Egoist okur

İnsanlık kime benzer?

“Yalnızlık Kime Benzer”in isimsiz kahramanı, Lal’in kendisini bırakıp gidişinin ardından, yalnızlığın izini yazar yüzlerinde ve edebiyatın içinde sürerken, bize bunu da gösteriyor. Yazınsal olanı gerçeklik algısı ve yaşama biçimine dönüştüremedikçe, yalnızlığımızın hiç bitmeyeceğini anlatıyor. Semih Gümüş’ün yalnızlığı kimseninkine benzemeyişiyle, daha önce saptanmamış bir var oluş halinin ve derin bir insanlık sancısının adını koyuyor. Derin bir […]

Read More

Semih Gümüş: “Bu toplumun insanları doğadan korkar, denize, dağa, ormana sırtını döner”

Can Yayınları’ndan çıkan “Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz”, Türk edebiyatının en önemli eleştirmenlerinden Semih Gümüş’ün ilk romanı. Geçen hafta Tolga Meriç’in yazdığı yazının ardından biz de bu hafta Gümüş’le romanını konuştuk. Bir itirafta bulunayım, şahsen benim en merak ettiğim şey şuydu: Eleştirmen roman yazınca, daha doğrusu romanı yayınlanınca salt yazar olan birinden daha farklı […]

Read More

“Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz”

“‘Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz’da Semih Gümüş, bir eleştirmen olarak değil tabii ama bir yazar olarak, roman gibi bir romanın nasıl yazılabileceğini büyük bir ustalıkla göstermiş. Kullandığı edebiyat tekniklerini genişçe tartışanlar çıkacaktır. Biz şu kadarını söyleyelim: Doğayı, doğamızı, içerdiği şiddet ve vahşete rağmen doğal olandaki iyiye evrilme eğilimini gösteren bu roman, aynı zamanda roman […]

Read More