Egoist okur

Dünyanın şakası, aylak zevkler ve peruklar

“İki Genç Kız” ve “Hatırla Sevgili”den tanıdığımız aktris Feride Çetin ilk öykü kitabıyla okur karşısında: “Duyulur Dünyanın Şakası” İletişim Yayınları’ndan çıktı.

İngiltere’nin iki “uzman” aylağı Tom Hodgkinson ve Dan Kieran’ın yazdığı “Aylak Zevkler Kitabı”nı Maya Kitap yayınladı. İkili kitapta hayatın parayla satın alınamayacak zevklerini anlatıyor.

Erken dönem bir Osmanlı feministi olarak da öne çıkan Fatma Aliye Hanım’ın romanı “Enîn” Boğaziçi Üniversitesi Yayınları tarafndan iki dilli ve açıklamalı olarak yayınlandı.

21 yaşında kansere yakalanan Sophie Van Der Strap, hastalığını her gün değiştirdiği perukları sayesinde yeniyor ve sonra da bunu kitabında anlatıyor. Başarılı film uyarlamasıyla da konuşulan “Dokuz Peruklu Kız”, Pegasus Yayınları etiketiyle raflarda.

feride cetin egoistokur gulenay borekci yeni kitaplar

ÖYKÜ

Duyulur Dünyanın Şakası

“Babaannem son günlerinde yaşlı bir file dönüştü. Derler ki, yaşlı filler ölecekleri günün yaklaştığını sezerler. Birkaç gün önceden başlarını öne eğip kimseye aldırmadan hortumlarını sallayarak çekilirler orman kuytularına… Odasındaki oymalı koltuğa oturdu ve sessizce gökyüzünü izledi.”

“İki Genç Kız” ve “Hatırla Sevgili”den tanıdığımız aktris Feride Çetin’in masalsı ama acılı öyküleri “Duyulur Dünyanın Şakası” adıyla okur karşısında.

İletişim Yayınları’ndan çıkan ve okumak için sabırsızlandığım kitabın arka kapağında öyküler kısa cümlelerle özetlenmiş: “Perviz’in İngilizcesi olsaydı Al Pacino aç kalırdı. Kiraz’ın doğum günü 50 yıl önce yaşanan bir katliama denk geldi. Yeser Ali, bir yıl içinde bir kahramanlık hikâyesi yazmalıydı. Bir çocuk, Flash Gordon’un Mars’tan gelmesini bekliyordu. Petyaların bahçesindeki cadı ağacında köstebek yuvası vardı. Sezai’nin annesiyle babası Kahta hamamında tanıştı. Nevvare’ye gün geldi, gökten nur indi.”

GÜNLÜK HAYAT

Aylak Zevkler Kitabı

“Eğlenmek için para ödemek zorunda olmadığımıza, her gün yaptığımız, hem de tek kuruş harcamadan yaptığımız işlerin birer zevke dönüşebileceğine inanın. Sizi hayatın koşuşturmasında savrulmaktan kurtaracak bu basit zevkler, biraz yavaşlayıp hayatınızın her anını hissederek yaşamanıza yardımcı olacak. Bazen yalnızca çayın demlenmesini beklemeniz gerektiğini öğrenecek, melankolinin bile tadını çıkarabileceğinizi göreceksiniz. Bu aylak zevklere kendi bulduklarınızı da ekleyebilir, yavaş yaşamayı hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz. Aylaklığın güzelliğinin farkına varın. Ama önce bir yere uzanıp biraz kestirmeye ne dersiniz?”

İngiltere’nin iki “uzman” aylağı Tom Hodgkinson ve Dan Kieran’ın yazdığı “Aylak Zevkler Kitabı” Maya Kitap’tan çıktı. İkili okuru inceden inceye kendini şımartmaya yönlendiriyor. Üstelik “Çayın Demlenmesini Beklemek” ve “Ateşle Oynamak” gibi bölümlerde olduğu gibi telaşsız bir felsefi derinlik içinde…

ROMAN

Enîn

Kurmaca eserleri ve düşünsel çalışmalarıyla ileri medeniyet seviyesine ulaşabilmek için hem Doğu hem de Batı düşüncesinden yararlanmak gerektiğini savunan Fatma Aliye Hanım, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kadın sorununu açıkça ve karırlılıkla dile getiren ilk isimlerden biri olmuş ve bir erken dönem feministi olarak öne çıkmıştı. Boğaziçi Üniversitesi Yayınları’ndan iki dilli olarak ve dipnotlarla çıkan “Enîn” adlı romanı da bu açıdan büyük önem taşıyor. Romanda aşk, sevgi ve evlilik temaları hem kadın hem de erkek karakterlerin bakış açısıyla değerlendiriliyo. Bir konakta geçen hikâye, kendi ayakları üzerinde duran ve evlilik arifesinde aldatılan Sabahat ile tüm meziyetlerine rağmen ailesinin baskısı sebebiyle kısıtlanan ve istemediği bir adamla evlendirilen Fehame çevresinde gelişiyor. Yazar, pek çok yan hikâyeyle birlikte evlilikte sadakat ve uyum, görücü usulü evliliğin sakıncaları ekonomik farklılıkların ortaya koyduğu engeller gibi konuları işliyor.

YAŞANTI

Dokuz Peruklu Kız

Sophie kansere yakalandığında yirmi bir yaşındadır. İyileşmek için tek şansı ise bir yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi görmektir. Olanlarla başa çıkabilmek için tüm korkularını, ıstıraplarını, ayrıca ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı tüm keyifli anları anlattığı bir günlük tutmaya karar verir. Kanseri yenmesinde kendisine yardımcı olan bir diğer şey ise ilk başta onu ürküten ve tiksindiren ama kısa süre içinde hayatının vazgeçilmezi haline gelen peruklarıdır. Zira saçları döküldüğünde hayat elinden dişiliğini ve yaşam sevincini almış olsa da perukları ona her ikisini de fazlasıyla geri vermiştir. Bu yüzden Sophie’nin her peruğun ayrı bir kişiliği ve adı vardır. Sophie takacağı peruğu o gün nasıl hissettiğine bakarak seçer ve her gün başka bir kişiye dönüşür. Güvensiz Sophie: Stella. Zevkine düşkün Sophie: Oema. Dikkafalı Sophie: Sue. Düşünceli Sophie: Blondie. Eğlenceyi seven Sophie: Platina. Romantik Sophie: Daisy.

Sophie Van Der Stap’in sıra dışı ama gerçek hikâyesini anlattığı kitabı “Dokuz Peruklu Kız”, Pegasus Yayınları’ndan çıktı.Kitabın film uyarlaması da var ve başrolü Lisa Tomaschewsky üstleniyor.

Subscribe
Notify of

0 Comments
oldest
newest most voted
Inline Feedbacks
View all comments