Leyla Erbil: PERİLİ EV’imiz…
Leyla Erbil benim için bir perili ev gibidir. Orada durur yıllardır, tekinsiz ve artık dokunulmaz.
“Leyla
Leyla Erbil, PERİLİ EV’imiz…
Leyla Erbil benim için bir perili ev gibidir. Orada durur yıllardır, tekinsiz ve artık dokunulmaz.
Bazısı tedirgin olur bu evden, önünden geçerken, etrafından dolaşırken başını eğip koşar adım yürümeye başlar. Nasıl olmuşsa vakt-i zamanında bir gün tesadüfen girmiştir içeri, lakin girmesiyle çıkması bir olmuştur.
Bir de benim gibiler vardır, ilk görüşte bu güzel ama tehlikeli evin büyüsüne kapılan ve her şeye rağmen yakınında durmayı seçenler… Karanlık, kasvetli, çılgın ve zor bir yerdir burası. Nazik falan değildir, misafirperver hiç değildir. Davet etmemiştir sizi zaten, bir an evvel postalamanın yollarını arar. Rahat ettirmez, diken üstünde tutar, yüzünüze karşı açıkça dalgasını geçer. Kalmakta ısrar ederseniz de görmek istemediklerinizi gösteren öfkeli bir aynaya dönüşür. Zihninizin duvarlarını çatırdatan bir rüzgara, kelamını geri almayan bir dile, kadim bir ruha…
İşte o an, perili evle yoldan geçen ziyaretçinin, Leyla Erbil’le okurunun ilişkisinde çok mühim bir noktadır. O noktaya gelmişseniz bir kere, isteseniz de kaçamazsınız, âşık olmuşsunuzdur. Okumak yaşamaktır artık ve Leyla Erbil siz.
Gülenay Börekçi
Subscribe
0 Comments
oldest