“Lolita” yahut bir kapak kızının hikayesi
Vladimir Nabokov’un romanı Lolita’nın bugüne dek hep yanlış kapaklarla çıktığını düşünen mimar ve blogger John Bertram, şimdiye kadarkinden çok daha iyi bir Lolita kapağı hazırlamalarını sağlamak için tasarımcılar arasında bir yarışma düzenledi. Yarışmaya katılan kapaklar arasından seçilen 60 tanesi şimdi bir kitap olarak da yayınlanıyor.
Nabokov’un Lolita kapaklarına dair düşündüklerini merak edenler bu video’ya göz atabilirler. Haince bir zarafetle eleştiriyor onları, aralarında Aydın Yayınevi’nden çıkan kitap da var. Hani şu 1950’lerin romantik Hollywood filmlerinin afişlerindekine benzeyen benzer bir kadın ve bir erkek çizimi olan kapak. (Filmin linkini Türkan Doğan gönderdi.)
“Lolita” yahut bir kapak kızının hikayesi
Benim ne düşündüğümü soracak olursanız; üniversite yıllarıma kadar bu romandan uzak kalışımın sebebi onu öncesinde bir nevi Barbara Cartland zannetmemdi. Kapaklar yüzünden. Bana inanmıyorsanız, Can Yayınları ve İletişim Yayınları’na geçmeden, yani Fatih Özgüven eli değmeden önce Lolita’nın Türkiye’de ne tarz kapaklarla basıldığını görebilirsiniz. Mesela üst sıradaki ilk üç resim…
Bertram projesini şöyle anlatıyor: “Lolita, utanmazca zengin bir roman. Karmaşık, üslup bakımından parlak, yapısal olarak kusursuz, haincesine büyüleyici… Hilebaz, psikopat bir anlatıcısı var. Konusu ürkütücü denecek kadar zalim ve karanlık. Öte yandan dayanılmaz eğlenceli. Yarım yüzyıldan uzun bir zamandır üzerindeki tartışmaların sürdüğünü de unutmamak gerek. Bence kitabın hâlâ tartışılıyor olmasında biraz da Stanley Kubrick’in çektiği sansasyonel filmin etkisi var ama esas pay, hiç şüphesiz bugüne dek yapılan berbat kapakların… Lolita o kapaklarda çoğunlukla seksi ve şuh bir genç kadın olarak resmedildi. Bir de manasız kapaklar vardı tabii… Tasarımcıların bu kitaba kapak hazırlarken çok zorlanacağını tahmin ediyorum, hem kitabın karmaşıklığından ötürü, hem de daha önceki tasarımcıların düştüğü tuzaklara düşmemenin, hatta onların yaptıklarını unutturmanın gerekliliği yüzünden… Yarışmayı başlatırken aklımda hep aynı soru vardı: Daha iyisi yapılabilir mi? Nabokov uzmanı ve çevirmen Dieter E. Zimmer’in muhtelif Lolita kapaklarını içeren web sitesini görünce, önceki kapaklardan daha iyisini kendim yapmaya, daha doğrusu yapmaları için tasarımcılarla anlaşmaya karar verdim. En iyisi, genç yetenekler hatta tasarım bölümlerinde öğrenci olanlar arasında bir yarışma düzenlemek olacaktı… Katılanlar arasından en iyi bulduklarımızı bir kitapta topladık. Böylece ortaya Lolita: Story of a Cover Girl çıktı.”
Gülenay Börekçi
Geçtiğimiz haftalarda bu kapak resimlerini görmüştüm. Kendi favorim bunlar arasında değil ve hangi yayınevinden basıldığını da henüz bulamadım. Ama bir seçim yapmam gerekseydi şayet ben 4. kapak tasarımını seçerdim. Zorunluluktan o da… İleride başka kapak tasarım yarışmalarının olmasını bekleyeceğim kendi adıma. Hiçbirisi yeterli değil. Yine de “Lolita” nın adını her seferinde duyabiliyor olmak mutluluk verici. :)
Ben yarışma kapaklarından birini, kapağında LO yazanı çok beğendim. Bence müthiş cesur bir kapak. Lolita’yı Love diye okumana sebep oluyor çünkü…
başarılı.