Egoist okur

Yazarlar hakkında ne dedikodular, ne sırlar, hikayeler…

Shakespeare hakkında çok şey biliyordum ama onun döneminde tiyatroların önünde çürük domates satıldığından, oyunları beğenmeyenlerin hislerini sahneye domates fırlatarak ifade etmesinin olağan sayıldığından habersizdim. Neyse ki Shakespeare’in hiçbir oyununda sahneye çürük domates atılmamış. Tek bir tane bile… Eh, onun bugün bile süren hipnotize edici etkisini bundan iyi ne anlatabilir! Edgar Allan Poe’nun ilk ünlü şiiri […]

Read More

12.000 Kafka arasında en görkemli olanı

Kafka’ya dair olası sorularınızı şimdiden hazırlayın, çünkü galiba elimdeki kitapta hepsine bir cevap var: Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çarpmasının beklendiği günlerde Kafka bu konuda ne düşünüyordu? Titanik’in gemi tamamen batana kadar çalmaya devam eden yaylı çalgılar orkestrası niçin simgesel önem taşıyordu? Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunun Louvre’dan çalındığını öğrenince binlerce Parisliyle birlikte neden eskiden […]

Read More

küçük İskender’e göre HAYAT: Giriş-gelişme-bunalım-üçkağıt-felaket-sonuç!

Gerçek adı Derman İskender Över ama o “küçük İskender” mahlasını kullanıyor. Oradaki “küçük” kelimesinin bilhassa küçük harfle yazılmasını isteyen kendisi. Dur durak bilmeyen insanlardan, şu hayatta neyi isterse, neyi kafasına koyarsa yapıyor. Müzikten sinemaya el atmadığı alan neredeyse kalmadı. Edebiyatta da öyle, kendini türlerin, biçimin sınırlarına hapsetmiyor. Birkaç deneme ve aforizma kitabı, bir de romanı […]

Read More

Esra Pekin: “Masumiyet mi! Olmayan bir şeyi tanımlamak imkansız”

İşte dünyanın en eski hikayesinden birkaç ayrıntı: Tanrı’nın Adem’e eş olarak yarattığı ilk kadın, yani Lilith hiç de yumuşak başlı bir kadın sayılmazmış. Adem’le eşit olduğunu göstermek için onunla kıran kırana bir rekabete girmekten çekinmemiş. Bunun üzerine Adem için dikbaşlı olmayan yeni bir eş yaratılmış. Cennet”ten kovulan Lilith’se sonsuz karanlıkta kaybolup gitmiş. Günün birinde yeniden, […]

Read More

ŞEYTAN ETKİSİ: Başka yere bakma, kötülük burada, seninle!

Bir deney için bir grup sıradan insan, üniversitenin bodrumunda yaratılan cezaevi simülasyonunda mahkum ve gardiyan olarak ikiye ayrılır. Ve çok geçmeden kendilerini rollerine öyle kaptırırlar ki “mahkum” olanlar firar etmenin yollarını aramaya, “gardiyan” olanlarsa sükûneti sağlamak adına şiddete başvurmaya başlar. Deneyi gerçekleştiren psikoloji profesörü Philip Zimbardo. Birkaç gün içinde patlak veren dehşet verici olaylar üzerine […]

Read More

ŞEYTAN ETKİSİ 2: Kötüler hep buradaysa, iyiler nerede?

Kaldığımız yerden devam edelim. Prof. Zimbardo içimizi kararttıktan sonra umut verici şeyler de söylüyor: “Son yıllardaki yaygın normallik karşıtı propagandanın aksine kötülük aslında sıradan bir şey. Canavarca şeyler yapan insanlar normal hayatta ‘korkutucu biçimde normal’ görünüyorlarsa, kahramanca şeyler yapan adamlar da muhtemelen normal hayatta ‘leziz bir biçimde sıradan’ görünüyorlardır. Sessiz gözlemci olmayı reddeden, kötülüğe sadece […]

Read More

Prenses ve kurbağanın masalı: VAROLUŞÇU BİR AŞK HİKAYESİ

‘Ateş Karınlı’ diye bir kitap var elimde, J. C. Michaels yazmış. Bildiğimiz ‘Kurbağa Prens’in harikulade bir versiyonu; ilk yarısı çocuklara, ikinci yarısı yetişkinlere seslenen bir ‘melez’ kitap. Kahramanı, evcil bir hayvan olarak rahat bir hayat sürmekle vahşi doğada tekinsiz maceralara atılmak arasında seçim yapmaya çalışan bir kurbağa. Prenses ve kurbağanın masalı: VAROLUŞÇU BİR AŞK HİKAYESİ […]

Read More

Andre Acıman: “Siz dünyalılarla aynı dili konuşuyoruz ama ben sahteyim”

Tutkulu bir aşkın anlatıldığı Adınla Çağır Beni’nin ardından dünyanın sayılı Proust uzmanlarından Andre Acıman’ın Proust Projesi adlı kitabı da nihayet Türkçe’de… Yazarın ailesinin Türkiye kökenli olduğunu bilmek onu tanımayı biraz daha acil hale getiriyor. Üstelik güzel yazıyor, güzel konuşuyor… Gençlik yıllarındaki yazınsal tercihlerini ve sonra nasıl değiştiğini şöyle anlatıyor mesela: “Ne yazarsam yazayım, benden sadece […]

Read More

William S. Burroughs’un hangi romanı bir edebiyat eseri değildir?

“Ama ne güzel, ne tatlı bir kafadır bu; bir anda uçuruyor… Bu edebiyat eseridir, bu değildir, bu edebiyat eseridir, bu değildir… Demek ki alkol kafası, ot kafası yanında bir de hukuk kafası var. Hayır, ‘beğenmedim’ değil, bu ‘tehlikeli’ değil, bu ‘zararlı’ değil… Onlar da tartışılır ama bir yere kadar ‘neyse’ dersin. Bu ‘edebiyat eseri’ değil. Nasıl […]

Read More

PERİLİ PORNO: “Siz okudukça ben güzelleşiyorum”

Bir insanın karakterini anlamak için onunla röportaj yapmanın en iyi yol olduğuna inanırım. Fakat elbette internet üzerinden yapılan röportajlar için tam olarak böyle söyleyemem. Hele karşınızdaki oyun seven biriyse, kimi zaman karakterini çözmek bir yana, onu öncekinden daha da belirsiz ve kafa karıştırıcı bulabilirsiniz. Gerçek ismini gizleyerek Perinin Sarkacı diye bir roman yazan ve kitabında […]

Read More

Oscarlı aktör Colin Firth’ün yazdığı öyküleri okudunuz mu?

Oscar ödüllü oyuncu Colin Firth’ün aynı zamanda çok iyi bir öykü yazarı olduğunu biliyor muydunuz? Nick Hornby sağolsun, ben biliyordum. Daha doğrusu Hornby’nin Sel Yayıncılık’tan çıkan “Melekle Sohbet” adlı kitabından biliyordum. Bu derlemesinde Hornby, Melissa Bank, Zadie Smith, Irvine Welsh, Helen Fielding ve Dave Eggers gibi önemli yazarların arasında Colin Firth’ün de bir öyküsüne yer […]

Read More