Egoist okur

Tarifler ve anekdotlarla Jane Austen’ın çay sofrasındayız

Arkanıza yaslanıp Jane Austen ile bir fincan çay içmeye hazırlanın. Yazar Kim Wilson, geçen yıl Jane Austen Evi’nin davetlisi olarak İngiltere’ye gitti, birkaç ay yaşadıktan sonra da biri bahçecilik, biri ev hayatı, diğeri de çay üzerine 3 kitap yazdı. Edebiyatı lezzetle, dönem tarihini biyografiyle harmanlayan “Jane Austen’la Çay Saati” bunların ilki… Jane Austen bizi çaya […]

Read More

4 yeni kitap + 4 tavsiye

“Değişen Kafalar”da, bir Hint efsanesi Thomas Mann’ın kalemiyle romanlaşıyor… “Köpek”te, Alman dilinin yaşayan en büyük yazarlarından Paul Nizon bizi, varoluşsal sorularla karşı karşıya getiriyor. “Gençlik Eserleri”nde, Jane Austen’ın daha önce yayınlanmamış kısa ve eğlenceli romanları yer alıyor… “Neroç Köprüsü”nde, Rus edebiyatının az bilinen bir büyük yazarını, Leonid Borisoviç Tsıpkin’i yeniden okuma fırsatını buluyoruz. Hepsi çok […]

Read More

Bir Jane Austen romanının içinde olduğumu nasıl anlarım?

Daha önce “Bir Borges öyküsünün içinde olduğumu nasıl anlarım?” ve “Bir Murakami romanının içinde olduğumu nasıl anlarım?” konulu testleri yayınlamıştım. The Toast’ta bu testi bulunca heyecanla atladım. Fakat heyhat… Şimdiye kadar hayatımın bir Jane Austen romanına benzemesini isteyişim ne büyük hataymış! Jane Austen ne garip bir kadınmış, romanları ne acayipmiş… Bunu böyle madde madde okuyunca […]

Read More

Nasıl yani! Edebiyatta ekonominin yeri var mı?

Thomas Piketty‘nin beklenen kitabı Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital çıktı. (İş Kültür Yayınları) Ben kitabı atlaya atlaya, daha doğrusu sadece edebiyat eserlerine referans veren bölümlerine göz atarak okudum. Okudum sayılmaz yani, karıştırdım. Ardından büyük romanları iktisatçıların gözüyle inceleyen Edebiyattaki İktisat geldi. (İletişim Yayınları) Gördüm ki edebiyat ve ekonomi birbirlerine o kadar da uzak disiplinler değilmiş… Roman dediğimiz […]

Read More

BU ROMANI ÇALIN: Nedir bu fan fiction dedikleri?

Aşk ve Gurur ve Zombiler Seth Grahame-Smith’in yazdığı Domingo Yayınları etiketli kitabıyla ve şimdi de filmiyle hepimizi şaşırttı. Oysa sadece bir fan fiction ürünüydü. Fan fiction için “Geleceğin edebiyatı” diyenler var. Bazılarıysa “kötünün de kötüsü taklitlerden başka bir şey değil” diyor. Bana göre ise, müzikteki “cover” kavramının yazıdaki yansıması… Bir cover şarkı iyi bir şey […]

Read More

Feride Çetin: “Erkekler için GODFATHER, kadınlar için AŞK VE GURUR vazgeçilmezdir”

Aktris Feride Çetin’le birkaç yıl önce, Aycan Aşkım Saroğlu aracılığıyla tanışmıştım. Yani hayatımdaki birçok tesadüfü olduğu gibi onunla tanışmamı da Aycan’a borçluyum. Feride o sıralar Hatırla Sevgili’de rol alıyordu. İlerleyen yıllarda başka dizilerde oynadı, filmleriyle ödül kazandı… Araya çok şey girdi; birlikte içtik, eğlendik, projeler yaptık, güldük, ağladık… “En seksi roman karakteri hangisi?” sorusunu Feride’ye […]

Read More

Michael Thomas Ford: “Bayan Austen’a bir parça aşk ve macerayı çok görmeyin”

“Jane Austen’ı vampir haline getirdim. Ve S-E-K-S yapmasını mümkün kıldım. Öyle abartılı bir açık saçıklık yok benim romanlarımda fakat çekingen bir bakıştan veya omza küçük şefkatli bir temastan fazlası Jane Austen hayranlarını acil durum alarmına geçirmeye yetiyor. O zaman onlara sormak istiyorum: “Sizin deyişinizle ‘Zavallı Bayan Austen’, daha ne kadar hayatında tam anlamıyla hiçbir şeysiz […]

Read More

Aşk ve Gurur’u Chuck Palahniuk yazsa

“Dövüş Kulübü’nün adını asla ağzına almayacaksın. Korse ve firkete yoksa, gözyaşı da yoktur.” Hmmm, biraz tanıdık değil mi bu sözler? Bakalım. Aşk ve Gurur’u Chuck Palahniuk yazsa Aşk ve Gurur’u Jane Austen değil Chuck Palahniuk yazsa, neye bezerdi? Aslında böyle bir soru hiç aklıma gelmemişti, düşünmemiştim üzerine, öyle ya tembelim ben, tembel. Hem gerek de yokmuş […]

Read More