Egoist okur

Selim İleri: “Bu filmi mutlaka seyretmenizi rica edeceğim sizden”

Selim İleri sohbetinde bir arkadaşımın sorusunu da götürmüştüm yanımda. İşte o soruyu yönelttiğimde, Selim İleri‘yi de, Türkan Şoray’ı da daha fazla sevmeme yol açan bir an yaşandı. Röportajın bu kısacık bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum. Röportajda bahsi geçen filmin YouTube’da bulduğum bir kopyasını da sona ekliyorum.

“Bugünün romanıyla ilgili büyük endişem şu: İnsan acısı yok!”

“Benden ayrılıp evinize gittiğinizde bu filmi mutlaka seyretmenizi rica edeceğim sizden. Bu kadar. Başka hiçbir şey yok!”

Bu soru bir arkadaşımdan geldi: Hayat, kendi romanımızı yazmadığımızda, dayanılabilecek bir şefkate sahip değil. Her şey ölürken bizim tek yapabildiğimiz, hikayemizi kafamızda bile olsa kurgulayıp ona sımsıkı tutunmak. Bu bize romanın hayat karşısındaki gücünü gösteriyor olabilir mi?

Bu arkadaşımız belli ki daha çok genç. Onu kandırabilir, “Evet, gösteriyor,” diyebiliriz. Ama bana sorarsanız, göstermiyor. Roman bir zaman geçirme aracından, oyalantıdan başka bir şey değil. Çalışmak, daha çok çalışmak. Anton Çehov’un dediği gibi, zamanın akıp geçtiğini bildiğimiz halde bu geçişten uzağında kalabilmek için elimizden gelen tek şey bu.

Peki, roman bir oyalanmaysa, gerçek olan nedir?

Bambaşka bir yerden vereceğim yanıtı: Bütün Suçumuz Sevmek adında bir film vardır. Başrollerini Türkan Şoray, Tanju Gürsu ve Çolpan İlhan’ın üstlendiği bu filmi ben 1963’de izlemiştim, Pangaltı’daki İnci Sineması’nda… Bugün yok o sinema. Yönetmeni Ülkü Erakalın da yok. Hatırlar mısınız, “ucuz” melodramlarıyla tanınırdı Erakalın. Birkaç ay önce Türkan Hanım’a o filmi ne kadar çok sevdiğimi anlattığımda, inanılmaz bir şey söyledi.

Ne dedi?

“Çekimlere başlarken tek düşüncem iyi oynamak, Türkan Şoray olmaktı ama nasıl olduysa o film bana işçi kızlarının hepsinin bir gün mutsuz olacağını öğreten film oldu” dedi. Basit zannettiğiniz bir şeyin altından, bakın nasıl bir derinlik çıkıyor. Türkan Şoray’ı o insan duyarlılığına getiren şeylerden biri de o film olmuş demek ki. Benden ayrılıp evinize gittiğinizde bu filmi mutlaka seyretmenizi rica edeceğim sizden. Bu kadar. Başka hiçbir şey yok!

Gülenay Börekçi

Subscribe
Notify of

0 Comments
oldest
newest most voted
Inline Feedbacks
View all comments