Sinesözlük: 101 maddede sinema hakkında her şey!
Anti kahramanın kahramandan, B-filminin bağımsız filmden, cameonun misafir oyuncudan, sekansın plandan farkı nedir? Bir tür sinemaya giriş kitabı olarak da okunabilecek bir çalışma var elimizde. 101 maddeden oluşan Sinesözlük, yalnızca film izleyen değil sinema üzerine okumalar da yapan sinemaseverler, sinema öğrencileri ve araştırmacılar için değerli bir kaynak.
Sinema hakkında doyurucu olduğu kadar keyifli bir kitap okumak istiyorsanız, Olcay Bağır’ın Karakarga Yayınları’ndan çıkan Sinesözlük kitabı tam size göre. Yazar, iddialı ve çoğu zaman akademik gibi görünen bu alana; 101 maddelik, kolay anlaşılır ve eğlenceli bir rehber sunuyor. Göksan Göktaş yazdı…
Kütüphanenizde bulunması gereken 13 sinema kitabı
Sinesözlük: Sinemaya Giriş, Karakarga
Gördüklerinizin hepsi tamamen kayıt üstünde, söylemiş olayım.
Sinesözlük: 101 maddede sinema hakkında her şey!
Gazeteci-yazar Olcay Bağır, uzun süredir üzerinde çalıştığı Sinesözlük’ü nihayet okurla buluşturdu. Sinema hakkında akla gelebilecek pek çok başlığa derinlikli ama aynı zamanda keyifli bir bakış sunan bu eser, yazarın ilk kitabı. Ve anlaşılan, yenilerinin de eli kulağında. Hani derler ya, “Onu izlemeye devam edin.”
Sinesözlük, sinema gibi uçsuz bucaksız bir okyanusa hem meraklı hem de donanımlı bir dalış. Kitap, film terminolojisini ve temel kavramları yalın bir dille açıklarken, okuru sadece bilgiyle donatmıyor, aynı zamanda sinemayı daha yoğun hissetmeye de davet ediyor.
Yazar, sinemanın dilini şiirsel ve eleştirel bir bakışla harmanlıyor. Böylece sinemaya yeni adım atanlardan tutkulu sinema meraklılarına kadar geniş bir kitleye sesleniyor.
Kitap yalnızca dünya sinemasına değil, Türk sinema tarihine de önemli bir alan açıyor. Örneğin, Ulusal Sinema Hareketi ve Milli Sinema Hareketi’ne dair ayrıntılara yer veriliyor. (Ulusal ya da Milli denmesi yönetmenin, eleştirmenin durduğu yere göre değişiyor besbelli.) “Yeşilçam” maddesinde ise Türk sinemasına neden bu adın verildiğini öğreniyoruz. Ayrıca türler ve akımları anlatan maddelerin sonunda, Türk sinemasından örneklere de yer veriliyor.
Sonuç olarak okur, Sinesözlük sayesinde sinopsisle senaryo arasındaki farkı, tiplemeyle karakter arasındaki ayrımı, spagetti western’in kökenlerini, ilk renkli filmleri ve sinemaya sesin gelişini titizlikle hazırlanmış metinlerden öğrenebiliyor.
Burada sözü yazara bırakalım:
“Önsözde de değindiğim gibi kitabımın kuru akademik dille yazılan kitaplar gibi olması en büyük çekincemdi. Araştırma/inceleme türündeki bu tür kitapların genel okuyucu kitlesinin karşısına akademinin ağdalı diliyle çıkması bana yanlış geliyor. Ben herkesin anlayabileceği bir anlatım tarzı ve alana yabancı okurun da rahatlıkla kavrayabileceği sade bir dil için çabaladım. Sinemaya dair kolay okunan bir bilgi deposu ortaya çıkarmaktı amacım. Kitabın çerçevesini belirlerken, bugünün sinemasıyla ilgilenen okuru yakalayacak güncel bir metin yazmak ve mütevazı bir kaynak çalışma ortaya çıkarmak hedefindeydim.”
Göksan Göktaş
Subscribe
0 Comments
oldest