Yakın arkadaşım Mustafa Seven, bilirsiniz, müthiş bir fotoğrafçıdır. Instagram sayesinde onu artık neredeyse bütün dünya tanıdı. Ciddi bir hayran kitlesi var artık. Ama o bunu umursamadan hayatını eskisi gibi yarı bilge, yarı serseri olarak sürdürüyor. Ondan aylar önce istedim Egoist Okur için bir “Efkâr Karması” hazırlamasını. Vakit bulup ancak yaptı. Ara sıra DJ’lik yaparken ne çalıyorsa, o şarkıları seçti tabii. Kâh 1950’lerde New Orleans’ta bir bara götürdü beni ve eşsiz birtakım adamlarla kadınların, kumar oynayanlar ve gece bitene kadar sevişip sabah ayrılacak olanların arasında, hiçbir şeyi umursamadan müzik yaptığı mekanlardaki sesleri dinletti, kâh Balkanlarda, Arjantin’de, Güney Amerika’da, Avrupa’nın doğusunda, Jamaika’da, Arap diyarlarında dolaştırdı. Bandista marşları dinletti, Luxus’la dans ettirdi. Onun çok güzel listesini dinlerken, neşenin hüzünden azade olmadığını ve bütün güzel şarkıların hatta en oynak, en hareketli olanların bile insanı bir şekilde kederlendirdiğini hatırladım. Bu liste Luxus’un şarkısındaki lafı çalarsam, en mahrem yerimize, göğsümüzün sol tarafına düşen bir yaprak gibi…
Gülenay Börekçi
Mustafa Seven: “Bak, bir yaprak düşüyor en mahrem yerine…”
ne guzel olmus. yeni seslerle tanistim. tesekkur ederim.
Çok kaliteli şarkılar, çok beğendim. Teşekkür ederiz
Harika bir liste. Güne Egoist Okur’la başlayıp Egoist Okur’la bitiriyorum. Güneş gibisiniz.
Harika bir liste. Güne Egoist Okur’la başlayıp Egoist Okur’la bitiriyorum. Güneş gibisiniz.
Çok teşekkür ederim, beni öyle mutlu etti ki bu sözleriniz :)))