Deneyim aristokrasisi yahut Diane Arbus’un tekinsiz naifliği
Diane Arbus’un çektiği fotoğraflara, onlardaki ‘tekinsiz naifliğe’ bayılıyorum. Dahası, Arbus çekmese, varlıkları bile bilinmeyecek olan bütün o insanların, başkalarına benzememeye ve çirkin bulunmaya aldırış etmeyecek kadar büyük bir özgüven sahibi olduklarını hissediyorum. Ezik durmalarına, gizlenmemelerine, varoluşlarını dünyaya mağrurca ilan etmelerine bayılıyorum. Onlar birer aristokrat… Diane Arbus diyor ki: “Hepimiz günün birinde travmatik bir deneyim yaşayacağımızdan korkarız. Benim ‘hilkat […]
Read MoreSeninle tanışmaya hazırım!
“Saniyeler ne kadar önemliydi. Bir kaç saniye sonra veya önce davranmak ne garip sonlara neden oluyordu ya da başlangıçlara. Zamanında yapılan öyle az şey vardı ki hayatta. Zaman neydi hem?” Seninle tanışmaya hazırım! Selim şaşırmıştı. Kesin olarak gidiyordu Efsa. Bir daha hiç yazmayacaktı bunu hissediyordu. Döndürmesi gerekiyordu, oyalaması biraz daha online tutması lazımdı. Ne zor […]
Read MoreBİR ZAMANLAR INSTAGRAM: 100 yıl önce yaratılan insanlık kataloğu
Meğer Instagram tarzı fotoğrafçılığın babası, yani bütün o acayip güzel filtrelerin esas yaratıcısı, çok eskilerde, 20. yüzyılın başında yaşamış bir Fransız bankermiş. Bir Zamanlar Dizisi BİR ZAMANLAR INSTAGRAM: 100 yıl önce yaratılan insanlık kataloğu 1909 yılında milyoner Fransız banker ve sanat koleksiyoncusu Albert Kahn o dönemde yaşayanların çok tuhaf bulacağı bir maceraya atıldı. Lumiere Kardeşlerin […]
Read More“An”ların zamanı
“Zamanı durdurmanın mümkün olduğunu söyleselerdi, ne yapardık acaba? Yaşlanmayacağız, ölmeyeceğiz sonuçta… Mutlu olur muyduk? Belki en mutlu anımızda dursun isterdik zaman. Ancak en ateşli aşklardan bile bir süre sonra vazgeçebildiğimizi düşünürsek; her şeyden olduğu gibi en mutlu ‘an’ımızdan da sıkılırdık kuşkusuz. Diğer yandan, sıkıldığımız her şeyin yerine yenilerini ikame ediyoruz ama yaşamın son bulacağı gerçeğinini […]
Read MoreHakan Bıçakcı’nın objektifinden İstanbul: Artık her yer “karanlık oda”
Romancı Hakan Bıçakcı’nın Karanlık Oda adlı romanının çıkmasının üzerinden yaklaşık altı ay geçti. Çıkar çıkmaz soluksuz okudum. Ama bendeki etkisi hâlâ sürüyor. Buna, “mışıl mışıl uyurken güm diye yataktan düşmüşüm ve bir daha hiç öyle deliksiz bir şekilde uykuya dalamamışım etkisi” adını koydum. Uzun biraz, farkındayım. Karanlık Oda, David Lynch’in Eraserhead filmi gibi. Dokunursanız, kurtulamıyorsunuz. […]
Read MoreNü çekmek ve yalansızlık
En soyunmuş halimizin bazen en güvenilir, en sağlam ve en kendine dönmüş halimiz olduğunu düşünüyor musunuz hiç? Füsun Saka düşünüyor, düşünmekle kalmayıp çektiği fotoğraflarla ve tabii yazılarıyla bunu dile getiriyor. Bunu yaparken de yüzlerce yıldır genlerimize işlemiş olan o ağır “giydirilmişlik duygusu”yla mücadele ediyor. Giyindikçe saklanan insanı serbest bırakmaya, onun özünü görmeyi ve göstermeyi deniyor, […]
Read MoreTufandan sonra…
Füsun’la bugünlerde aynı şeyleri hissediyoruz. Parçalarımız dağılmış gibi, nasıl toplayacağımızı bilemez gibi, nasıl desem durduğumuz odalar bize dar gelir gibi… Hayatımızın bir kısmı için geçerli bu sıkıntılı hal. Kuşlar gibi kanatlanmak, uçmak, kaçmak istiyoruz. Sonra bir şey bizi tutuyor, zira neyse ki sıkıntılı olanın haricindeki esas hayatlarımız sapasağlam, yekpare, güneşli bir şekilde orada öylece duruyor… […]
Read MoreKar kokusu
Epeydir okuduğunuz Zamansız Hikayeler’in yazarı Füsun Saka bu kez başka türlü bir hikaye yazdı Egoist Okur takipçileri için. Gelecekte ondan okuyacaklarınıza dair ipuçları taşıyan tuhaf ve güzel bir hikaye… Sitenin yenilenme çalışmaları benim olanca avareliğime rağmen tüm hızıyla sürerken, hayatımızda bazı şeylerin neyse ki hiç değişmeyeceğine, aynı kalacağına dair huzur veren bir vaat bu aynı […]
Read MoreSERAY ŞAHİNER: “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındaydık!”
