Şiirin Gılgamış Destanı’yla başlayan tarihi
Şiirin Kısa Tarihi adlı yapıtı en güzel anlatan şey yazarın ilk cümleleri: “Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.”
Şiirin Kısa Tarihi
Şiir Neden Önemlidir?
Yakın Bakış
İskenderiye Dörtlüsü: Roman formunda upuzun bir şiir
John Carey
Şiirin Gılgamış Destanı’yla başlayan tarihi
Daniel Arasse’ın Yakın Bakış adlı nefis kitabını bir dönem elimden bırakamamıştım. Arasse o kitabında sanat tarihinin en önemli tablolarından bazılarına içeriden bakıyor; bu tabloların ilk bakışta fark edilemeyen hatta sanat tarihçilerinin bile gözden kaçırdığı ayrıntılarının peşine düşerken “Bir resme nasıl bakılır, baktığımızda neleri görür, neleri gözden kaçırır ve gördüklerimizi nasıl anlamlandırırız?” gibi sorulara cevap arıyordu. Yaptığı hikayeli bir arkeoloji çalışmasıydı bir bakıma. Tek fark araştırdığı nesnelerin, hepimizin bildiği ya da bildiğini sandığı tablolar olmasıydı. Yazarın mektup, söyleşi ve deneme tarzlarında kaleme aldığı denemelerin mizahi dozu da çok yüksekti, dolayısıyla okurken bir yandan da çok eğlenmiştim. Kendi kendime “Keşke bunu edebiyat, özellikle de şiir sanatı için yapacak bir kitap da olsaydı…” diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Meğer geçtiğimiz günlerde Alfa Kitap etiketiyle çıkan Şiirin Kısa Tarihi, tam da böyle bir kitapmış. Kültürde elitizme karşı çıkan bazı çok önemli tartışma kitaplarının yanı sıra John Milton ve John Donne gibi büyük şairler hakkında incelemeleriyle tanınan 85 yaşındaki eleştirmen John Carey, yeni kitabında benim hayalimi gerçekleştiriyor, yani Arasse’nin resim sanatı için yaptığını şiir sanatı için yapıyor.
Kitap yazarın şu cümleleriyle başlıyor: “Şiir nedir? Müziğin sesle ilişkisi neyse, şiirin dille ilişkisi odur. Şiir, özel kılınmış dildir. Özel kılındığı için hatırlanacak ve değerli görülecektir. Elbette ki her zaman bu şekilde işlemez. Yüzyıllar boyunca binlerce şiir unutulup gitmiştir. Ama bu kitap unutulmayanlar hakkındadır.”
Yaklaşık dört bin yıl önce kaleme alınmış ve kimin niçin yazdığını bile bilmediğimiz Gılgamış Destanı, Carey’nin yakından baktığı ilk şiir oluyor. Bu da çok doğal çünkü Gılgamış Destanı bilinen ilk edebiyat yapıtı aynı zamanda. Ardından Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarına geliyor sıra. Oradan başlayarak şiir sanatının akla gelen bütün minör ve majör başyapıtlarını inceliyor, bize bu en tanınmış şiirlerin ardındaki hikâyeleri anlatıyor.
Bölüm adları bile nefis… “Tanrılar, Kahramanlar, Canavarlar”, “Savaş, Macera, Aşk”, “Görünen ve Görünmeyen Dünya”, “Öteki Dünyadan Şiirler”, “Temelleri Sarsmak”, “Çağın Sonunda Yeni Sesler”, “Büyük Hayalperest”, “Batının Doğuyla Buluşması”, “Modernizmin Üstesinden Gelmek” gibi bölümlerde farklı şiir türlerini de analiz eden Carey, Dante, Chaucer, Shakespeare, Whitman, Yeats ya da daha yakın tarihlerden Derek Walcott, Marianne Moore ve Maya Angelou gibi şairleri de ayrıntılı olarak inceliyor. Kendi adıma en çok şairi belli olmayan halk şiirlerine ayırdığı bölümü sevdim.
Şiir Neden Önemlidir?
Şair Jay Parini, Şiir Neden Önemlidir? adlı küçük ama etkili kitabına Aristoteles, Horatius, Longinus gibi yüzyıllar önce şiiri savunmuş olan şahsiyetlerle başlıyor, ardından Wordsworth, Coleridge, Shelley, Eliot, Frost, Stevens ve daha pek çok güçlü şairin şiir savunularını inceliyor. Kitabına isim olarak seçtiği sorunun cevabıysa ona göre şu oluyor: “Şiir önemlidir çünkü yokluğunda yarım yaşarız.”
Gülenay Börekçi
Subscribe
0 Comments
oldest