Egoist okur

Gaye Cön Şakar: “Rolleri ellerinden alınan erkekler şiddete başvuruyor”

Aile içi şiddet uygulayanın kimliğine bakıldığında başı yüzde 67.6’lık bir oranla kocalar çekiyor. Yüzde 14.8 babalar ve ağabeyler, yüzde 4.4 ailedeki diğer kadınlar, yüzde 2.8 oğullar, yüzde 2.0 kayınpederler ve kayınbiraderlerin şiddet uyguladığı görülüyor.

Gaye Cön Şakar’a “feminist” sözcüğünü duyunca öcü görmüş gibi olan erkekler ve kadınların varlığını hatırlatıyorum. “Çünkü Türkiye’de feminizm erkek düşmanlığı olarak algılanıyor” diyor: “Erkek egemen sistem, kadınları feminizm konusunda baskı altında tutmak, denetlemek için bugüne kadar hep feministlerin erkek düşmanı, kavgacı ve çirkin olduklarını söyledi. Kadınların bilinçlenmesinin önüne geçmenin bir yoluydu bu. Oysa feminizm herkes içindir…”

Kadınlar için karanlık zamanlar mı?

Feminist Karya Kadın Derneği kurucularından, ayrıca yine feminist Muğla Kadın Dayanışma Grubu üyesi Şakar, Karadeniz ve Orta Anadolu’daki farkındalık çalışmalarını henüz bitirdi, bu çalışmaları şimdi Muğla’da sürdürüyor.

Gaye Cön Şakar: “Ataerkil düzen sarsılıyor, erk sahipleri elden kaçırmaya başladıkları gücü kaba kuvvetle geri almaya çalışıyor”

Feminizm konusunda geldiğimiz yer neresi? Bilhassa kadına yönelik şiddetin arttığı düşünülünce kadın hakları konusunda geriye mi gidiyoruz sizce?

Feminist mücadele yeni değil. Elde ettiğimiz hakları bize kimse altın tepside sunmadı, Osmanlı döneminden başlayarak söke söke aldığımız haklar bunlar. Şiddete gelince; hep vardı. Sadece görünürlüğü arttı, konuşulmaya başladı. Bir bakıma “Kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışı ortadan kalktı. Kadınlar haklarını öğrenmeye ve “Haklı Şiddet Yoktur” anlayışını benimsemeye başladı. Başka bir deyişle, ev içindeki ezberler bozuldu. Ataerkil düzen bugün ciddi sarsıntılar yaşıyor, erk sahipleri elden kaçırmaya başladıkları gücü kaba kuvvete başvurarak geri almaya çalışıyor.

Bir değişim sürecindeyiz o halde…

Evet, kadınlar kendi güçlerini fark ettikçe şiddet uygulayan erkeklere boyun eğmemeye başlıyor ve onurlu bir yaşam kurmak için kendi olanaklarını yaratmaya çalışıyorlar. Bu durumda erkekler de rolleri elinden alınmış gibi hissettikleri için bildikleri tek yol olan şiddete başvuruyorlar.

Eşitsizliklerle mücadele etmek için neler yapılabilir?

Yapılması gereken en önemli şey, grup çalışmaları aracılığıyla her yaş grubundan ve her alandan kadınlarla erkeklerin toplumsal cinsiyet farkındalığı edinmesini sağlamak. Bu çalışmalar Kadının İnsan Hakları Projesi çerçevesinde İstanbul’da başlamıştı zaten. Şimdiyse Diyarbakır merkezli KAMER Vakfı tarafından Türkiye’nin 47 ilinde devam ediyor. Buna ek olarak kamu kuruluşları ve okullarda toplumsal cinsiyete dayalı bilinçlenme çalışmaları da yapılmalı.

Gülenay Börekçi

Subscribe
Notify of

2 Comments
oldest
newest most voted
Inline Feedbacks
View all comments
Zeytin
9 years ago

Okuyunca öğretmnleri düşündüm ister istemez. Bianet’in hazırladığı videoda tacizlerin % 13’ü okul ve dershanede yapılmış, % 10’nu da öğretmenler yapmış. Sonra aklıma yabancı ülkelerde kadın öğretmenlerin erkek çocuklarını nasıl taciz ettiğine dair bol açık resimli tıklanacak sayfalar geldi. (Ben kadın tacizlerine hiç inanmadım, gazetedeki bıyıklıların hayali sallaması olarak düşündüm.) Öğrencisine şiddet uygulayan öğretmenin nedenini düşündüm. Neden vurur bir öğretmen? Sadece erkekleri anlamak için… 1.İşinde uzman değildir. 2.Ne yapacağını bilmiyordur. 3.Kendine zaman ayrımamıştır. 4.Acelecidir. 5.O da dayakla büyütülmüş, merhamet ve empati yoksunu biridir. 6.Karşısındakinin güçsüz olduğunu, karşılık veremeceğini biliyordur. 7.Anne-baba ses çıkarmıyor,kollamıyordur. İlk 5 maddeye kadar bulduklarım için kendisi düzeltir dedim… Read more »