İhsan Oktay Anar’ın yayınlanmış ilk öyküsü: RABNUMA
Geçenlerde Friendfeed aracılığıyla bir tartışmaya rastladım. Üstad İhsan Oktay Anar‘ın yayınlanmış ilk öyküsü Rabnuma‘ya dairdi. Morköpük Dergisi’nin Oyun Özel Sayısı’nda çıkmış, hem de 1985’te. Bilen biliyordur, Anar bundan sonra başka öykü yayınlamamış.
Özgür Uçkan şöyle diyordu:
“Fi tarihinde bu dergiyi çıkarıyorduk bir grup genç. Oyun kavramı üzerine bir özel sayı hazırlamaya karar verdik. İhsan Oktay Anar, üniversiteden sınıf arkadaşımdır. Bu hikayesini biliyordum. İstedim verdi. Kitaplarıyla bunun arasında hayli uzun zaman vardır. Ama kitaplarının ilk ikisi de aslında taslak olarak o sıralar mevcuttu. Hâlâ yayınlanmamış olan üç taslağını biliyorum; bakalım ne zaman çıkaracak? Biz o sıralarda yoğun bir şekilde dil ve dünya arasında bağlar kuran tarikatları araştırıyorduk. Hurufilik ve Kabala bunların başında geliyordu. Bu hikaye de o araştırmalardan esinlendi herhalde…”
Öykü aşağıda. Okurken, hayranlıkla sevdiğimiz yazarların daha ilk denemelerinin bile, sonrasında yazacaklarına dair izler taşıdığını bir kez daha fark ediyor insan.
İhsan Oktay Anar’dan Galîz Kahraman
“İhsan Oktay Anar’ın ilk romanı bize postayla gelmişti, okuduk ve çarpıldık.”
Rabnuma, İhsan Oktay Anar
Bir ekleme de ben yapayım: Yiğit Değer Bengi’nin hazırladığı 2005, Metis basımlı 1002. Gece Masalları isimli öykü derlemesinde de İhsan Oktay Anar’ın “İnşaat İşçisi Rıfkı’nın Dehşet Verici Akıbeti” diye bir öyküsü var.
Hemen okuyacağım : Teşekkürler
Sizin uyarınızı da ekledim yazıya :)
Merhaba :)
Tamu’yu biliyor musunuz?
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=335
Yayınlanmamış roman mı? Hakkında pek az şey biliyorum.
Merhaba, İhsan Oktay Anar’ın yayınlanmış tek öyküsü bu değil. Dahası, kendisinin “satranç oyunu” üzerine yayınlanmış başka bir öyküsü de var. YKY’nin yayımladığı Kitap-lık dergisinin 2004’teki “Oyuncak ve Edebiyat” özel sayısında Osmanlı padişahıyla İran şahı arasında gerçek insanlarla oynanan bu satranç öyküsünü bulabilirsiniz.
Bunu biliyorum, sözünü ettim de ama bende yok. Ama Kitap-lık’lara bakacağım :) Teşekkürler.
Çok güzelmiş, Dr. B yi hatırlattı bana, Zweig’ın.
Haklısın Duygu, benim de aklıma Hemen Zweig’ın Satranç adlı öyküsü geldi.
Kitap-lık’ta yayınlanan düzyazısı benim anladığım kadarıyla. Aynı sitenin veri tabanında bir yazı daha var :)
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=1217