Efkâr Karması / Aylin Alıveren: İmkansızlık olanağına dair şarkılar

Aylin Alıveren iyi bir dramaturg ve çok başarılı bir senaryo yazarı… Adını bazı televizyon dizilerinden, mesela Küçük Sırlar’dan da biliyor olabilirsiniz. Fakat daha önemlisi, uzun uzun konuşmuşluğumuz olmasa da zeki bakışlı gözleri, güzel gülüşü ve kimseye benzemeyen edaıyla, her rastladığımda kendimi iyi hissetmeme sebep olacak bir aşinalık halesi yayıyor Aylin. yani sevdiğim insanlardan… Bir de şu var, bugüne dek onun tavsiye ettiği bir şarkıyı beğenmediğim olmadı. O, Facebook’ta, Twitter’da filan bir şarkıdan söz ederse, atlamam, dinlerim. Dolayısıyla Efkâr Karması için ilk aklıma gelenlerden biri olması kaçınılmazdı. İşte Aylin’in hüzün veren hit şarkılar listesi…

Gülenay Börekçi

Aylin Alıveren’den “imkansızlık olanağına dair” şarkılar

“Efkâr kelimesi bana Batı’dan çok Doğu’yu çağrıştırıyor. Ama bu kelime aynı zamanda sadece ‘geçmiş zaman’ kipine ait. Ve insan geçmişinin izini hangi topraklarda, hangi coğrafyalarda süreceğine karar veremiyor. Benim geçmişim de bir parça burda, bir parça orada…”

Hier Encore, Charles Aznavour

Gençliğin deliliği güzel ama zamanı geriye çevirememenin efkarı sonsuz.

Biliyorsun, Sezen Aksu

İmkansızlık olanağıyla ilk tanışıklığımı bu şarkıya borçluyum :)

La Maree Haute, Lhasa

Melodisi ve Lhasa’nın o can yakan sesi eşsiz. Her üç adımdan sonra yola yeniden bakmak gerek.

Je ne t’aime pas, Ute Lemper

Bu bir Kurt Weill bestesi, yani sahne için bestelenmiş bir müzik. Sonsuzca sevdiğine, seni sevmiyorum diye bağırarak aşktan ölen bir kadın…

Kol Düğmeleri, Barış Manço

Çok masum, çok hüzünlü gelir bana gündüz ayrılan gece buluşan kol düğmelerinin hikayesi. Kendini paralarcasına değil ama içine içine acı çekenler için.

Johnny Tu N’est Pas Un Ange, Edith Piaf

Edith Piaf’ın bu parçasını bir kasetin ön ve arka yüzüne doldurup saattlerce dinlerdim. 15 yaşında filandım. Henüz pek öyle aşk acısı çekmemişken insanın bu kadar takıntılı olabilmesinin Jung’la bir ilgisi olmalı :)

Nothing Else Matters, Metallica

Fazla söze gerek yok. İlk aşk, ilk depresyon :)

Ne Me Quitte Pas, Nina Simone

Frankofonlar kızacak belki ama bu şarkıyı Jacques Brel’den değil Nina Simone’dan dinlemeyi tercih ediyorum. Simone’nin sesi o müthiş sözler ve melodiyle birleştiğinde tam değerini buluyor sanki.

Lilac Wine, Jeff Buckley

Bu şarkıyı da Jeff Buckley’e yakıştırıyorum en çok. O hüzünlü, erkeksi çocuk sesiyle söylesin ben dinleyeyim.

Bang Bang, Nancy Sinatra

Ne diyeyim? Hep vururlar ve onlar hep bizim bebeğimizdirler! Hep de öyle kalırlar…