Tabii çatlaklar için… Bizdeyse, açık konuşalım, “Örnek Garsonun El Kitabı”nı aşabilecek çapta bir esere şahsen ben rastlamadım.
The Bookseller’ın En Tuhaf İsimli Kitap Ödülü’nün geçmişinde neler var neler. Mesela “Greek Rural Postman and and Their Cancellation Numbers”, yani taşralı Yunan postacılar ve iptal numaraları… Pul koleksiyonculuğuyla ilgili küçük bir broşürken, 79’da ödül aldıktan sonra kült yapıt sayılmaya başladı. En yakın rakiplerinden biri, “People Who Don’t Know They’re Dead”, yani öldüğünden bihaber insanlar… Kitapçıların “paranormal” raflarında rastlayabileceğiniz bu kitabı unutulmaz kılan içeriği değil, ismi. Bundan dehşetengiz bir sinema filmi çekerlerse hiç şaşmam.
Tuhaf, enteresan, ilgi çekici yahut manasız isimli diğer bazı kitaplara gelince: “The Anger of Aubergines” (patlıcanların öfkesi), “Coyotes I Have Known” (tanıdığım çakallar), “Fancy Coffins” (şık tabutlar), “The Aestetics of Japanese Lunchbox” (Japon sefertası estetiği), “Reading Toes” (ayak parmağı falı), “Reusing Old Graves” (eski mezarları yeniden kullanmak), “Rats: For Those Who Care” (fareler: aldırış edenlere)…
İki tanesinden ayrıca söz etmek isterim…
“How to Shit in the Woods (korulukta büyük tuvaletinizi nasıl yaparsınız)… Kabul edelim, acayip. “Yitip gitmiş bir sanata çevreci yaklaşım” altbaşlığını taşıyor.
“Knitting with Dog Hair” (köpek tüyüyle örgü örmek) var bir de. Köpeğinizin evdeki halıya, mindere, koltuğa yapışan tüylerini biriktirip onunla nasıl atkı bere falan öreceğinizi anlatıyor. Altbaşlıksa müthiş: “Hiç tanışmayacağınız bir koyundansa, tanıyıp sevdiğiniz bir köpeğin tüylerinden öreceğiniz kazak yeğdir.” Bilmem ki! Bir düşüneyim…
Hem benim fikrimin ne önemi var! Ben şahsen “turta” ve “biyografi” kelimelerini birleştirerek “Pie-ography” (turtagrafi) diye bir kitap yazan Jo Packam’a rastlasam yakasına yapışıp “Söyle bana, neden yaptın bunu?” diye sormak isterdim.
Uzatmayalım, sanırım mevzu anlaşılmıştır.
Çok ama çok tuhaf 3 kitap daha
♥ “Strangers Have the Best Candy” (en iyi şeker yabancılarda), Margaret Meps Schulte. Yabancılarla tanışmanın hayatınızı nasıl değiştirebileceği üzerine bir gezi kitabı. Geçen yılın birincisi.
♥ “The Ugly Wife is a Treasure at Home” (çirkin bir eş evde hazine sayılır), Melissa Margaret Schneider. Çin Kültür Devrimi’nde aşk, evlilik ve gündelik hayata dair.
♥ “Divorcing a Real Witch” (gerçek bir cadıdan boşanmak), Diana Rajchel. Pagan bir büyücüyle evlenen bir erkeğin boşanma anıları
Gülenay Börekçi
Subscribe
0 Comments
oldest