Efkar Karması: Frédéric Beigbeder’den hüzün veren hit parçalar

Çağdaş Fransız edebiyatının “yaramaz çocuğu” Frédéric Beigbeder reklamcılıktan gelme yazarlardan. Onu ilk olarak Aşkın Ömrü Üç Yıldır adlı kitapla tanıdık. Bir evliliğin, kendi evliliğinin bitiş sürecinde yaşananları anlatıyordu. “Her şeyi bilen adam” tavrıyla yazan Beigbeder’e göre aşk bitmeye mahkumdu ve çiftlerin yapacağı hiçbir şey onu diriltmeye yetmezdi.

Birçok dile çevrilen kitap dünyanın dört bir yanındaki âşıkların sonsuz mutluluk hayallerini darmadağın etti. Sonra o her şeyi bilen adam birazcık değişti, daha doğrusu kendi iddialarına göre değişebileceğini sandı, yani yeniden âşık oldu. Tabii ki bunu da yazmadan duramazdı, bu kez Aşkın Ömrü Evde Uzar diye bir kitap yazdı. Sanki Beigbeder artık eskisinden biraz daha iyimserdi, aşk hakkında sivri sözler etmekten vazgeçmiş görünüyordu.

Frédéric Beigbeder’den hüzün veren hit parçalar

Ama ben onu Aşkın Ömrü Üç Yıldır adlı ilk kitabının bayıldığım bir bölümüyle hatırlamak istiyorum. Kendine özel bir “efkâr karması” yaratarak, terk edilmenin tesellisini müzikte bulduğunu anlattığı bölüm…

Ama bu şarkıları dinlemeden önce şu üç cümleyi sık sık kendi kendimize tekrar etmemizi istiyor Beigbeder:

1. Mutluluk diye bir şey yoktur.

2. Aşk imkansızdır.

3. Hiçbir şey vahim değildir.

Ve ekliyor: “Gülmeyin, salakça gelebilir ama dibi gördüğüm sıralarda hayatımı belki de bu reçete kurtardı. Bir sonraki depresyonunuzda deneyin, tavsiye ediyorum.”

Denemeye değer mi?

Gülenay Börekçi

Not: Sizden ricam kendi “hüzün veren hit şarkılar” listenizi, efkâr karmanızı yapıp bana yollamanız. Söz veriyorum, ilk fırsatta kendiminkini de burada yayınlayacağım. Bugünlerde kendimi pek efkârlı hissetmesem de.