Çıkıp arayın sokaklarda bir benzerini, bulamazsınız. Umay Umay benzersizdir. Şarkıları gibi, şiirleri gibi, kitapları gibi… Yeni keşfettiğim ama ikide bir açıp bakmadan duramadığım, her seferinde bana kendime dair hep görmezden geldiğim sırları keşfettiren fotoğrafları gibi… Yahut Egoist Okur için hazırladığı “Efkâr Karması” gibi…
Bakın şöyle…
Mabel Matiz, Umay Umay’ın kelimelerine tutkun olduğunu söylemiş. Naim Dilmener “Tanrıçam,” demiş. Deniz Durukan’a göreyse: “Hayatıma giren en samimi, en akıllı, en deli, en hüzünlü, en normal, en acıtan, en özleten kadın. Kısaca ‘bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı, bu kadar…'”
Bir vakitler, “Nerem varsa insan kalan, işte orası acıtıyor!” diye yazan Umay Umay, benim içinse bir masal kişisidir. Akrabamdır bir bakıma. Güzeldir, iyi kalplidir, sihirlidir… Gözünü kırpmadan savaşa girebilecek, karşısına çıkan kim olursa olsun ezip geçebilecek bir kız çocuğudur aynı zamanda. Ama ne var biliyor musunuz; o kırılgan görünümlü küçük kız çocuğu o kadar kuvvetlidir, o kadar bin yaşındadır ki, girdiği her savaşı eninde sonunda kazanacağını bilir, tam da bu yüzden hiçbir savaş meydannda göremezsiniz onu, durmaz.
Orospu kırmızılara bürünerek ağzı bozuk aşk mektupları yazan, güven zindanlarından söz ederken hareket vaktini bir an olsun unutmayan bu kadın size örgü örme tekniklerinden söz ederek yatıştırır ruhunuzu. Bana yapmıştı. Hatta hiç unutmam, neşesiz geçeceğini sandığım bir geceyi -doğum günümdü üstelik- bir elmayla aydınlatmıştı. Birkaç sevdiğim arkadaş ve üzerinde tek bir mum yanan güzel bir elmayla…
O geceyi, o elmayı, o mumu, kısaca Umay Umay’ı o yüzden hiç unutamam.
İşte Umay Umay’ın Egoist Okur için hazırladığı “Efkar Karması”. Lütfen kalbinizle dinleyin.
Gülenay Börekçi
Umay Umay: “Bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı”
Zalim, Esengül
Ağla gözlerim ağla, Yeliz
Anadan ayrı, Kamuran Akkor
Bir ateşe attın beni, Kamuran Akkor
Kahır mektubu, Zeki Müren
Dilek taşı, Gülden Karaböcek
Çok âşığın var diyorlar, yalan de yeter bana, Melihat Gürses
bin yaşıma da gelsem, hayatımın her döneminde dinlediklerim hep onun şarkıları… sayıkladıklarım onun Veda dolu Busesi… Kendimi oluştururken ve yeniden yıkarken hep yanımdaydı, bir şekilde hep. ‘Sanatçı’ların reklam filmlerinde sahte gülücükler attığı, sahte bir dünya içinde hakiki bir ruh. Ve derinliğine bakıp bi yerlerden omzumuza-ruhumuza çarpan fotoğrafları: Kazım’ı ben de hep çok özlüyorum Umay…
bin yaşıma da gelsem, hayatımın her döneminde dinlediklerim hep onun şarkıları… sayıkladıklarım onun Veda dolu Busesi… Kendimi oluştururken ve yeniden yıkarken hep yanımdaydı, bir şekilde hep. ‘Sanatçı’ların reklam filmlerinde sahte gülücükler attığı, sahte bir dünya içinde hakiki bir ruh. Ve derinliğine bakıp bi yerlerden omzumuza-ruhumuza çarpan fotoğrafları: Kazım’ı ben de hep çok özlüyorum Umay…