Her feministin ilham ajandası: Anne Taintor
“Zeki insanları gülümsetmek” iddiasındaki Anne Taintor’dan bir ajanda. Çok güzel. Ona “her feministin ilham ajandası” adını taktım.
Zeki insanları gülümseten kolajlar
Hem doğum günümde hem de yeni yıl sebebiyle çok şahane armağanlar aldım. En güzellerden biri de “zeki insanları gülümsetme” iddiasındaki Anne Taintor’ın ajandasıydı. İstanbul’da ecnebi kitapların satıldığı büyük kitabevlerinde bulunabilen bu ajanda değil sadece; 1940’ların, 50’lerin, 60’ların dergilerinde yer alan reklamlardan yapılmış kolajlardan oluşan tüm Anne Taintor ürünleri, şahane. Bu feminist içerikli illüstrasyonlar ya da fotoğraflar tuhaf bir etki yaratıyor insanın üzerinde. Evet, sizi gülümsetiyorlar, sonra bir bakıyorsunuz çaktırmadan gözleriniz dolmuş…
İşin aslı Anne Taintor’ı ben zaten birkaç yıl önce keşfedip hastası olmuştum. O zamandan beri kartpostallarını, ufak tefek kırtasiye malzemelerini ve diğer retro ürünlerini buldum mu kaçırmıyorum. Anne Taintor tasarımlarında makyajlı, şık ve güzel ev kadınları var. Mutlu görünüyorlar ama içleri kan ağlıyor. Daha kötüsü nasıl da ufacık bir dünyaya sıkışıp kaldıklarından haberleri yok. En büyük hayalleri evlerinin tertemiz olması, en büyük eğlenceleri yemek yapıp çamaşır yıkamak, en çılgın düşleri Thelma ile Louise gibi bir gün kaçıp uzaklara gitmek… Biraz acımasız, kabul. Hele kareli bir erkek ceketiyle kol kola poz vermiş kadının, “Hiç değilse kavga etmiyoruz” diyerek mutlu mutlu gülümsemesi gayet manidar…
Taintorette’lerin, yani bu tasarımlardaki kadınların hepsi birer umutsuz ev kadını… Ev işi yapmaktan bitap düşmüşler, gülüşleri sahte, gözlerinde önemsenmemenin, ciddiye alınmamanın ezikliği var. Gene de öyle değilmiş, gururlu ve özgüvenliymiş gibi davranıyorlar. Kadın dergilerinden ödünç alınmış makyaj teknikleriyle yüzlerini boyayıp güzel elbiseler giyiyor ve evdeki şımarık çocukların seslerini duymazdan gelip ellerine geçen her fırsatta gizli gizli alkole sığınıyorlar. Erkeklerin durumu da pek farklı değil aslında, bize “yuva” dediğimiz mekanların seçim şansı olmayanlar için adeta cehennem olduğunu hatırlatan Anne Taintor’ın dünyasında hiç kimse özgür ve mutlu sayılmaz.
Peki ama kim bu zeki insanları gülümsettiğini söyleyen Anne Taintor?
Harvard Üniversitesi Görsel Sanatlar mezunu. Kolaj yapmayı ve mizahı sevdiği için, bu ikisini birleştirebileceği bir iş aramış önceleri ve bulamamış. Sonunda mutlu olacağı işi kendi yaratmaya karar vermiş. Zaten bekâr bir anne olarak, her gün ofise gitmek yerine çalışmalarını evden sürdürmeyi tercih ediyormuş. Böylece buzdolabı kapağı magnetleri hazırlamaya başlamış.
1999’da kızı üniversiteye başlayınca kocasıyla 80 nüfuslu bir kuzey kasabasına taşınmışlar. Orada 12 yıl kamp çadırında kalıp bol bol yüzerek, bisiklete binip yürüyüş yaparak yaşamışlar. Şimdi torunlarıyla ve Portland’daki evinin bahçesiyle ilgileniyor, yarattığı ürünlerle insanları hem güldürüp hem hüzünlendirmeye, bazen de kızdırmaya devam ediyor. “Çok zor bir iş değil bu” diyor gülerek, “Sahaflardan dergi topluyor, bulduğum kadın ve erkek fotoğraflarını kesiyorum. Sonra da karşıma alıp bakıyorum: Yaptığım şey, o kadın ve erkeklerin zihinlerinden geçenleri hayal etmekten ibaret.”
Gülenay Börekçi
Subscribe
0 Comments
oldest