Egoist okur

BÜYÜK SORU: Dünyanın beklediği on birinci romancı kim?

Kemal Tahir’in, 1960 tarihli bir mülakatta söyledikleri öyle etkileyiciydi ve düşündürücüydü ki. Yazar bu kısacık mülakatta hem hâlâ nihayetlenmemiş bir tartışmayı başlatıyor hem de okurlarıyla roman sanatı, romancının sorumluluğu gibi konulardaki fikirlerini paylaşıyordu. Hatta araya eşsiz bir yazma dersi bile sıkıştırıyordu. (Yazma dersi kısmını birazdan ayrı bir postta paylaşacağım.) Bizzat Kemal Tahir’den yazarlık dersi almaya […]

Read More

Sağlıklı olmak arzusu hastalığa dönüşünce…

Farklı türlerde 3 kitap… Birincisi sağlıklı yaşam çılgınlığına dair. İkincisi Georges Perec’in kaleminden hayatın olağan keşmekeşinin tablosu. Üçüncüne gelince; işte o, büyük yazar Tolstoy’un kaosu düzene sokma çabasının ürünü olan bir bilgelik takvimi. Tolstoy, Perec ve büyük soru: Kim en mutlu, kim en sağlıklı? Her şeyi bilen ama hiçbir derde derde deva olmayan sağlık kitaplarından […]

Read More

Anna Karenina’nın bıyıkları: OKURKEN NE GÖRÜRÜZ

Tabii okurken gördüklerimiz kadar görmediklerimizi de hesaba katmalıyız. “Yazarlar deneyim küratörleridir. Dünyanın gürültüsünü filtreden geçirir ve bu gürültüden en saf sembolü bulup çıkarırlar. Tek fark, bunu kitap formunda yapmalarıdır” diyen bir dahi tasarımcıdan okurken gördüklerimiz üzerine harikulade bir kitap… Huzurlarınızda Peter Mendelsund ve Metis Yayınları’ndan çıkan şahane kitabı “Okurken Ne Görürüz”… Peter Mendelsund soruyor: OKURKEN […]

Read More

“Rus edebiyatı öldü mü”

Başlık bana ait değil, Foreign Policy dergisinden. Geçen yılın başlarında yayınlanmış bir yazıdan. 2015 Nobel Edebiyat Ödülü hiç beklenmeyen birine, “gazeteci kitapları” yazan Belaruslu Svetlana Aleksiyeviç’e gidince bu eski tartışma alevlendi tabii. Gerçekten ben de merak diyorum: Bana ve tüm edebiyat severlere muhteşem okuma deneyimleri yaşatan Rus edebiyatı neden yıllardır yeni büyük yazarlar çıkarmıyor? Tolstoy, […]

Read More

Tolstoy’un büyük aşkı Elisabeth bir Türk’le evlenmiş

Sermet Sami Uysal’ın Eşlerine Göre Ediplerimiz adlı kitabından öğreniyorum. 1950’lerde yazılan kmitaba göre hikaye şöyle… Gencecik bir delikanlı olan Uysal ilk romanını Cumhuriyet’in o dönemdeki genel yayın yönetmeni Cevat Fehmi’ye götürmüş. Romandaki karakterlerden biri de Tolstoy’muş. Üstelik anlaşılan, romanda anlatılan her şey gerçekten yaşanmış. Tolstoy’un büyük aşkı Elisabeth bir Türk’le evlenmiş Sonya’yla evli olan Tolstoy, […]

Read More