Egoist okur

KAÇAK KAHRAMANLAR, Küçük Prens’le buluşuyor…

Fadime Uslu’nun yazdığı Kaçak Kahramanlar çocuklar için de yetişkinler için de şahane bir macera. KaVeYe’den, yani şu sıralar ortalığı sarmış durumdaki Kaygı Veren Yetişkinler’den uzak durmaya çalışan herkes bu romanı okuyup zevk alabilir. Hele dünyanın hâlâ harikulade bir keşif alanı olduğunu ve etrafa meraklı gözlerle bakmanın ihmal edilemeyecek kadar mühim bir iş sayılması gerektiğini düşünüyorsanız, […]

Read More

Huysuz ve tatlı bir sosyalist

Bir tanecik Gökçe Gökçeer bu hafta favori kahramanlarımdan birini Mary Poppins’i yazmış. Herkesin sinemadan tanıdığı şekerli Mary’i değil tabii; sarışın Julie Andrews’a da, teatral Emma Thomson’a da benzemeyen gerçek Mary’i, yani keskin ve öfkeliyken yanına yaklaşılmaması gereken ve buna rağmen çok çok sevdiğim o acayip kadını… Barbie bebek şefkatinden tiksinen tehlikeli ve tekinsiz Mary, hayvanların […]

Read More

Hangimiz normal, kim anormal?

“Çocuklara bazı kavramları anlatmak, onların içini doldurmak çoğu zaman kolay değil. Normal-anormal, doğru-yanlış, iyi- kötü, aralarında en tehlikelileri… Bu noktada, en azından ‘normal-anormal’ sıkıntısına düşüldüğünde, işin içinden çıkmaya yardımcı olabilecek bir kitaptan bahsedeceğim. ‘Normal Nedir?’ Alman bilim muhabiri ve yazar Wolfgang Korn’un, insanların aynı görünmelerine rağmen aslında farklı olduklarına dair yaptığı etnolojik bir çalışma. Aynılığı […]

Read More

Şair Walt Whitman, Miguel’in hayatını nasıl değiştirdi?

“Anne babaların çocuklarına sıklıkla söylediği bir tembih sözüdür; ‘sakın yabancılarla konuşma!’ Kahramanımız Miguel, eğer anne babasının sözünü dinleyen bir çocuk olsaydı, bu kitap kesinlikle çok sıkıcı olurdu. Şimdi bildiğiniz tüm tembihleri unutun ve akıllı, duyarlı, tatlı yürekli Miguel’le tanışın!” Kapağında Walt Whitman’a ikizi kadar benzeyen şapkalı, sakallı yaşlı bir adam bulunan Miguel adlı kitabı Gökçe […]

Read More

Paran kadar konuş!

Gökçe Gökçeer bir süredir Egoist Okur’u boşlamıştı sanki. Muhtemelen vakitsizlikten, hayatın koşuşturmacasından… Açığı kapatmak için olsa gerek, bu hafta iki yazı gönderdi. Üstelik ikisi de birbirinden şahane kitaplarla alakalı. Bu arada size itiraf etmek istediğim bir şey var: Bir süredir küçük arkadaşlarıma kitap alırken artık ilk başvurduğum kişi güzel, duyarlı yazılarıyla Gökçe oluyor. Bence siz […]

Read More

Ayı olmayan bir ayının hikayesi

Birkaç ay önce Egoist Okur’da yazmaya başlayan Gökçe Gökçeer benim için harika bir keşif oldu. Artık biliyorum; o bir kitabı severse, ben de seveceğim. Sevmezse de ona hak vereceğim… Çünkü Gökçe tıpkı benim gibi çocuk kitaplarına, masallara çok düşkün biri ama yeri geldiğinde eleştirilerini de esirgemiyor. Bir de doğaya, çocuklara, hayvanlara, masum ve renkli diğer […]

Read More

Yunuslara özgürlük!

“4 Ekim dünyada Hayvan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Türkiye’de Hayvanları Koruma Günü olarak da anılan bu özel günde, aslında bildiğimiz anlamda bir kutlama yapılmıyor. İsabet oluyor, çünkü ne yazık ki hayvan hakları konusunda sınıfta kalmış durumdayız; ortada pek de kutlanacak bir durum yok. Hayvan sevgisinin evcil hayvan beslemekten ibaret olmadığını anladığımız gün, dünya daha da […]

Read More

Roald Amca’ya sevgilerle: İyi ki doğdun Matilda!

Gökçe Gökçeer, iyi günde, kötü günde ve zihnimizin en hain taraflarında suç ortaklığı ettiğimiz sevgili yazarımız Roald Dahl’ın Matilda’sının 25’inci yaşına basmasını kutlamak için yazdı yeni yazısını. Bugün 25 yaşında olması gereken Ayşe adında çok tatlı bir kızı ilgilendiren bir tesadüfü de yazısına kattı. Bu durumda bana fazla söz düşmüyor. İyi ki doğdunuz Matilda ve […]

Read More

Çocuk kitaplarında sevmediklerimiz: Lâle Sirki’nde neler oluyor?

