Güzel olduğum için benden nefret etmeyin!
Bizi ‘somon balığıyla’ bile yolculuğa çıkaran Umberto Eco, Güzelliğin Tarihi kitabında, “Kitle iletişim araçları tümüyle demokratiktir, hem doğal aristokrat zarafetine sahip olanlara, hem de proleter sınıfın şehvetli kızına güzellik modeli önerir,” demiş. Ve eklemiş: “Maserati’nin güzelliğine sahip olamayacaklar için Mini’nin elverişli güzelliği her zaman mevcuttur.” Ama bana sorarsanız, güzelliğin daha şahane bir tarifini Stephen King […]
Read MoreEn güneşli ütopyanın üzerinde bile baskıcı bir gücün gölgesi hep var
Dünyanın geleceğine dair kurulmuş aydınlık ve karanlık hayallere, ütopyalara ve distopyalara bakıyoruz bu yazıda. Ve görüyoruz ki en güneşli ütopyaların üzerinde bile baskıcı bir gücün, bir çeşit toplum mühendisliği çabasının gölgesi duruyor hep. Bu kitaplarda birilerinin ideali daima ötekilerin yıkımı, bir grubun aydınlığı mutlaka ötekilerin karanlığı oluyor. Kısacası ütopyaların peşindeki ısrarlı yolculuklar mutluluk getirmiyor. Murathan […]
Read MoreUmberto Eco, Kafka’yı, Joyce’u, Proust’u ve Sade’ı eleştiriyor :)
“Umberto Eco ölmüş. Ben buna hiç hazır değildim. (‘Bir sınırımız var, pek heves kırıcı, küçük düşürücü bir sınır: Ölüm’ demişti.)” diye yazdım Twitter’da. Ama hazırmış aslında, İstanbul’da Orhan Pamuk’la söyleşisinde açıklamıştı bunu: “İnsanların yüzde 100’ü değil belki ama yüzde 50’si aptal olduğuna göre, ben de ölmeye hazırım.” Çok önemli bir edebiyatçı, çok önemli bir araştırmacıydı. […]
Read Moreİrlandalı The Divine Comedy’den büyük edebiyatçılara selam!
The Certainty of Chance, Something for the Weekend, Our Mutual Friend, In Pursuit of Happiness ve en sevdiklerimden A Lady of a Certain Age gibi şarkılarıyla tanıdığımız İrlandalı The Divine Comedy grubunun bilmediğim bir şarkısını dinledim. Adı The Booklovers. Sevdiğim bütün yazarların hatta o kadar da sevmediklerimin adlarını arka arkaya işitince, şöyle bir zıpladım yerimde. Hepsi […]
Read More