Gelin Başı ve Hanımların Dikkatine adlı öykü kitaplarının yazarı Seray Şahiner 2010 yılı’nın 1 mayıs gösterilerinin yapıldığı günden seçti fotoğrafını: “Yıllardır verilen mücadelenin sonucunda kortejlerimiz, platformumuz, sloganlarımız, pankartlarımız, marş, türkü ve halaylarımızla gerçek bir bayram coşkusu yaşadık. 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındaydık!” Gülenay Börekçi SERAY ŞAHİNER: “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındaydık!” Hem “Kanlı 1 Mayıs”ta […]
Read MoreBUKET UZUNER: “Artık siber-paranoya çağındayız”
Kumral Ada Mavi Tuna, Güneş Yiyen Çingene, İki Yeşil Susamuru, İstanbullular… Romancı, öykücü, gezi yazarı Buket Uzuner, son 10 yılın unutulmaz fotoğrafı olarak İkiz Kuleler’in yıkılışını gösteren o meşhur kareyi seçti. Ve “11 Eylül 2001, insanlığın yeni düşmanı olarak İslamiyet’in ilan edildiği gündür. Dahası, ‘Hiç kimse hiçbir yerde güvende değil’ mesajının bilinçaltımıza, kâbuslarımıza sindiği gündür aynı […]
Read MoreDENİZ DURUKAN: “11 Eylül ya da evrende mümkün olan en büyük sanat eseri”
Deniz Durukan adını Egoist Okur’da çok gördünüz, daha da çok göreceksiniz. İyiler Siyah Giyer, Şakağına Daya Beni ve Rugan adlı kitapların yazarı, şairi Deniz son 10 yılda onu en çok etkileyen fotoğrafı sorduğumda 11 Eylül saldırısını “mümkün olan en büyük sanat eseri” diye tanımlayan besteci Karlheinz Stockhausen’in bir görüntüsünü seçti… Gülenay Börekçi DENİZ DURUKAN: “11 […]
Read MoreCEM AKAŞ: “Google, yazılı kültürü değiştirecek”
Aynı zamanda çevirmen ve yayıncı da Cem Akaş, 7, 19, Kant Kulübü, Gitmeyecekler İçin Urbino gibi kitapların yazarı. O sadece geçtiğimiz değil gelecek 10 yılın da fotoğrafını çizerek “Google yazılı kültürü tamamen değiştirecek” dedi. Gülenay Börekçi CEM AKAŞ: “Google, yazılı kültürü değiştirecek” Son on yılın en önemli oluşumlarından biri, Google’dı. 1998’in sonlarına doğru kurulan Google, […]
Read MoreGÜNDÜZ VASSAF: “Wikileaks, internette gelişen yeni İpek Yolu’nun simgesi”
Cehenneme Övgü, Cennetin Dibi ve Kimliğimi Kaybettim Hükümsüzdür! gibi kitapların yazarı Gündüz Vassaf son 10 yılın unutulmaz fotoğrafları seçiminde oyunu Assange’ın endişeli bekleyiş görüntüsünden ve Wikileaks’ten yana kullandı… Gülenay Börekçi GÜNDÜZ VASSAF: “Wikileaks, internette gelişen yeni İpek Yolu’nun simgesi” Julian Assange düne kadar kim olduğunu bilmediğimiz için önemli. Düzenin görüntü imparatorluğunun, yani Çıplak Kral’ın acizliğinin […]
Read MoreAHMET ÜMİT: “Hrant Dink’in öldürülmesi bizi acı bir gerçekle yüzleştirdi”
Sis ve Gece, Beyoğlu Rapsodisi, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir ve İstanbul Hatırası romanlarının yazarı Ahmet Ümit’in seçtiği fotoğraf, Hırant Dink’in insanı içini burkan, öfkelendiren, yaralayan son görüntüsü oldu. Gülenay Börekçi AHMET ÜMİT: “Hrant Dink’in öldürülmesi bizi acı bir gerçekle yüzleştirdi” Hrant Dink’in kaldırımda yatarkenki görüntüsü, son 100 yılın en önemli meselesini hatırlatıyor bana. Bu topraklar yapısı […]
Read MoreALTAY ÖKTEM: “Sivil tarihin en önemli protestosu Bush’a fırlatılan ayakkabıydı”
Altay Öktem’i size nasıl anlatayım? 46 yaşında, şair, yazar ve başka bi sürü şey… Beni Yanlış Öptüler, Tanrı Acıkınca ve yenilerde çıkan Sonsuz Sıkıntı, Altay’ın kitaplarından sadece birkaçı. Bu arada söylemezsem içim rahat etmez, Egoist Okur’un yazarlarından biri olarak da elbette kalbimizde ayrı bir yeri var. Burada bir ayakkabının, ama dünyaca ünlü olan bir ayakkabının […]
Read More