Lâle Sirki ve Gizemli Hikayesi adlı kitabın tasarımı çok güzel. İllüstrasyonlar, baskı kalitesi “Gel” diyor, “Al beni, oku beni.” Künyesi de ilginç ve cazip… Yaratıcısı, yani yazarı ve çizeri Tiyatro Oyunevi’nin dekor ve kostüm tasarımcısı Claude Leon. Çeviri Mahir Günşiray’a, düzeltisi Murat Uyurkulak’a ait. Peki ne anlatıyor? Şöyle… Lâle Sirki’nde garip bir sessizlik var. Herkes […]

Read More

Lumpi Lumpi: Mavi ejderhanın sırtında

Kuzenimin ejderhalara bayılan, büyüyünce bu şahane yaratıkların bakıcısı olduğunu kafasına koymuş üç yaşında bir oğlu var, bulduğumuz bütün ejderhalı şeyleri alıyoruz ona. Kitapları da tabii… Şimdi Gökçe Gökçeer’in yazısını okuduktan sonra Can Çocuk’tan çıkan Lumpi Lumpi: Arkadaşım Ejderha serisini de almaya karar verdim. Alp’in hoşuna gider mi bilmiyorum ama ben maceracı ama alıngan üstelik sadece […]

Read More

Çocuk kitaplarında sevmediklerimiz: “Kızlar sünnet olmaz, gelin olur!”

Maviş’e dedesi şöyle diyor: “Kızlar sünnet olmaz, gelin olur!” Maviş’in gelin olması için büyümesi gerektiği  daha sonra ona anlatılsa da söz ağızdan bir kere çıkmış, asıl önerme söylenmiştir artık: “Kızlar sünnet olmaz, gelin olur!” Kadına rolü, daha o yaşta biçilmiş, Maviş büyüyünce gelin olacağına ikna edilmiştir. Ona bir de bir gelinlik dikilir. Yani kardeşinin sünnet […]

Read More

TUNA KİREMİTÇİ: “Yetişkinlerin de bakir gözlere ihtiyacı var”

Biliyorsunuz, Tuna Kiremitçi’nin yeni romanı Gönül Meselesi birkaç ay önce yayınlandı. Ve hemen ardından çocuklar için yazdığı masal kitabı da çıktı. Hayır, arkadaşım diye söylemiyorum ama arka arkaya iki kitap yayınladığına göre Tuna’nın verimli bir yazar olduğu kesin. Lakin bu iki kitap arasında bence dikkat çekici bir bağ da var. Şöyle ki… Gönül Meselesi, laik […]

Read More

Çocuklar için harika bir macera: En kahraman kirpi bizim KİPRİ

Bazı kitapları karıştırmaya başladıktan sonra bir bakmışsınız ki son sayfaya gelivermişsiniz. İşte Kipri benim böyle bir vapur seyahati sırasında aşık olduğum kitaplardan. Lumpi Lumpi: Mavi ejderhanın sırtında Yunuslara özgürlük! Anlatayım… Mahallede bütün kirpilerin gitmeye can attığı bir park vardı. Parkın önündeyse vızır vızır işleyen bir cadde… Ah ne zordu caddeden karşıya geçmek! Arabalar, bisikletler, kamyonlar, […]

Read More

Biri “Seni seviyorum” dediğinde, doğruyu söylediğinden nasıl emin olabiliriz?

“Biri ‘Seni seviyorum,’ dediğinde, gerçekten söylediği gibi hissettiğinden nasıl emin olabiliriz? Kimsede sözcüklerin doğruluğunu ölçen bir yalan makinesi, itiraf edilen aşkın içtenliğini tartan bir cihaz yoktur! Ama gayet iyi ölçülebilen bir şey vardır: Davranışların içtenliği. Yalnızca bir dostu görmek için dört saat tren yolculuğu yapmak, hasta olduğu için günlerce birinin başında beklemek, partiye gidecek arkadaşına […]

Read More

Philip Pullman’dan şahane roman: BEN BİR FAREYDİM!

“Ben Bir Fareydim”, tekrar tekrar okumaktan hiç bıkmadığım bir kitap. O çok cüretkar ve büyüleyici “Kuzey Işıkları” serisinden tanıdığımız -ve bana göre bir nevi dahi olan- Philip Pullman yazmış. İthaki Yayınları’ndan. İçinde fareler, insanlar, prensler ve prensesler var. Baskısı kalmış mıdır bilmiyorum ama çocuğunuza kitap seçerken buna da bir bakın. Bulursanız, kendiniz de okumayı ihmal […]

Read More