Egoist okur

İspanyol Edebiyatına inanmayan İspanyol yazar: Javier Marías

Büyük İspanyol yazar Javier Marías’la yapılmış bir röportaj okudum geçenlerde. Okuma alışkanlıkları ve zevkleri üzerineydi, hemen atladım tabii. Bir kısmını buraya alıyorum) Açıkçası sık sık not aldım okurken, size de tavsiye ederim. Marías’ın çocukken okuduğu Enid Blyton romanlarını hâlâ saklamasıysa beni bile şaşırttı. Javier Marías Javier’in melankolisi: Aldatmak bir cinayet şekli olabilir mi? Javier Marías (solda) […]

Read More

Nabokov, Calvino, Brautigan, hepsi bilimkurgu yazdı…

Düzelteyim; “Bu yazarların hepsi bilimkurgu da yazdı” demeliydim. Bu kez başka dünyaların ve başka hayat biçimlerinin mümkün olduğu fikrinden hareketle yaratılan bu türe ve onun önemli edebiyatçılar tarafından nasıl yorumlandığına bakıyoruz. Ve görüyoruz ki “Bilimkurgudan edebiyat çıkmaz” diyen tutucular fena halde yanılıyor… Üstelik bu türün Batı kökenli olduğu konusunda da yanılıyor olabiliriz. Bakalım… Bu aralar […]

Read More

Andrew Solomon: “Gerçekten cevap verin; çocuğunuzun hangi kusurunu değiştirmek isterdiniz?”

Andrew Solomon, ağırlıklı olarak siyaset üzerine yazan bir psikolog. Önceki yıllarda dünyanın depresyon atlasını çıkarmıştı. Şimdi YKY’den çıkan “Armut Dibine Düşmeyince” adlı hacimli eseri duruyor önümde. Daha ilk sayfalardan âşık olduğum kitabı anlatacak söz bulamıyorum. Aldığı sayısız önemli ödül bir yana, Time’ın “En iyi 100 kitap” listesine şimdiden girmesi de gösteriyor ki bu kitabı çok […]

Read More

Suçun ve cezanın edebiyatı: 19+ polisiye tavsiyesi

Fransız yönetmen Jean-Luc Godard, film çekmek için bir silah ve güzel bir kızın yeterli olduğunu söylemişti. Amerikan edebiyatının ‘sert ve cool’ adamı Raymond Chandler’sa polisiye yazmak isteyenlere şu öğüdü vermiş: “Kafanız karışıksa, ne yazacağınızı bilemiyorsanız, elinde silahla kapıya dayanmış bir adamla başlayın.” Basit bir formül ama işe yaradığı kesin. Bir kere, işin içinde silah varsa […]

Read More

Edgar Hilsenrath: ‘Kapılarını açmayan cennetin canı cehenneme!’

Alman edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan ve “F*ck America”, “Gece”, “Son Düşüncenin Masalı”, “Nazi ve Berber” adlı romanları bizde de yayımlanan Edgar Hilsenrath’la yapılmış bu röportaj dün geldi. Yazarla, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “F*ck America”nın çevirmeni Feza Şişman konuşmuştu; soluğum kesilerek okudum. Nazi Almanyası’nı terk edip Amerika’ya yerleşen ve ülkesine ancak yıllar sonra dönebilen […]

Read More

Shakespeare hakkında bilmek istediğiniz her şey

Üniversitede upuzun iki yılımı hem de Akşit Göktürk gibi mükemmel bir hocayla çalışarak Shakespeare’e verdiğim halde, her seferinde dünyanın bu en büyük şairi ve oyun yazarı hakkında yeni şeyler öğrenebildiğimi fark ederek şaşırıyorum. O yüzden Alfa Yayınları etiketiyle çıkan “Shakespeare Kitabı”nı görür görmez atlayıp sayfalarını karıştırmaya başladım; içindeki fotoğraflara baktım, şurasını burasını okudum ve “Tamam” […]

Read More

Javier’in melankolisi: Aldatmak bir cinayet şekli olabilir mi?

Tesadüfen gerçekleşen bir olay, peşi sıra gelen ani bir ölüm, kulak misafiri olunan tuhaf bir diyalog… İspanyol yazar Javier Marias, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı “Karasevdalılar”da, “Tesadüf diye bir şey yoktur” diyor. “Tesadüf sandığımız şey, çevremizde olup bitenlere kayıtsızlığımızdan bir an için sıyrıldığımızda fark ettiğimiz şeydir çoğu zaman. Halbuki dikkatimizi her daim hazır tutsak, […]

Read More

Oya Baydar kitabı, Zeki Müren sergisi

“Üç çeyrek asra yayılmış hüzün, acı, keder, heves, mutluluk, heyecan, haz anlarının şahitliğini; darbelere, kıyımlara, zorunlu göçlere, sürgünlere maruz kalmanın yorgunluğunu; bireysel ve toplumsal değişimlerde yaşanan hayal ve umut kırıklıklarını okumak, ince bir keder barındırmasının yanında insana kendi geçmişini de çağrıştırıyor.” Semih Büyü bu kez Oya Baydar’ın Can Yayınları’ndan çıkan “an’lar kitabını”, Yetim Kalacak Küçük […]

Read More

Daha daha Zeki Müren: Paşa’nın 7 sırrı

Zeki’nin Müren’le mülâkatıyla başlayıp Paşa’nın aşk tarifiyle devam ediyoruz. Ardından “Sanat Güneşi”nin irili ufaklı birkaç sırrı geliyor. Akademi anılarını gardrobuyla ilgili ayrıntılar takip ediyor. Son olarak kış kapıda ya; kendisinden içimizi ısıtacak, ruhumuzu alevlendirecek şahane bir kokteyl tarifi alıyoruz. Ve “ıslak uykulu” bir şiiriyle bitiriyoruz… Finalde pastanın kreması, yani bir galeri var…  Zeki Müren’imizin sırlarından bazıları onunla […]

Read More

Orhan Pamuk: “Ruhum ikiye bölünmüştü, şimdi birleşti”

Her zaman kolay olduğunu söyleyemem ama benim için Orhan Pamuk, röportaj yapması en zevkli insanlardan biri olmuştur. Fakat bu röportajımız daha öncekilerin aksine sükunetle başladı, sükunetle bitti. Sebep, Masumiyet Müzesi’nin onun ve benim üzerimdeki etkisiydi muhtemelen. Pamuk’un 15 yıl sonra müzesini nihayet tamamlamaktan ötürü duyduğu mutluluğu aşağıda okuyacaksınız. Bana gelince; birkaç yıl önceki şüpheciliğimi hatırlayarak […]

Read More

Füruzan: “Aşksız hayat boşa yaşanmıştır!”

“Hayatta incelikli dikkatler geliştirmemiz için gerekli olan şeyler bozuluyor… Kabalık gündelik bir alışkanlık durumuna geçti. Çevremizi saran her şeyin kirletilmesi bu hoyratlıkla besleniyor.”  Türk edebiyatının en büyük isimlerinden biri ama 1999’dan beri yeni bir kitabı yayımlanmadı. Hayatını, yazarlığını, film yönetmenliğini, aşklarını, kederli ya da sevinçli anlarını anlattığı Füruzan Diye Bir Öykü hariç. Pek ender olarak […]

Read More