Biçki dikiş ve Amerikan gotiği
Oyuncak ayılarla yaşayan bir küçük kız. Adı, Lonely Doll, yani Yalnız Bebek… Yaratıcısı ise fotomodel, fotoğrafçı, yazar, terzi Dare Wright… İnce, zarif, kırılgan bir ebedi çocuk… Sosyetik ailesinin göz bebeği olarak büyüyor, kimbilir ruhundaki hangi fırtınaların sonucunda adeta patlarcasına ortaya çıkan kitaplarının çocuklar için zararlı bulunarak yasaklandığını öğrenerek ölüyor. Arada olanlar da işte bu yazıda…
Yalnız Bebek hikayeleri: Biçki Dikiş ve Amerikan gotiği
Bu tuhaf güzellikteki yazarı Perihan Mağden’in bir yazısında tanımış ve ‘alacakaranlık kuşağı’ ruhlarına olan merakım yüzünden ilgi alanlarım arasına katmıştım…
Fazla sarışın, fazla güzel, fazla yetenekli, fazla tuhaf bir kadınmış Dare Wright. Hitchcock filmlerindeki soğuk ve tehlikeli sarışınları andırıyormuş. Oysa çok kırılgan, çok incinebilir bir ruh saklıymış o göz alıcı güzelliğin, sertliğin altında.
Hikayesi şu: Dare Wright ‘vazgeçilebilir’ olmanın acısını pek küçükken tadıyor. Boşanırlarken annesi onu alıyor, babasıysa abisini… Yapayalnız bir çocuk olarak, ‘Tatlı Cadı’nın Endora’sına benzeyen ressam ve ruh hastası annesinden dikiş dikmeyi ve örgü örmeyi öğrenerek büyüyor. Sıradan ev kadınlığının kıyısına geldikten sonra durup geri dönmesini sağlayacak şey, tam da bu sıradan ev kızı becerilerini pek küçükken öğrenmesi aslında ama elbette bunu henüz bilmiyor.
20’lerinde, ölene kadar aynı yatakta uyuyacağı annesiyle New York’a taşınıp fotomodelliğe başlıyor. Rekabet duygusuna tahammülü olmayanlardan. Ressam olarak annesiyle rekabete giremediği gibi fotomodel olarak da kendisinden daha az güzel, daha az yetenekli -ve daha yırtık- öteki kızlarla rekabete giremiyor…
Ardından travmatik bir dönem geliyor: Kronik kederden muzdarip yakışıklı abiyle ilk kez tanışma, onun en yakın arkadaşıyla nişanlanma, aldatıldığında bu gerçeği görmezden gelip herkese nişanlısının savaşta öldüğü yalanını söyleme, eski nişanlının yeni sevgililerle ortalıkta boy göstermesi, vesaire, vesaire…
goodbye raggedy ann filmi büyümemiş bir çocuk kadının filmidir. başrollerde mia farrow ve inanılmaz amerikan tv-tiyatro-film aktörlerinden, ülkemizde çok tanınmayan hal halbrook…
seyretmedim o filmi efsun, ama baktım, galiba 1970’lerin başında çekilmiş. bulursam seyredeceğim :)
şunu da ekleyeyim hal halbrook 2-3 yıl önce oscara aday olan en yaşlı aktör ünvanını aldı. kendisinin emmy ve tony ödülleri mevcuttur. tarihi kişiliklere hayat vermesi ile ünlüdür…
Lonely Doll resimleri baktıkça daha fazla ağlama isteği uyandırdı bende, içim bir garip oldu… hele başını pencereye dayayan yalnız doll resminde daha da bir hüzünlendim… Bu masalları okumak ve hüzne gark olmak istediğimi farkettim… Ya da sadece resimlere bakıp, kafamda hikayeler canlandırmak da bir seçenek…
Lonely Doll’un yaratıcısının bilindışında ne varsa, o bebekli ve ayılı, hatta güvercinli sincaplı fotoğraflara yansımış. Ayrıca tuhaf bir biçimde galiba beni de yansıtıyor onlar. Ve hatta demek ki seni de. Hüzünlü evet…
Bu yukaridaki resime bile bakinca aglama istegi geliyor… cok acayip… O teddy ile doll un bakismasi nasil birsey oyle, inanilir gibi degil… Aglama istegi yaratmasina ragmen kaydettim yukaridaki resmi kendi bilgisayarima, garip bir sekilde sicak da geldi, sevdim de.. Karisik duygular uyandiran bir fotograf…
o zaman teknik danışmana bir ödev: bulsun bize bu kitapları, olmaz mı? :)
Deneyelim bakalım :) :)
Araştırmacı teknik kişilik bakalım bulabilecek mi bu sefer ???
Şansa kalmış…
yazılarınız çok zevkli!
:) teşekkür ederim