Nabokov’dan çeviride sadakatin doğası üzerine bir şiir
Gene Nabokov’layız. Gene çeviri üzerine düşünüyoruz.
1955 yılında hayatının projesi saydığı Onegin çevirisini tamamladığında New Yorker dergisine bir şiir göndermiş ve bir ad bile koymadığı bu şiir aracılığıyla “harcıâlem” çevirisi için Puşkin’den özür dilemişti.
Ben de işte şimdi o şiiri çevirmeye cüret ettim, “Hepsi diken, ama akraba senin gülüne,” dizesinin çeviride sadakatin doğasına ilişkin çok şey söylediği düşüncesiyle. Bu “harcıâlem” çeviri için (ironi değil, gerçek) Nabokov’dan özür dilerim.
Şiirde “hunharca suistimal”den bahsediliyor ya, oradan aklıma geldi. Telaffuz etmeye bile utandığım bir de ricam var. Bazıları alıyor ve kendi buluşu, kendi bilgisi gibi kullanıyor ya benim çevirdiğim bir şeyi, ben ona açıkçası fena halde bozuluyorum. Bozulmakla da kalmayıp soğuyorum o kişiden.
Lütfen siz böyle yapmayın. Kullanacaksanız kaynak gösterin.
Nabokov’un çevirmen olarak portresi
Bahsi geçen Onegin çevirisini okumak için
Çeviri nedir? Bir tepside duran
Solgun ve göz kamaştırıcı başı bir şairin.
Papağanın çığlığı, maymunun gevezeliği,
Ve ölülerin hunharca suistimali.
O beş para etmez parazitler bile bağışlanır,
Sen bağışlarsan eğer ey Puşkin,
Hilebazca kurduğum stratejimi:
Bir ağaç gibi uzanan gövdene sarılarak,
Köklerine indim ben, oradan beslendim,
Sonra yeni öğrenilmiş bir dilde,
Taptaze bir filiz büyüttüm ve senin
Bir soneye uygun sıraladığın dizelerini
Harcıâlem bir düzyazı haline getirdim.
Hepsi diken, ama akraba senin gülüne.
Yansıyan kelimeler sadece titreşebilir,
Şehrin ve sisin içinden akan bir nehrin
Simsiyah aynasında eğilip bükülerek
Şekil değiştiren ışıklar gibi.
Ah, ele avuca sığmaz Puşkin! Azimliyim,
Senin tırmığını alıp otların arasında
Tatyana’nın küpelerini arıyorum hâlâ.
Başka birisinin hatasını buluyorum,
Kulak kesiliyorum şöleninde yankılanan seslere,
Sekizinci Kanto’nun dördüncü kıtasına musallat oluyorum.
Benim zorlu vazifem işte bu -şairin sabrıyla
Âlimin tutkusunu harmanlıyorum. Geriye salt
Anıtına düşmüş birkaç parça güvercin boku kalıyor.
Vladimir Nabokov
Çev. Gülenay Börekçi
Subscribe
0 Comments
oldest