Egoist okur

Vintage çocuk kitaplarını keşfediyoruz…

Hayatımızı saran vintage modası hepimizin malumu. Tasarımdan modaya, sanattan popüler kültüre her alanda kendini gösteriyor. Bir de benim gibi vintage çocuk kitaplarına meraklı olanlar var. İşte bu yazı onlar için. Bir zamanların çok popüler çocuk kitapları teker teker yeniden yayınlanıyor, üstelik orijinal illüstrasyonlarla…

Bu tür kitapları sürekli olarak tanıtmak istiyorum. Lütfen egoistokur@gmail.com adresine yazıp bildiklerinizi anlatın.

AYŞEGÜL: Son 50 yıldır her kadının çocukluk kahramanı

Enid Blyton illüstrasyonları + yeşil sırtlı “ideal” kitaplar

artemis enid blyton egoistokur gulenay borekci

Vintage çocuk kitaplarını keşfediyoruz…

Daha önce yazmıştım; Gilbert Delahaye ve Marcel Marlier ikilisinin “Martine” adıyla yarattığı ve şimdilerde Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden yayınlanan “Ayşegül” serisinden sonra okuduğum kitapların hiçbirini unutmadım. Ve alçakgönüllü çocukluk kütüphanem dağılıp gitse de zamanla her bir parçayı bulmayı başardım… İlk okuduğum “sahici” roman olan “Kız Robenson”u bile…

Epsilon Yayınları, Scott O’Dell’in imzasını taşıyan ve ıssız bir adada bir başına kalan ve ateş yakmayı, yiyecek bulmayı, deniz kabuklarından kolyeler, küpeler yapıp palmiye yapraklarından elbise dokumayı, tehlikeli durumlarda kendini savunmak için silah yapıp ok atmayı öğrenen bir Kızılderili kızın, Karana’nın maceralarını anlatan kitabı yeniden ama bu kez “Mavi Yunuslar Adası” adıyla yayınlamıştı. Ve ben bunu görünce, sevinçten olduğum yerde şöyle bir zıplamıştım. “Yaşasın!” demiştim içimden, “Bugünün çocukları da yeryüzünün tek sahibi olmadığımızı, daha mutlu ve özgür yaşamak istiyorsak onu yunuslarla, susamurlarıyla, kurtlarla daha doğrusu bütün canlılarla paylaşmak zorunda olduğumuzu bilecek.”

Özetle, yıllar önce upuzun bir yaz mevsimi boyunca benim en yakın arkadaşım olan Karana’yı şimdiki çocuklar da çok sevecek. (Darısı ikinci okuduğum ve bir daha hiç unutamadığım roman olan “Issız Derenin Kurtları”nın başına… Joan Aiken’ın yazdığı kitabın aslında 13 bölümlük bir dizinin ilki olduğunu şahsen ben, sonradan öğrendim. Umarım akıllı bir yayıncı çıkar ve serinin bütün kitaplarını yayınlar. Çünkü hakikaten çok güzeller.)

Aslında bugün konum tam da bu. Yani “vintage” kitapların değerini bilen, o kitaplardaki illüstrasyonların ve anlatılan öykülerin kaybolup gitmesine gönlü razı gelmeyen akıllı yayıncılar… Başlayalım…

gulenay borekci enid blyton egoistokur artemis

Kitapları tüm dünyada 600 milyondan fazla satan Enid Blyton’un hayatını, “Enid” adlı filmde Helena Bonham-Carter canlandırmıştı.

Enid Blyton’dan “Gizli Yedi’ler” ve “Afacan Beş’ler”

Önce Artemis Çocuk Yayınları’ndan çıkan birkaç seriden söz edeceğim. Hepsinin yazarı aynı: “William Shakespeare ve Agatha Christie’den sonra en çok okunan yazar” unvanını elinde bulunduran muhteşem Enid Blyton.

İnanılır gibi değil ama 1930’larda kazandığı ününü hâlâ koruyan Blyton’un 90 dile çevrilen kitapları tüm dünyada bugüne dek 600 milyondan fazla satmış. Hangisini anlatayım bilemiyorum… Maceradan maceraya koşup sayısız sırrı aydınlatan ufaklıklarla tanıştığımız “Afacan Beş’ler” yahut “Gizli Yedi’ler” serilerini mi? Birbirinden şeker “Macera Çetesi” yahut “Yaramaz Kızlar” kitaplarını mı? “Büyülü Orman” gibi harikulade masal kitaplarını mı? (Bu arada: Sadece Artemis değil, Doğan Egmont Yayınları da Blyton’un “İkizler Okulda” ve “Gizem Avcıları” serilerini yayınlıyor.)

Bu bir Enid Blyton eleştirisi olsa size bir sürü başka bilgi daha verir, mesela yazarın başarısının esas sırrının yanında çalıştırdığı kalabalık hayalet yazar ordusu olduğu yolundaki rivayetleri aktarır, bazı kitaplarının içerdiği kadın-erkek ayrımcılığı ya da ırkçılık gibi çeşitli nahoş sebeplerle bir zamanlar bazı İngiliz okullarında yasaklandığını falan anlatırdım. İşin gerçeği, Enid Blyton kitapları sahiden günümüz okurlarına hafiften aykırı gelebilecek bazı ayrıntılar içeriyor. Yine de bunu bilmemiz, kitapların büyüsüne kapılmamızı engellemiyor. Evet, belki artık bir parça demodeler ama onları güzel yapan şey de aslında bu. Ayrıca bence hâlâ acayip eğlenceliler. Ve çocuklara merak, cesaret, paylaşımcılık ve işbirliği ruhu aşılıyorlar.

Ve ben onlardan söz ederken içimdeki iflah olmaz kitap kurdunun fısıltısını duyabiliyorum: “Şu hayatta her çocuğun, hayatının hiç değilse bir döneminde Enid Blyton’la tanışması, onun yarattığı serilerden hiç değilse birini okuması şart.”

Daha da güzel olan ise şu: Bu seriler yetişkinlere yasak değil!

Gülenay Börekçi

Subscribe
Notify of

4 Comments
oldest
newest most voted
Inline Feedbacks
View all comments
Mine
8 years ago

Yazınızı büyük bir zevkle okudum. Yalnız olmadığımı bilmek çok güzel bir his. 70’lerde Fransız yayınevi Hachette’in Yeşil ve Pembe Kitaplık adıyla çıkardığı kitapları burada Baskan Yayınları çıkartırdı. Ben Enid Blyton’dan sonra bu kitaplarla dayım sayesinde tanıştım. Paul Jacques Bonzon’un Altı Kafadar’ı (Köpekleri Kont’u nasıl unututabilirim?), Teğmen X’in Langelot’su, Odette Sorenson’un Kare As Grubu’u ve Georges Bayard’in Michel’i, hepsi benim çocukluk arkadaşlarımdı. Muhteşem ilustrasyonları olan, şimdiki çocukların kaçırmasına çok üzüldüğüm, bugün çıksa koşa koşa yeniden alacağım kitaplar. Ve evet Yapı Kredi Yayınları Ayşegül’ü yine çıkardığında gidip koşa koşa aldığımı ve kütüphaneme birkaç tane de Ayşegül kitabı koyduğumu itiraf etmekten gocunmuyorum. Tekrardan… Read more »

Mine
8 years ago

Merhaba. Konuk olmak isterim tabii. Kim istemez ki? Aslında bir yazım var bu konuyla ilgili. Üzerinde biraz düzeltme yapayım izin verin. Sonra size göndereyim. Çok selamlar