4 yazara göre sezonun öğreten, geliştiren, “iyi ki okudum” dedirten kitapları. Hayal gücünü en özgür bırakanlar. Eğlenceli ve sürprizli olanlar. Vazgeçilmezler. Ve tabii hayal kırıklığı yaratanlar. Başka bir deyişle, çocuklar için yazan 4 yazarın şahsi okuma güncesi… Füsun Çetinel, Gökçe Ateş Aytuğ, Leyla Ruhan Okyay, Gülsevin Kıral anlatıyor… Gülenay Börekçi “İyi ki okudum dedirten kitaplar” Füsun Çetinel (“Sırlar […]
Read MorePalyaçolardan niye korkulur? Ya da korkulur mu hakikaten? Ben korkmam mesela ama bu konu açıldığında nedense hemen herkes tersini söylüyor. Oysa palyaçolar, genellikle çocukları, kısmen de yetişkinleri güldürmeye çalışan, zaten hayatlarını da böyle kazanan insanlar değil mi? Yine de palyaço korkusunun bir dayanağı, temeli olmalı. Sizce ne kadar geriye gidebiliriz palyaçoların kökenini araştırırken? Biraz inceleyelim bunu. […]
Read Moreİzzet Yasar röportajı okumak her zaman iyidir. İzzet Yasar röportajı izlemekse şahanedir. Fakat ikisine de pek sık rastlayamazsınız, çünkü İzzet Bey röportaj vermeyi sevmez. O yüzden geçen yıl yapılıp geçen hafta yayınlanan Graf röportajını İzzet Bey’in izniyle Egoist’e alıyorum. Merak etmeyin, ondan bir yeni röportaj sözü de aldım ama şimdilik Pınar Doğu’nun yaptığı bu röportajı […]
Read MoreYazar arkadaşım Elif Seyrekbasan, 50’ler, 60’lar, 70’lerin düğmelerinden Buton Şeyler adıyla küpeler yapıyor ve “Her dönemin tonları ayrı ayrı küçücük düğmelerde korunmuş gibi sanki. Her düğme bir hazine kutusu” diyor. Ve güzel küpelerinin tanıtımlarını onları Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Müjde Ar, Filiz Akın, Oya Aydoğan, Gülşen Bubikoğlu fotoğraflarına iliştirerek yapıyor. “Küpeleri üretirken onları çocukluğumdan bir […]
Read MoreAşağıdaki yazının sahibi İpek Akyel benim İstanbul Üniversitesi’nin İngiliz Filolojisi’nden arkadaşım. Klasik Arkeoloji de tahsil etti ve uzun süre üniversitede ders verdi. Kendi deyişiyle, yaşanan groteskliklere yüreği dayanmadığı için de genç yaşta kendi isteğiyle emekli oldu. İstanbul’daki plastik ve robotik yaşantıya daha fazla uyum sağlayamayacağını hissettiğinde ise kuzey Akdeniz’de bir dağ köyünde inzivaya çekildi. Şimdi […]
Read MoreMasal okumayı bütün çocuklar sever. Ama emin olun bu kitaptakileri daha çok sevecekler. Üstelik anlatılanların hepsi gerçek. Denizlerin derinliğinden ormanların kuytusuna, savaş meydanlarından şaşaalı saraylara, hastanelerden gökyüzünün sonsuz maviliğine, dünyanın ve zamanın her köşesinden kendilerine dayatılan kurallara ve geleneklere isyan etme gücü bulan güçlü, güzel, yetenekli, akıllı, yürekli ve ve en önemlisi yaptıklarıyla tarihin akışını […]
Read MoreAlp Gökalp’in Alfabe Bulutu serisinin ilk kitabı “S Sessizce Mırıldandı: Ya Başkası Olsaydım?”ın çıkışı üzerinden epey zaman geçti ama serinin yeni bölümleri arka arkaya çıkmaya devam ediyor. Benim gibi bir “Struwwelpeter” hastası olduğunu öğrenince daha da sevdiğim Alp Gökalp, Alfabe Bulutu serisinde, harflerin, noktalama işaretlerinin de hikayeleri olabileceği fikrinden yola çıkarak enteresan bir şey yapıyor. […]
Read MoreGökkuşağının en güzel renkleriyle bezeli tablolar yapan bir ressam, insanın içini ilkbahar neşesiyle dolduran binalar yapan bir mimar… Ve tabiat aşığı bir çevreci. Çok yönlü sanatçı Friedensreich Hundertwasser ve şekerden yapılmışa benzeyen güzel evleriyle tanışmak ister misiniz? Bunun için arkadaşım İpek Akyel’in yazısını okumalısınız. Hundertwasser’in renkli dünyası Friedensreich Hundertwasser, gerçek adıyla Friedrich Stowasser, 1928 doğumlu […]
Read MoreEksikliğini en çok hissettiğim kişi şair, hikayeci İzzet Yasar. Çünkü bu sıralar onu tweetlerini okuyamıyorum. Nedenini açıkladı aslında ama yine de merak eden, “Neler oluyor?” diye soran çok. İzzet Bey, bu sabah aldığım e-mailinde, sosyal medyadan ayrılma kararının sebeplerini anlatıyor. Ama tabii yazısı bundan ibaret değil; içinde birkaç çok önemli mesaj var, o yüzden -iznini […]
Read More