Faulkner’dan Murakami’ye yazar ritüelleri
Edebiyat dünyasında kendine fazlasıyla hunharca davranan “işkolik” yazarlar da var, yazı odasına âşıklarının yatağından gizlice kaçanlar da… Muriel Barbery: “Bahçemden topladığım kabak ve pancarlarla leziz çorbalar yapmak gurur veriyor” Daily Rituals: How Artists Work “Hazır ol! Az sonra hayal kurmaya başlayacaksın…” Yazarlar alışkanlıklarına bağlı insanlar olmalı. Belki yazabilmelerinin öncelikli sırrı budur, bilmiyorum. Süper üretken Stephen […]
Read Moreİstiridye, kahve, elma sirkesi… Peki ya koegzistans?
Biri istiridyesiz yazamıyor, diğeri fıstıksız düşünemiyor. Zihnini koyunun koyusu kahveyle açan da var, elma sirkesiyle açan da… Peki ya koegzistans? İşte edebiyatçıların yazma rutinleri… Edebiyatçıların vazgeçemedikleri alışkanlıkları Yazarların yaratma süreci esnasında vazgeçemedikleri alışkanlıkları var. Mesela Walt Whitman güne istridye ve etle başlamazsa iyi yazamıyormuş, Gustave Flaubert ise yumurtalı, sebzeli, peynirli ve meyveli hafif bir kahvaltının […]
Read MoreO / STEPHEN KING: Sizinle şu meşum sahneyi konuşmalıyız
Palyaçolardan niye korkulur? Ya da korkulur mu hakikaten? Ben korkmam mesela ama bu konu açıldığında nedense hemen herkes tersini söylüyor. Oysa palyaçolar, genellikle çocukları, kısmen de yetişkinleri güldürmeye çalışan, zaten hayatlarını da böyle kazanan insanlar değil mi? Yine de palyaço korkusunun bir dayanağı, temeli olmalı. Sizce ne kadar geriye gidebiliriz palyaçoların kökenini araştırırken? Biraz inceleyelim bunu. […]
Read MoreStephen King: “Popüler roman nedir bilmiyordum, kimse anlatmamıştı”
Şu sıralar eskiden kısaltılmış olan romanları yeniden ve bu kez orijinale sadık kalınarak çevrilen ve Altın Kitaplar tarafından yeniden basılan Stephen King, bir vakitler Paris Review dergisine onlarca sayfalık bir röpoortaj vermişti. İşte oradan küçük bir bölüm… “Çocuktum; popüler roman nedir bilmiyordum, kimse anlatmamıştı ve ne bulursam okuyordum” Yazmaya başladığınızda kaç yaşındaydınız? İster inanın ister […]
Read MorePeter Straub, yakın arkadaşı Stephen King’i anlatıyor
Stephen King’i severim, şefkatle karışık bir biçimde… Özellikle şimdilerde biraz küçümsediği ilk romanlarını kıyıp da kimselere veremem mesela. Peter Straub’a ise ise ne yazarsa yazsın hayranım. Gölgeler Diyarı, Koko, Hayalet Hikayesi, Gece Odasında günümüz korku romanının müthiş örnekleridir. Daha çok okunsun, keşfedilsin isterim. İki yazarın ortak özelliğiyse birlikte iki muazzam korku romanı kaleme almış olmalarıdır: […]
Read MoreStephen King’den kızılcıklı cheesecake
Aşağıda linkini göreceğiniz yazıda, ara sıra size yazarlardan yemek tarifleri vereceğimi söylemiştim. İşte onlardan biri… Karısı Tabitha geçirdiği bir rahatsızlık sonucu tat ve koku alma duyularını tamamen kaybetmiş, bu yüzden King ailesinde yemek işleri artık Stephen King’den soruluyor. Her yemeği o yapmıyormuş tabii ama ekmek ve tatlılar söz konusu olduğunda mutfağa girmeye bayılıyormuş. “Esmer şekerle […]
Read MoreTutkulu bir okurundan Stephen King’in yayıncısına mektup
İsmail Yaprak’ı Serbestiyet ve Sinematopya’daki yazılarından tanıyor olabilirsiniz. Ara sıra Egoist Okur’a da yazıyor. Kendisi tutkulu bir Stephen King hayranı aynı zamanda. Arkadaş olmamızın sebeplerinden biri bu. Ve Türkiye’deki yayıncılarının Stephen King’e büyük haksızlık ettiğini, onu “yanlış” yayınladıklarını düşünüyor. Haklı. Orası burası kesilip kuşa döndürülmüş berbat çeviriler, kimi zaman çok saçma tasarlanmış kapaklar, dizgi hataları, […]
Read MoreAşırı tutkulu okurlar, ŞEHRAZAT SENDROMU’na dikkat!
Maryanne Wolf imzalı “Proust ve Mürekkepbalığı”, “okuyan beynin” tarihini, yazının icadından başlayarak anlatıyor: İlk okuma nasıl gerçekleşti? Sokrates yazıya neden karşı çıktı? Beyin okumayı nasıl öğrendi, öğrenmeseydi ne olurdu? Peki ya Şehrazat sendromunun konuyla ilgisi? “O iyi kalpli Bay Holmes’u mu öldüreceksin? Arthur, sakın buna cüret edeyim deme!!” Stephen King’in “Misery”sinin manyak karakteri Annie Wilkes’i […]
Read MoreBüyük ustalardan yazar adaylarına tüyolar
Ernest Hemingway, yazar adayları için en iyi egzersizin gidip kendilerini tavana asmaları olduğunu söylüyor. “Kadınlara elinizin tersini göstermelisiniz. O zaman belki önünüzde sürünürler” diyen “maço” William Faulkner başarıyı kadınlara benzetiyor. (Maço dediğime bakmayın çok çok çok seviyorum.) Truman Copete yazarın üslubunun göz rengi gibi doğuştan belirlendiğine, yani değiştirilemeyeceğine inanıyor. Stephen King, bütün romanlarının aynalarımızdaki çatlaklardan […]
Read More